londradan misafirler – 4

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Big Labia

londradan misafirler – 4
Yolda kızları Yeşilköydeki evimize bırakıp akşam için bizden telefon beklemelerini söyleyerek otele doğru devam ettik.Arabanın arka koltuğunda ben ve John yan yana otruyorduk Allan da yüzü bize dönük olarak ters oturuyordu.İkiside bir rüyada gibiydiler.John bana dönüp karımın inanılmaz güzel ve seksi bir kadın olduğunu , aklını başından aldığını ve bunu söylerkende çok mahçup olduğunu ancak duygularını gizleyemedğini büyük bir heyecan içinde anlattı.

’’Fakat anlayamadığım bir şey, karının kızkardeşi ile aynı ortamda grup sex yapıyor olması. Bu bizim için hayallerimizinde ötesinde bir olay, değilmi Allan?’’

diye Allan a döndü John. Allan ise

“Ben ne diyecğimi bilemiyorum, bu hayatımda bu güne kadar yaşadığım en muhteşem ve unutulmaz cinsel tecrübeydi. Baldızın insanı öldürebilir ateşiyle’’

deyip iltifatlara oda katılınca ortam yeniden şehvet havasına bürünmüştü. John bana dönerek

“Biliyormusun sana bir itirafta bulunmak istiyorum’’ dedi “Senden bir kaç gün önce rakip firmanız bizi İstanbula davet etmiş ve açık çek bizi ağırlamayı kabul etmişti. Eğer sen daha önce davranmasaydın sanırım rakipleriniz yeni iş partnerlerimiz olacaktı. Ancak yine anlıyamadığım bir şey var. Sen bunu nasıl haber aldın?’’

Bu sefer benim yüzümde şeytanca bir gülümseme belirdi ve

“Bu da benim ticari gücümü gösterir John, mesleki kariyerim ve tecrübelerim bana insan kullanmayı çok güzel öğreti. İşte sonuç ortada değilmi ‘’

diyip hepimiz ayna anda gülüştük. Yolun yarısına gelirken artık akşam için acil bir şeyler düşünmemiz gerektiğini biliyodum. Hareketli bir gün geçirmiştik ama sonraki uyku molası vücutlarımızı yeniden zinde hale getirmişti. Sıkı bir akşam yemeği için şimdiden iştahımız kabarmıştı. Bir an önce otele gidip hazırlanmak istiyorduk, bizim iki kafadarın heyecanla gözleri parlıyordu. Biz tam olası program alternatiflerini sıralarken benim cep telefonum çaldı. Arayan patronumdu.

“Heeyy, anlat bakalım her şey nasıl gidiyor. İşler yolundadır umarım…’’

diye gülümsedi Altan bey.

“Efendim inanmıyacaksınız ama dün gece ve bugün bu saate kadar öyle dolu bir program yaşadılarki sanki bir haftadır İstanbul’daymış gibi hissediyorlar kendilerini. Bu arada tamamen kontrolümüz altındalar. Sanırım Ortadoğudaki genişleme projesininde tek partneri biz olacağız. Bunu şu anda size garanti edebilirim’’ diye cevap verdim.

“Seni şeytan seni nasılda bu kadar emin olabiliyorsun anlamıyorum.Ama senin tecrübelerin bunu söylüyorsa bu adamlara neler yaptığını tahmin edebiliyorum. Umarım bu gece için güçleri kalmıştır ..hahahaah’’ diyip kahkahayı bastı.

“Hayır, efendim aksine tekne gezisinde öğleden sonra derin bir uyku çektiler. Bu gün eşim ve baldızım da bize eşlik ettiler nefis bir gün geçirdik deniz üzerinde. Sanırım şu anda hepimiz kurt gibi aç bir vaziyette akşam ne yiyeceğimizi düşünüyoruz.’’ Deyiince,

’’Bak bende bunun için aradım aslında sizi. Leyla bu akşam bir arkadaşında kalacak, kına gecesimi ne varmış. Ben de burada tek başına kalmak istemiyorum. Size önerim acilen buraya gelmeniz. Mangalı yaktırmaya hemen başlıyorum, siz gelinceye kadar her şey hazır olur, havuz başında keyifli bir akşam yemeği sanırım hepimiz için iyi olurdu.’’

diyince patronum, ben de şaşkınlık içinde sordum

“Altan Bey biz sizden oldukca uzaktayız efendim inanın oraya gelmek oldukca geç ve yorucu olacaktır, misafirlerimiz açısından diyorum efendim’’ diyerek karşı çıktım.

“’Hay allah düşündüğün şeye bak, şimdi şirket helikopterini hazırlatıyorum birazdan havalanarak Hiltonun bahçesine iner. Sizler de hemen hazırlanın ve dönüşte Yeşilköyde International Hospitalin önünden hanımefendileride alarak yarım saat içimde burada olun. Göreceksiniz bu çok eğlenceli olacak HAHAHAha’’

yine çok şaşırmıştım, ne diyeceğimi bilemiyordum. Sadece

“Tabii efendim nasıl uygun görürseniz” diyebildim

biiiip… telefon kapanmıştı bile. Gideceğimiz yer Silivrideki çiftlikti

“John, inanmayacaksın ama arayan Altan beydi , patronum.Sıkı durun bizi uçuk bir program bekliyor’’deyip kısaca anlattım .

Adam bu kadarını da beklemiyordu doğrusu. Şaşkınlık ifadesi yüzünden okunuyordu. Allanda ona katıldı ve inanılmaz mutlu olduklarını söylediler.

“Siz Türkler insanı ağırlarken öldürebilirsiniz’’ dedi John.

Otelden jet hızıyla içeri girdiğimizde ben lobinin sonundaki bara yöneldim. Hemen bir içki içmem lazımdı. Bir double Schotch söyledim kendime. Daha ilk yudumu almıştımki bardağı yerine koyarken bahçeye alçalmaya başlayan helikopterin gürültüsünü duydum. Ağzım açık seyrederken birden kızlara haber vermediğim aklıma geldi. Telaşla teleofna sarılıp Nili aradım. Ona bir çırpıda olacakları anlattım ve üzerlerine rahat birer elbise giymelerini havuz başında mangal yapacağımızı söyledim. Sadece 15 dakikaları vardı hazırlanmak için.

“Hayatım sen hiç merak etme Nur ve ben çoktan hazırız. Ancak üstümüze ne giyecğimizi tartışıyorduk iyi oldu bu hemen giyinelim, aşkım. Görüşürüz byyeee’’

ve biiiip …telefon kapandı. Bu gün bu hareket olağan bir hale gelmişti. Herkes bir heyecean içinde telefonu kapatıyordu. Altan Bey eşimle defalarca karşılaşmış ancak ciddi kokteyller ya da iş yemeklerinde bir araya gelmiştik. Entellektualite ve espri açısından iyi anlaşırlardı. Patronumun eşi Leyla hanımda eşimi cok beğenir onuna sık sık güzellik üzerine fikir alışverişi yaparlardı. Aslında buraya kadar bir problem yoktu, ancak bu gece ortam biraz uçuk olabileceği için ve de baldızım Nur gibi çılgın bir hatunun da bu topluluğu ne hale getirebileceğini düşündüğüm için biraz tedirgin olmuştum doğrusu. Beni tek rahatlatan şey John ve Allanın kendilerini artık tamamen bize teslim etmiş olmalarıydı. Ben bunları düşünürken ikiside bitiverdi karşımda. Hesabı hemen ödeyip hızla bahçeye yöneldik.

“John umarım daha önce helikoptere binmişinizdir.” dedim.

Şirket helikopteri oldukça geniş ve beş kişinin rahatca oturacağı koltuklar vardı. Ayrıca bir mini bar da emrimize amadeydi.

“Hayır hayır bu çok heyecanlı olacak sanırım, hele eşin ve baldızında bize katılınca”

Tanrım adam karımdan başka bir şey düşünemez omuştu. Adeta içi uçuyor gözlerinin içinde kıvılcımlar çakıyordu. Odada birer tek viski yuvarlamıştılar sanırım. İkiside pek neşeliydiler. Havalandıktan hemen sonra deniz üzerinden hızla Yeşilköye hareket ettik. İstanbul nefis görünüyordu bu yükseklikten. Adamların ağzı açık seyrediyorlardı her yeri.Kısa bir süre sonra Hastanenin önündeki platforma inmiştik.Karım ve Nur koşarak bize doğru yaklaşmaya başladılar.Helikopterin pervaneleri dönmeye devam ettiği için korkunc bir gürültü ve inanılmaz bir rüzgar vardı.Bize yaklşaştıklarında bir elleriyle tuttukları çantalarını saçlarına siper ediyorlardı fakat rüzgarın şiddeti üzerlerindeki elbiselerin eteklerini öyle bir savurmuştuki diğer elleri ile ne kadar mani olmaya çalışsalarda bu imkansızdı.İkisininde sütun gibi bacakları ortaya çıkmıstı, Nur rüzgardan kaçmak için arkasını dönmüş , geri geri yürüyordu.İşte bu anda John ve Allanın ıslıklarına karıştı ortam.Nur’un kalçaları tüm haşmetiyle karşımızdaydı, g- string giydiğinden sanki üzerinde kilot yokmuş gibi tüm çizgileri ortadaydı o muhteşem poposunun.
Önce karım çıktı merdivenlerden.Pilot hemen yardım etmek için elini uzattı ancak gözleri, karımın bacakları ve eğildiğinde gözüken derin deklotesindeydi.Aynı şey Nur içinde geçerliydi tabii.Gecenin başlangıcında sanki bir avans olarak sunulan bu show içimizi uçurmuştu.Hemen havalandık.Helikopter oldukça gürültülü bir vasıta olduğundan yolda pek konuşamadık , zaten çok kısa süren bir yolculuk olmuştu..

Altan beyin Çiftliği 30 dönümdü ve içinde tenis kortları, at binme alanları bir de helikopter platformu mevcuttu. Villanın biraz uzağında bir yere indik, yine pilot inmemiz için hepimize yardımcı oldu ve birazdan evin içinden geçerek arka bahçe de bulunan havuzun kenarında hazırlanmış olan mükellef masanın başında bizi bekleyen Altan beye doğru yürüdük. Patronum bizi ayakta karşıladı ve misaifrlerle kısa bir tokalaşma töreninden sonra sıra kızlara gelmişti. Karımın üzerinde Ürdünden gelen siyah dantelden dikilmiş derin dekoltesi, altın sim işlemelerle süslü topuklarına kadar uzanan bir kıyafet vardı. Belinde altın sim işlemeleri olan bir kuşak ayaklarında ise yine altın sim işlemeli önü açık terlikler vardı. Bakımlı ayak ve el tırnaklarına kırmızı oje sürmüştü. Bu tüm ayak fetişistlerini baştan çıkartacak bir manzaraydı.
Nur’da beyaz şile bezi bir elbise giymişti, fakat onun elbise boyu dizin hemen üzeinde bitiyordu. Derin dekoltesi muteşem göğüslerini iştah açıcak bir şekilde ortada bırakıyordu. İki kadında üzerlerine vuran ışığın oyunu ile giysilerinin içinde sanki çırılçıplaktılar ve birer afrodit heykeli gibi dikiliyorlardı. İşte Altan beyin bu manazara karşısında tepkisini çok merak ediyordum ki adam şaşkınlığını cabuk atlatıp Nil’e doğru yöneldi.

-“Hoşgeldin Nil , yine zerafetinle yakıyorsun ortalığı”

diyerek karımın uzanan elini kibarca öptü ve hemen başını solunda durmakta olan Nur’a cevirerek sordu.

’’Bu güzellik abidesi hanımefendi kim oluyor acaba?’’
“Nur efendim ablam, kendisi aslında Bodrumda oturur ancak bu hafta bizi ziyarete gelmişti.”

Altan beyin Nur’un öldüren seksi cazibesinden kurtulup cevap vermesi kısa bir an sürdü

“Memnun oldum güzel hanımefendi”

Altan Bey bermuda şort, misafirler ise spor pantolun ve kısa kollu gömlekler giymşlerdi. Ben üzerimi değişmeye fırsat bulamadığım için hala sabah giydiğim jean ve t-shirt ileydim.Ev sahipliği yaparak hepimize tek tek ne içeceğimizi sordu ve kenarda hazırlanmış olan barın üzerindeki içkileri bizzat kendisi hazırlamaya başladı.

“Sanırım misafirlerimiz Türk rakısının tadını cok beğendiler yine devam edelim mi?”

diye sordum John ve Allana dönerek.

“Evet tabi, Türk lokumununda tadını çok beğendik”

diye cevap verince John, bir kahkaha tufanı koptu ki sormayın. Altan Bey büyük bir ihtimamla rakılarımızı servis edince şerefe kadeh kaldırdık ve ilk yudumlardan sonra kulağıma eğilerek sordu

“Seni hınzır adam, bunlara nasıl bir lokum ikram ettin bakayım haa, tadını unutamamışlar böyle ?”
“Sormayın efendim inanılmaz mutlu oldular dün gece birlikte oldukları bayanlar gerçekten unutulmazdılar. İkiside gerçek Türk afetleri idi. Bu adamlar bir fahişe ile değilde bir Türk ev kadını ile sevişebilmenin hazzını sanırım hiç unutamayacaklar. Şu bizim Müge vardı ya, daha önce sizin bir misafiriniz için çağırmıştım. O geldi dün tesadifen yanında da kuzeni varmış, inanılmaz güzel bir genç bayandı. Sanırım onuda listemize dahil etmemiz gerekecek efendim, heheh”

diyip beraberce gülüştük. Rakılar hızla içilirken mangalın üzerinde pişen etlerin dumanları bizi acayip acıktırmıştı. Sofradaki mezelerden başlayıp etler dâhil ne var ne yok hızla silip süpürdük. İnanılmaz acıkmıştık. Altan Bey masanın başucunda oturyordu, mangalla bizzat kendisi ilgilendiğinden orayı tercih etmişti, bende hemen yanında oturup ona yardım ediyordum. Diğer yanındaki sandalyede ise Nur oturuyordu. Anlaşılan Nur bizim patronu da gözüne kestirmişti. Nur’un yanında Allan vardı, karşı sırada ise John ve ikimizin arasında karım Nil. Hızla gelişen sohbet kah İngilizce kah Türkçe devam ediyor espriler birbiri arkasına geliyordu. Artık gülmekten nerdeyse yorgun düşmüştük. Grup alkolun etkisi arttıkça birbirine karşı daha rahat davranıyor, kızlar ve misafirler arasında elle temaslar sıkça görünüyordu. Altan Bey bunu farketmiş olacak ki, bana soran gözlerle bir bakış fırlatıp

“Oğlum sen bunlara aşk iksirimi içirdin, bunlar şimdiden mest oldular yahu, bu akşamda gelecekmi Müge ve kuzeni. Yoksa bu kızların hali harap yani dikkatli ol John Nil’e acayip bakıyor, hatta biraz da ileri gidiyor sanki. Zaten Nuru hiç söylemiyorum Allan’la her an masanın altına girmeyi planlıyor olabilirler”

dedi ve arkasından bastı kahkahayı.Gece ilerlemiş, havuzun kenarında hoş bir müzik çalıyordu.Ama müzik oldukça yavaştı ve kanı kaynayan bu topluluğa yakışmıyordu.Altan bey müziği değiştirdi hemen, Nurun ısrarı oyun havası idi kendisi bir oryantale taş cıkartacak kadar güzel göbek atar ve bunu her fırsatta sergilemekten de zevk alırdı.Altan bey bu isteği memnuniyetle yerine getirdi ve hızlı bir arap oryantali ile Nur sahneye çıktı.Hayır yanlış oldu masaya çıktı….Masanın üzerinde kendine açılan yere hemen zıplayan Nur’a Allan büyük bir keyifle yardım etti . Nur eteklerini kalça hizasına kadar çekip alt kısımlarını kilodunun lastiklerine sıkıştırdı.Ayakları çıplak olarak masanın üzerinde kıvrak hareketlerle dans etmeye başlayan Nur müziğin ritmi ile kısa zamanda kendinden geçmiş bizlere adeta bir göz ziyafetti sunuyordu.Aşağıdan görünen manzara müthişdi, kalçaları tamamen ortadaydı, kıvrak hareketler esnasında en ince kıvrımına kadar görüyorduk. Allan zaman zaman ayaga kalkıp başını uzatıyor ve bacak arasından yayılan o seksi kokuyu ciğerlerine çekiyordu……

(hikaye tamamen kurgusal, gerçekle bir alakası yoktur)

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32