Köyde Annemi Siktim 1 ci bölüm

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Babes

Köyde Annemi Siktim 1 ci bölüm
KöydeAnnemi Siktim 1 ci bölüm
Merhabalar sizlere yaşamakta olduğum bir anımdan bahsedeceğim. Yaklaşık olarak 2 yıldır annemle ensest ilişki yaşıyorum ve bu zamana kadar bol bol ensest hikaye okumama rağmen böyle bir şey yaşayacağımı tahmin bile edemezdim. Nedenine gelince çoğumuzunda bildiği gibi türk aile yapısında annenin kutsal bir değer taşımasından kaynaklanıyor. Ama yaşadığım ve halen yaşamakta olduğum olayı göz önüne getirirsek, ilişkinin tapuları yıkmış olması, heyecanı insanı zevk kasırgalarının içine sürüklüyor.Öncelikle kendimden ve ailemden söz edeyim kısaca. Anlatacağım olaylarda kesinlikle hiç kimsenin ismini kullanmayacağımı belirtmek isterim. Ben 27 yaşında Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi 3. sınıf öğrencisiyim. Çokta yakışıklı olmasam da eli ayağı düzgün denilebilecek bir tipim var. Ailem Denizli’nin bir ilçesinde, küçük bir köyde geçimini hayvancılıkla yani çiftçilikle sağlıyor. Babam kış aylarında koyunları ağılda besler ilkbahar gelip otlar yeşermeye başlayınca da meraya otlatmaya götürür. Babam 51 yaşında kendi halinde bir adam. Annem ise babamdan 6 yaş kadar küçük. Evlendiklerinde annem 18 yaşına yeni girmiş daha anlattıklarına göre. Hatta babam annemi kaçırmış daha sonra evlenmişler. Ailenin tek çocuğuyum. Neyse aileyi bu kadar tanıtmak yeter sanırım. Hiç vakit kaybetmeden sizlere annemle yaşadığım ilişkinin nasıl başladığını anlatmak istiyorum. İnanın yazarken bile heyecandan ellerim titriyor. Çünkü nerden nasıl başlayacağımı bilemiyorum bir türlü. İki yıl önce okulun birinci sınıfını kayıpsız bitirince soluğu köyde aldım. Daha önce bahsettiğim gibi yaz ayları olmasından dolayı babam hayvan otlatmaya gider pek evde durmaz hatta yaz aylarında haftada bir gün ya gelir ya gelmez eve. Merada bir alanı çevirip kendine derme çatma bir kulübe yapar ve sadece azık almaya uğrar eve. Köyde ilk günler zevkli neşeli geçmesine rağmen iki hafta sonra sıkılmaya başladım. Ankara’nın ve okulun hızlı temposundan çıkıp köye gelmek insanı bir noktadan sonra sıkıyor elbette. Sıkıntının üzerine birde abazalık eklenince iyice artık kendimce kudurmaya başlamıştım. Okuldayken ve hele hele iletişim fakültesi gibi bir yerde okuyorsanız kız düşüremeyene ancak ve ancak mal derler tabiri caizse. Elbette bende düşürecek bir sürü hatun denk getirmiş ve okul boyunca seks hayatı olarak günümü gün etmiştim. Ama köyde durum böyle olmuyor tabi. Mevsim olarakta herkes işinde gücünde olduğundan etrafta bakmaya bile kız bulamıyorsunuz. Tam bu sıkıntı ve abazalık günlerimde bir olaya şahit olmamla birlikte anneme bakış açım değişti. Hoş olayda annemin hiçbir suçu günahı yoktu aslında ama ben şeytana uyup bu durumu fırsata çevirdim. Bir gün babama meraya yiyecek birşeyler götürmeye gittim ve avare avare eve doğru yol aldım. Eve geldiğimde avluyu geçip tam içeriye girecektim ki komşu Hatice nine ile annemin konuşmalarına kulak misafiri oldum. Annem Hatice nineye muhtar Osman’ın kendisine sarkıntılık ettiğini ve sıkıştırmaya çalıştığını, her seferinde muhtarın elinden kurtulduğunu ama bir gün başına kötü birşeyler gelmesinden korktuğunu anlatıyordu. Önce kendi kendime dön git muhtarı döve döve öldür dedim ama sonra adımız çıkacak oğlum bak annen hep kaçmış sadece korkuyor kadın değmez diye düşündüm. Hatice nine annemi teselli edici sözler söylüyordu. Ama o anda annemin söylediği söz bende değişik duygular yaratmaya başladı. “Hatce nenem benim essah korktuğum muhtar felan deel. Ben evellallah haklarım onu emme biliyon benim herif yıllar oldu bana el sürmedi bir gün kendime yenik düşerin deye korkuyon ben” “Kızım Allah korusun o ne biçim söz öle” “Ne yalan mı deyen sana Hatce nenem. Hem vallah hem billah kendimden korkuyon. Bir gün he deyiveririn de namusumu iki paralık ederin deye korkuyon” “Sen kendine mukayyet ol gızım” “Olmasına oluyon da nenem ne bilen korkuyon da işte” Hatice nine töbe töbe söylemleri içerisinde ayağa kalkarken “gızım düşünme öle şeyler, sen kendine mukayyet ol düzelir gide elbet her bişeyler” “sen öyle deyosan bana da sabır düşe nenem. Ne deyen ama korkmuyon desem yalan valla” daha sonra Hatice nene ayağa kalkıp kapıya doğru yöneldi, bende az geri çekilip yeni gelmişim gibi seslendim “Anaaaa Annaaaaa evdemin” Annem ile Hatice nene kapıda göründüler “He burdayın oğlum nere gitcen bu saatte. Hatce nenenle laflıyoduk şimdi de onu uğurleyon” Hatice neneye nazikçe selam verip hal hatır sordum ve maşallahlar içinde bana söylene söylene gitti kadın. İçeri girip oturdum annem “çay va olum içcen mi” dedi. “İçerim ana hem hararetimi alır iyi gelir” dedim. Annem çay getirmeye giderken arkasından anneme ilk defa alıcı gözle baktım. Altında bol basmadan yapılmış donundan bile kocaman yusyuvarlak kalçaları belli oluyordu. Göt yarığına donun bir kısmı toplanmış girmiş dibek taşı gibi sallanıyordu kalçaları. Beli nispeten inceydi annemin. Öyle ince belli bardak gibi bir vücut yapısı vardı. Üzerine giydiği gir bluzunun v yakasından hafifçe taşıyordu kocaman memeleri. Başındaki siyah kımızı çiçek yeşil yapraklı yazması da yakışıyordu aslında giyimine. Annem kıvırta kıvırta salondan çıkarken işte ilk defa annemi sikme hevesi oluştu içimde. Sikmesine sikilirdi de bu abazalıkta peki ya nasıl olacaktı. Mesele babam değildi nasılsa hafta da bir kere ya geliyor ya gelmiyordu, mesele annemde değildi babamın iktidarsızlığı veya vurdum duymazlığı yüzünden yanıp tutuştuğunu öğrenmiştim. Mesele nasıl annemi böyle bir şeye ikna edecektim. Annem çayı getirdiğinde bile bana uzattığını bunları düşünmekten görmemiştim. Annem “olum dalıp gitmişin sen ya, ne düşünüp durun” dedi. “şey şey anne. Hiç

ölesine düşünüyom yav” “ne bilen baya bi dalmışsın olum sen” “boş ve annem benim. Daldıysam yüzer çıkarım deyip güldüm” çayımızı yudumlamaya ve sağdan soldan konuşmaya başladık. Aslında konuşurken de annemi nasıl bu işe ikna ederim diye kendimce düşünüyordum. Birden kafamdaki ampuller sıra sıra yanmaya başladı. Tabi ya nasıl olacak muhtar olayından düşürecektim annemi tongama. Olay köylünün dilindeymiş adı çıkmış gibi yapıp sonra da annemi bir şekilde bu işe ikna edecektim. Avluda boş boş gezinip dururken güzelce planı yaptım. Akşamüstü yemekten önce kahveye gitme bahanesi ile evden çıktım ve yarım saat dolaşıp eve geldim. Annem yer sofrasını kurmuş beni bekliyordu. Düşünceli bir halim varmış gibi sofraya oturdum. Yemeğimi yerken hiç ses etmiyordum. Annem sofrayı kaldırdı ben yine düşünceli düşünceli oturuyormuş gibi yaptım. “olum sende bugün birşeyler var neye sölemiyon bana” “boş ver anne” “boş vemesine boş vecende şu haline bak anlat hele olum” “boş ver dedim ya anne, boş ver dediysem boşver işte” dedim biraz sinirli gibi sesimi yükselterek. Elimi cebime attım ve bir sigara yaktım. Annem “olum neye bağırıyon ne va anlat bakem anana” “anlatem anlatem anne de sen neden böyle bir şey yaptın bize” “ne yapmışım ben olum” “ne olduğunu bana mı soruyon” “ne bilen olum bir şey bilmeyon ki kime soren” “sor tabi ya sor. Onca haltı ye sen sonra bana sor” “ne diyon olum sen” “ne mi diyorum anne kahveye gideyim dedim herkes seni konuşuyor, muhtarla düşüp kalkıyor kocasını boynuzluyor diyorlardı. Akılları sıra beni de görünce sırıtmaya başladılar. Bozuntuya vermedim hiç bir şey duymamış gibi yaptım ama sen neden böyle bir şey yaptın anne. Neden babamı aldattın. Neden kara leke sürdün üzerimize” “olum ne diyon sen” “işte bunları diyorum anne anlat bakalım milletin dedikleri doğru mu” “yok olum olur mu heç öle bişey” “eeee nerden çıkarıyorlar bunları” “diyorlar ki muhtarla gizli kapaklı buluşup iş pişiriyomuşsunuz” “olum kurbanın olem yok öyle bir şey” “yok ha yok babam gelsin ona da söyle o zaman” “oğlum dellendin mi sen ne dediğini duyuyon mu baban bi şey demeden öldürür keser beni” “keser ya keser hiç olmazsa namusumuz temize çıkar” “olum yok öle bir şey. Bir iki kere muhtarla gonuştum doru emme” demeye kalmadan “bak işte kendin söyledin demek ki millet doğru diyor” diyerek kalktım yerimden ve odama gittim. Annem ardımdan ne kadar yalvardı yakardıysa ses vermedim. Annem odamın kapısında yalvarıyordu ama açmıyordum kapıyı. En sonunda ağlamaya başlayınca açtım ve içeri aldım onu. “başından sonuna kadar anlat herşeyi yoksa babama duyduklarımı söyleyeceğim” “tamam tamam anlatcan olum hele bir dur” “tamam anlat dinliyorum seni” “olum bak valla muhtarla oynaşmam felan yok. Emme muhtar bir iki kere beni sıkıştırmaya kalktı elinden kurtuldum bi şekil valla başka da bir şey yok” “neden inanayım sana işte bak kendin diyosun buluşmuşsun” “olum valla buluşma felan değil bir şekilde sıkıştırmaya kalktı beni emme bir şey yapamadan gaçtım elinden” “sus yalan söylüyorsun belli bir şeyler yaptınız siz dinlemek istemiyorum” dedim ve avluya çıktım. Annem bıraktığımda ağlıyordu. Bir sigara içip geri döndüğümde hala ağlıyordu. “olum neden inanmıyon anana, bu halimde bile ben babanın namusuna kara sürmedim” “ne varmış halinde daha ne yapacaksın” “boş ve işte sen bil ki ben kimseye namusumu kirlettirmedim” “inanmıyorum sana herkes ballandıra ballandıra muhtarla seni konuşuyor” Annem ağlamaklı şekilde söylenmeye başladı “yılllar oldu baban benden elini çekeli. Ama ben hiçbir allahın kuluna yan gözle dahi bakmadım neden yalan diyen sana olum” “o demek anne. Babam senden ne eli çekecek. Kılıf arayıp kendine babama da iftira atma” “ne iftirası olum babanda 4-5 yıldır o işe niyet yok yalan mı diyen sana. Ama her ne olursa olsun gocam sonuçta namusuna da leke sürdürmem” birden şok olmuş gibi yaptım ve yatağımın üzerine oturdum. “ne diyon anne sen babam iktidarsız mı” “ne bilen olum yıllardır yanaşmıyo bana. İlişmeye kakıyon ama hep sırtını dönüp galıyo. Korkuyon bi gün namusuma leke düşürcen diye emme dutuyon zapdediyon kendimi. He muhtara gelince çok yanaştı bana emme hep tersledim hep govaladım etrafımdan. Ama korkuyon işte bi gün birisine he deyiveririnde kötü gadın olurun diye” “ne biçim sözler annem öyle deme” “ya ne diyen olum bak sen bile bir şeyler duyup bana çattın. Bir gün bunlar gerçek oluvecek diye korkuyon” “olmayacak ben hep yanında olacağım” “sağol olum da işte halimiz ortada” “halledeceğim o işi ben” “ne işini halledeceksin” “senin bu haline bi çare bulacağım diyorum” “nasıl bulacaksın olum allasen” “bilmem bulacağım ama” devamını getirmek istedim ama yapamadım. O an neden yapamadığımı da bilmiyorum aslında. Hiç konuşmadık o konuşmadan sonra annemle. Annemi en son gördüğümde üzerine açık yeşil uzunca gecelik giymiş ve kınalı siyah renkli beline kadar uzanan saçları ile dolanıyordu salonda. Ben hiç ses etmeden altıma iç çamaşırı giymeden giydiğim şortum ve atletimle yatağımda uzanırken içeri geldi. Bana “ben yatıyon olum” dedi. Hiç ses etmediğimi görünce yatağın kenarına kadar gelip oturdu. Kocaman kalçaları önüme kadar gelmişti. Elini yüzüme uzattı okşamak için suratımı çevirdim. “bana inanmıyon o kahvede gonuşulanlara inanıyon demi” dedi. Yine ses etmedim. Öylece bana bakıyordu. Tam kalkmak istedi. “yok kahvedekilere inanmıyorum artık ama” dedim. “aması ne peki” “aması işte senin durumun ya bir gün kendini kaybedip elin adamıyla yatıp kalkarsan o zaman halimiz ne olacak

diye düşünüyorum” annem hiç ses etmedi. O da biliyordu olabilirdi. Hata kaza değil bu bir anlık azgınlıkla elin birisi ile yatabilirdi. “Aslında aklımda bir şey var ama bilmiyorum nasıl olur” dedim. “ney o olum” “onu da söylemek istemiyorum” “söle baken bi dinleyen” “senin bu halini düzeltmek lazım” “ne hali” “işte bu şey hali” “ne olum alla alla” “azgınlık diyon anne. Yangın diyon anla işte” “heee tamam da nasıl olcak o baken baban benle ilgilenmiyo bile” “nasıl olcak nasıl olcak bir şekilde kendi aramızda halletcez işte anne” annem saf saf yüzüme bakıyordu. “yav aslında nasıl diyeceğimi bilmiyorum ama biz halledelim bu işi” “biz halledelim derken nasıl olcak olum” “yani şey işte ikimiz” “dellendin mi olum sen ananım ben senin” “öyle işte ben de onu düşünüyom” “çok günah olum böyle şey mi olur” “anne elin herifi ile düşüp kalksan bir gün daha mı az günah olacak. Babamdan da tık yok. Nereye kadar olacak ha. Bir gün birisi ile yatıp kalkacaksın sonra namusumuz iki para. En güzeli kendi aramızda bu işe çözüm bulmak. Saatlerdir düşünüyorum aklıma bu geldi işte” annem sustu kaldı. Söylediklerimde haklı olduğumu çok iyi biliyordu. Bir şey söylemeden kalktı gitti odamdan. Ben de ses etmedim.
Ertesi gün sabah kalktığımda hiç konuşmadık. Kahvaltıdan sonra ben avludaki sedire oturdum ve bir sigara yaktım. Annem tavuklarla sağla solla ilgilenirken avluda çaktırmadan onu süzüyor aklımdan onu sikmekle ilgili hayaller kuruyordum. Ama o bana doğru baktığında ona bakmıyormuş ilgilenmiyormuş gibi yapıyordum. Böyle akşamı ettik. Akşam yemeğinden sonra öylece sessiz sessiz oturduk. Gece 10 gibi odama gittim. Yine iç çamaşırı olmadan altıma şortumu geçirdim ve atletcek uzandım yatağa. Dışardaki seslerden anladığım kadarı ile annem banyoya girmişti. İçimden gözletlemek geçti ama vazgeçtim. Yarım saat sonra banyodan çıktığını anladım kapı seslerinden. Kül tablasını göğsüme koyup bir sigara yaktım. Aslında annemi siktiğimi hayal ediyordum sigara içerken. Sigaramın ortasına gelmiştim ki kapım açıldı. Annem içeriye girdi. Üzerinde açık pembe bir gecelik vardı hemen hemen diz altına gelen, ıslak saçlarının dağınıklığı ile çok güzel görünüyordu. Yavaşça yatağımın kenarına oturdu. Ben umursamaz şekilde sigara içiyordum. Baş ucumdaki pakete uzandı ve bir sigara aldı. Hayatımda onu hiç sigara içerken görmemiştim ama yakması ve içine çekmesine bakınca ara sıra içtiği belli oluyordu. Sigaralarımız bitinceye kadar hiç konuşmadık. Aslında sessizlik her şeyin habercisiydi.
En sonunda annem sessizliği bozdu “düşündüm daşındım sen haklısın olum” dedi. “ne konuda anne” “ne konusu olcek. Bir gün kendimi gaybederin diye korkuyon” “eeee” “ee si işte senle de günah elle de günah” bu sözleri duyunca annemin her şeyi kabullendiğini anladım. Ama sessizdim. “millet duycağına gol gırılır yen içinde galır derler biz halledem” sonra bir sessizlik çöktü. Annem göğsümdeki kül tablasını baş ucuma koydu. Işığı kapattı ve tekrar yanıma oturdu.
Artık hareketi benim yapmam lazımdı. Yavaşça doğruldum yeni gelin edası ile süzülen annemin elinden tutup kendime doğru çevirdim. Sonra onu iyice kendime yanaştırıp dudağına doğru yanaştım. Hiç ses etmiyordu. Etli dudaklarından emmeye başladığımda annemi iyice kendime çevirmiştim. Ellerim sırtında dolaşıyor ve dudaklarını emip öpüyordum. O ise tepkisizdi. Yatağa doğru iyice çekip altıma aldım onu ve öpmeye devam ettim. Dudaklarını yanaklarını öpüyor ordan boynuna geçip emiyordum. Geceliğinin ön tarafından kocaman memelerinin üst kısımlarını dişliyordum. Annem o anlarda ilk defa ellerini sırtıma koydu ama hiç oynatmıyordu.
Elimi bacaklarında dolaştırıp geceliğinin ucunu buldum ve yukarı doğru kaldırdım. Ellerim kalçalarına doğru geldiğinde annemin iç çamaşırı giymediğini farkettim. Elim kocaman kalçalarını sıkıyor okşuyordu hoyratça. Ne kadar öyle öpüp okşadım bilmiyorum. Sonra onun üzerinden kalkıp doğrulttum ve yavaşça geceliğini toplayıp üzerinden çıkarttım. Annemin üzerinde ne iç çamaşırı ve sütyen hiç bir şey yoktu. Dudaklarım meme uçlarına gittiğinde sırtını okşamaya başladım yatakta doğrulmuş halde. Sonra yataktan indim ve şort ile atletimi çıkardım. Annem utanıyor bakmıyordu bana. Tekrar onu yatağa yatırdım ve bacak arasına girip üzerine uzandım. Annem gözlerini yummuş hareketsizce duruyordu. Elimi amına doğru attığımda elim amının dudakları üzerinde kayıyordu. Anladığım kadarıyla bu gece banyo yapmasının sebebi kendini bana teslim etmesiymiş. Kendini hazırladığı belli oluyordu. Yavaşça boynundan göğüslerine oradan da göbeğine doğru öpe öpe amına kadar geldim. Bu tertemiz tıraş edilmiş ve yıllardır yarak görmemiş amı yalamadan sikmek olmazdı. Amının dudaklarının arasına burnumu sokup yalamaya başladım. önce elini başıma koyup kaldırmak istemesinden daha önce böyle bir şey yapmamış olmasının tedirginliği vardı. Ama ben amını dilledikçe ve bızırını emdikçe annem saçlarımı okşamaya başladı ve bacaklarını da topladı. 15 dakika kadar annemin amını emdim ve sonunda annem kasılarak boşalmaya başladı. Annem boşaldıkça akan zevk sularını zevkle içtim. Biraz daha durduktan sonra kalktım ve bacak arasındaki yerimi aldım. Sikimi tutup birkaç defa amının dudakları arasına sürdüm ve yavaşça itmeye başladım. annemin gözleri kapalıydı ve hiçbir şey yapmıyordu. Sikim yavaş yavaş dinine kadar annemin amına girdiğinde yüzünde hafif acı çekermiş gibi bir hal vardı. Yıllardır amının sikilmediği belliydi çünkü daracıktı. Yavaşça git gel yapmaya başladım. üzerinde şinav vaziyeti almış seri şekilde annemi sikmeye başladığımda

gözleri hala kapalıydı ve dudaklarını ısırıyordu. Seri şekilde birkaç dakika öyle siktim sonra üzerine abanıp sikmeye başladım. kalçalarım sikime ritim verip amına seri halde git gel yaparken annem ellerini sırtıma koydu ve tırnaklarını sırtıma geçirip yine boşaldı. Ben iyice hızlanmaya başladım. annem artık hafif hafif inlemeye de başlamıştı.
5 dakika kadar annemi seri şekilde siktikten sonra son bir hareketle en derinine girip döllerimi amına akıtmaya başladım. döllerim tayzikli bir şekilde amına boşalırken annem “ohhhhh” dedi derin bir şekilde. Anlaşılan ne kadar ses etmese de bu sikişten zevk almıştı. Boşalmaya başlamamla üzerine öylece yıkılıp kaldım. Ta ki sikim küçülüp amından çıkasıya kadar yattım annemin üzerinde. Sonra yanına devrildim. Hiç konuşmuyorduk. Bir süre soluklandıktan sonra ona doğru döndüm ve parmaklarımla göğüs uçlarında daireler çizmeye başladım. annem tavana bakarken bana doğru döndü. Gözleri doluydu, ağlamaklıydı aslında. “Pişmanmısın anne” dedim “pişman olmasına pişmanım ama hayatımda yaptığım en güzel şeyi senle yaptım olum” “nasıl yani” “babanı aldattım hemde olumla ama elden de bişey gelmiyor. Bir gün delilik edip başkası ile düşüp kalksaydım daha kötü olurdu” “yaptığımız işten mutlu oldun mu peki” “hı hı” “zevk aldın mı anne” annem yüzüme baktı. İstemsizce gözyaşları gözlerinden yanaklarına süzülüyordu “aldım hemde hayatım boyunca babanla yaptıklarımızdan çok zevk aldım. Ama günaha bulandık olum” “günahsa günah artık oldu anne. Artık senle biz karı kocayız ve seni çok mutlu edeceğim” annem kollarını başıma dolayıp istemsizce beni öpmeye başladı. “olum erim erkeğim” diye söyleniyordu yüzümü öperken bende karşılık vermeye başladım ve dudaklarımız deliler gibi birleşti “annem bir tanecik annem. Aşkım karıcığım benim” “gocam erim erkeğimmmm”
Artık annemle karı koca gibi olmuştuk. O gece hiçbir şey yapmadan çırılçıplak birbirimize sarılıp uyuduk. Annemi zaafından yararlanıp sikmiştim. Pişman mıydım hayır. Annemi sikmek çok keyifliydi.

Merhabalar sizlere yaşamakta olduğum bir anımdan bahsedeceğim. Yaklaşık olarak 2 yıldır annemle ensest ilişki yaşıyorum ve bu zamana kadar bol bol ensest hikaye okumama rağmen böyle bir şey yaşayacağımı tahmin bile edemezdim. Nedenine gelince çoğumuzunda bildiği gibi türk aile yapısında annenin kutsal bir değer taşımasından kaynaklanıyor. Ama yaşadığım ve halen yaşamakta olduğum olayı göz önüne getirirsek, ilişkinin tapuları yıkmış olması, heyecanı insanı zevk kasırgalarının içine sürüklüyor.Öncelikle kendimden ve ailemden söz edeyim kısaca. Anlatacağım olaylarda kesinlikle hiç kimsenin ismini kullanmayacağımı belirtmek isterim. Ben 27 yaşında Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi 3. sınıf öğrencisiyim. Çokta yakışıklı olmasam da eli ayağı düzgün denilebilecek bir tipim var. Ailem Denizli’nin bir ilçesinde, küçük bir köyde geçimini hayvancılıkla yani çiftçilikle sağlıyor. Babam kış aylarında koyunları ağılda besler ilkbahar gelip otlar yeşermeye başlayınca da meraya otlatmaya götürür. Babam 51 yaşında kendi halinde bir adam. Annem ise babamdan 6 yaş kadar küçük. Evlendiklerinde annem 18 yaşına yeni girmiş daha anlattıklarına göre. Hatta babam annemi kaçırmış daha sonra evlenmişler. Ailenin tek çocuğuyum. Neyse aileyi bu kadar tanıtmak yeter sanırım. Hiç vakit kaybetmeden sizlere annemle yaşadığım ilişkinin nasıl başladığını anlatmak istiyorum. İnanın yazarken bile heyecandan ellerim titriyor. Çünkü nerden nasıl başlayacağımı bilemiyorum bir türlü. İki yıl önce okulun birinci sınıfını kayıpsız bitirince soluğu köyde aldım. Daha önce bahsettiğim gibi yaz ayları olmasından dolayı babam hayvan otlatmaya gider pek evde durmaz hatta yaz aylarında haftada bir gün ya gelir ya gelmez eve. Merada bir alanı çevirip kendine derme çatma bir kulübe yapar ve sadece azık almaya uğrar eve. Köyde ilk günler zevkli neşeli geçmesine rağmen iki hafta sonra sıkılmaya başladım. Ankara’nın ve okulun hızlı temposundan çıkıp köye gelmek insanı bir noktadan sonra sıkıyor elbette. Sıkıntının üzerine birde abazalık eklenince iyice artık kendimce kudurmaya başlamıştım. Okuldayken ve hele hele iletişim fakültesi gibi bir yerde okuyorsanız kız düşüremeyene ancak ve ancak mal derler tabiri caizse. Elbette bende düşürecek bir sürü hatun denk getirmiş ve okul boyunca seks hayatı olarak günümü gün etmiştim. Ama köyde durum böyle olmuyor tabi. Mevsim olarakta herkes işinde gücünde olduğundan etrafta bakmaya bile kız bulamıyorsunuz. Tam bu sıkıntı ve abazalık günlerimde bir olaya şahit olmamla birlikte anneme bakış açım değişti. Hoş olayda annemin hiçbir suçu günahı yoktu aslında ama ben şeytana uyup bu durumu fırsata çevirdim. Bir gün babama meraya yiyecek birşeyler götürmeye gittim ve avare avare eve doğru yol aldım. Eve geldiğimde avluyu geçip tam içeriye girecektim ki komşu Hatice nine ile annemin konuşmalarına kulak misafiri oldum. Annem Hatice nineye muhtar Osman’ın kendisine sarkıntılık ettiğini ve sıkıştırmaya çalıştığını, her seferinde muhtarın elinden kurtulduğunu ama bir gün başına kötü birşeyler gelmesinden korktuğunu anlatıyordu. Önce kendi kendime dön git muhtarı döve döve öldür dedim ama sonra adımız çıkacak oğlum bak annen hep kaçmış sadece korkuyor kadın değmez diye düşündüm. Hatice nine annemi teselli edici sözler söylüyordu. Ama o anda annemin söylediği söz bende değişik duygular yaratmaya başladı. “Hatce nenem benim essah korktuğum muhtar felan deel. Ben evellallah haklarım onu emme biliyon benim herif yıllar oldu bana el sürmedi bir gün kendime yenik düşerin deye korkuyon ben” “Kızım Allah korusun o ne biçim söz öle” “Ne yalan mı deyen sana Hatce nenem. Hem vallah hem billah kendimden korkuyon. Bir gün he deyiveririn de namusumu iki paralık ederin deye korkuyon” “Sen kendine mukayyet ol gızım” “Olmasına oluyon da nenem ne bilen korkuyon da işte” Hatice nine töbe töbe söylemleri içerisinde ayağa kalkarken “gızım düşünme öle şeyler, sen kendine mukayyet ol düzelir gide elbet her bişeyler” “sen öyle deyosan bana da sabır düşe nenem. Ne deyen ama korkmuyon desem yalan valla” daha sonra Hatice nene ayağa kalkıp kapıya doğru yöneldi, bende az geri çekilip yeni gelmişim gibi seslendim “Anaaaa Annaaaaa evdemin” Annem ile Hatice nene kapıda göründüler “He burdayın oğlum nere gitcen bu saatte. Hatce nenenle laflıyoduk şimdi de onu uğurleyon” Hatice neneye nazikçe selam verip hal hatır sordum ve maşallahlar içinde bana söylene söylene gitti kadın. İçeri girip oturdum annem “çay va olum içcen mi” dedi. “İçerim ana hem hararetimi alır iyi gelir” dedim. Annem çay getirmeye giderken arkasından anneme ilk defa alıcı gözle baktım. Altında bol basmadan yapılmış donundan bile kocaman yusyuvarlak kalçaları belli oluyordu. Göt yarığına donun bir kısmı toplanmış girmiş dibek taşı gibi sallanıyordu kalçaları. Beli nispeten inceydi annemin. Öyle ince belli bardak gibi bir vücut yapısı vardı. Üzerine giydiği gir bluzunun v yakasından hafifçe taşıyordu kocaman memeleri. Başındaki siyah kımızı çiçek yeşil yapraklı yazması da yakışıyordu aslında giyimine. Annem kıvırta kıvırta salondan çıkarken işte ilk defa annemi sikme hevesi oluştu içimde. Sikmesine sikilirdi de bu abazalıkta peki ya nasıl olacaktı. Mesele babam değildi nasılsa hafta da bir kere ya geliyor ya gelmiyordu, mesele annemde değildi babamın iktidarsızlığı veya vurdum duymazlığı yüzünden yanıp tutuştuğunu öğrenmiştim. Mesele nasıl annemi böyle bir şeye ikna edecektim. Annem çayı getirdiğinde bile bana uzattığını bunları düşünmekten görmemiştim. Annem “olum dalıp gitmişin sen ya, ne düşünüp durun” dedi. “şey şey anne. Hiç

ölesine düşünüyom yav” “ne bilen baya bi dalmışsın olum sen” “boş ve annem benim. Daldıysam yüzer çıkarım deyip güldüm” çayımızı yudumlamaya ve sağdan soldan konuşmaya başladık. Aslında konuşurken de annemi nasıl bu işe ikna ederim diye kendimce düşünüyordum. Birden kafamdaki ampuller sıra sıra yanmaya başladı. Tabi ya nasıl olacak muhtar olayından düşürecektim annemi tongama. Olay köylünün dilindeymiş adı çıkmış gibi yapıp sonra da annemi bir şekilde bu işe ikna edecektim. Avluda boş boş gezinip dururken güzelce planı yaptım. Akşamüstü yemekten önce kahveye gitme bahanesi ile evden çıktım ve yarım saat dolaşıp eve geldim. Annem yer sofrasını kurmuş beni bekliyordu. Düşünceli bir halim varmış gibi sofraya oturdum. Yemeğimi yerken hiç ses etmiyordum. Annem sofrayı kaldırdı ben yine düşünceli düşünceli oturuyormuş gibi yaptım. “olum sende bugün birşeyler var neye sölemiyon bana” “boş ver anne” “boş vemesine boş vecende şu haline bak anlat hele olum” “boş ver dedim ya anne, boş ver dediysem boşver işte” dedim biraz sinirli gibi sesimi yükselterek. Elimi cebime attım ve bir sigara yaktım. Annem “olum neye bağırıyon ne va anlat bakem anana” “anlatem anlatem anne de sen neden böyle bir şey yaptın bize” “ne yapmışım ben olum” “ne olduğunu bana mı soruyon” “ne bilen olum bir şey bilmeyon ki kime soren” “sor tabi ya sor. Onca haltı ye sen sonra bana sor” “ne diyon olum sen” “ne mi diyorum anne kahveye gideyim dedim herkes seni konuşuyor, muhtarla düşüp kalkıyor kocasını boynuzluyor diyorlardı. Akılları sıra beni de görünce sırıtmaya başladılar. Bozuntuya vermedim hiç bir şey duymamış gibi yaptım ama sen neden böyle bir şey yaptın anne. Neden babamı aldattın. Neden kara leke sürdün üzerimize” “olum ne diyon sen” “işte bunları diyorum anne anlat bakalım milletin dedikleri doğru mu” “yok olum olur mu heç öle bişey” “eeee nerden çıkarıyorlar bunları” “diyorlar ki muhtarla gizli kapaklı buluşup iş pişiriyomuşsunuz” “olum kurbanın olem yok öyle bir şey” “yok ha yok babam gelsin ona da söyle o zaman” “oğlum dellendin mi sen ne dediğini duyuyon mu baban bi şey demeden öldürür keser beni” “keser ya keser hiç olmazsa namusumuz temize çıkar” “olum yok öle bir şey. Bir iki kere muhtarla gonuştum doru emme” demeye kalmadan “bak işte kendin söyledin demek ki millet doğru diyor” diyerek kalktım yerimden ve odama gittim. Annem ardımdan ne kadar yalvardı yakardıysa ses vermedim. Annem odamın kapısında yalvarıyordu ama açmıyordum kapıyı. En sonunda ağlamaya başlayınca açtım ve içeri aldım onu. “başından sonuna kadar anlat herşeyi yoksa babama duyduklarımı söyleyeceğim” “tamam tamam anlatcan olum hele bir dur” “tamam anlat dinliyorum seni” “olum bak valla muhtarla oynaşmam felan yok. Emme muhtar bir iki kere beni sıkıştırmaya kalktı elinden kurtuldum bi şekil valla başka da bir şey yok” “neden inanayım sana işte bak kendin diyosun buluşmuşsun” “olum valla buluşma felan değil bir şekilde sıkıştırmaya kalktı beni emme bir şey yapamadan gaçtım elinden” “sus yalan söylüyorsun belli bir şeyler yaptınız siz dinlemek istemiyorum” dedim ve avluya çıktım. Annem bıraktığımda ağlıyordu. Bir sigara içip geri döndüğümde hala ağlıyordu. “olum neden inanmıyon anana, bu halimde bile ben babanın namusuna kara sürmedim” “ne varmış halinde daha ne yapacaksın” “boş ve işte sen bil ki ben kimseye namusumu kirlettirmedim” “inanmıyorum sana herkes ballandıra ballandıra muhtarla seni konuşuyor” Annem ağlamaklı şekilde söylenmeye başladı “yılllar oldu baban benden elini çekeli. Ama ben hiçbir allahın kuluna yan gözle dahi bakmadım neden yalan diyen sana olum” “o demek anne. Babam senden ne eli çekecek. Kılıf arayıp kendine babama da iftira atma” “ne iftirası olum babanda 4-5 yıldır o işe niyet yok yalan mı diyen sana. Ama her ne olursa olsun gocam sonuçta namusuna da leke sürdürmem” birden şok olmuş gibi yaptım ve yatağımın üzerine oturdum. “ne diyon anne sen babam iktidarsız mı” “ne bilen olum yıllardır yanaşmıyo bana. İlişmeye kakıyon ama hep sırtını dönüp galıyo. Korkuyon bi gün namusuma leke düşürcen diye emme dutuyon zapdediyon kendimi. He muhtara gelince çok yanaştı bana emme hep tersledim hep govaladım etrafımdan. Ama korkuyon işte bi gün birisine he deyiveririnde kötü gadın olurun diye” “ne biçim sözler annem öyle deme” “ya ne diyen olum bak sen bile bir şeyler duyup bana çattın. Bir gün bunlar gerçek oluvecek diye korkuyon” “olmayacak ben hep yanında olacağım” “sağol olum da işte halimiz ortada” “halledeceğim o işi ben” “ne işini halledeceksin” “senin bu haline bi çare bulacağım diyorum” “nasıl bulacaksın olum allasen” “bilmem bulacağım ama” devamını getirmek istedim ama yapamadım. O an neden yapamadığımı da bilmiyorum aslında. Hiç konuşmadık o konuşmadan sonra annemle. Annemi en son gördüğümde üzerine açık yeşil uzunca gecelik giymiş ve kınalı siyah renkli beline kadar uzanan saçları ile dolanıyordu salonda. Ben hiç ses etmeden altıma iç çamaşırı giymeden giydiğim şortum ve atletimle yatağımda uzanırken içeri geldi. Bana “ben yatıyon olum” dedi. Hiç ses etmediğimi görünce yatağın kenarına kadar gelip oturdu. Kocaman kalçaları önüme kadar gelmişti. Elini yüzüme uzattı okşamak için suratımı çevirdim. “bana inanmıyon o kahvede gonuşulanlara inanıyon demi” dedi. Yine ses etmedim. Öylece bana bakıyordu. Tam kalkmak istedi. “yok kahvedekilere inanmıyorum artık ama” dedim. “aması ne peki” “aması işte senin durumun ya bir gün kendini kaybedip elin adamıyla yatıp kalkarsan o zaman halimiz ne olacak

diye düşünüyorum” annem hiç ses etmedi. O da biliyordu olabilirdi. Hata kaza değil bu bir anlık azgınlıkla elin birisi ile yatabilirdi. “Aslında aklımda bir şey var ama bilmiyorum nasıl olur” dedim. “ney o olum” “onu da söylemek istemiyorum” “söle baken bi dinleyen” “senin bu halini düzeltmek lazım” “ne hali” “işte bu şey hali” “ne olum alla alla” “azgınlık diyon anne. Yangın diyon anla işte” “heee tamam da nasıl olcak o baken baban benle ilgilenmiyo bile” “nasıl olcak nasıl olcak bir şekilde kendi aramızda halletcez işte anne” annem saf saf yüzüme bakıyordu. “yav aslında nasıl diyeceğimi bilmiyorum ama biz halledelim bu işi” “biz halledelim derken nasıl olcak olum” “yani şey işte ikimiz” “dellendin mi olum sen ananım ben senin” “öyle işte ben de onu düşünüyom” “çok günah olum böyle şey mi olur” “anne elin herifi ile düşüp kalksan bir gün daha mı az günah olacak. Babamdan da tık yok. Nereye kadar olacak ha. Bir gün birisi ile yatıp kalkacaksın sonra namusumuz iki para. En güzeli kendi aramızda bu işe çözüm bulmak. Saatlerdir düşünüyorum aklıma bu geldi işte” annem sustu kaldı. Söylediklerimde haklı olduğumu çok iyi biliyordu. Bir şey söylemeden kalktı gitti odamdan. Ben de ses etmedim.
Ertesi gün sabah kalktığımda hiç konuşmadık. Kahvaltıdan sonra ben avludaki sedire oturdum ve bir sigara yaktım. Annem tavuklarla sağla solla ilgilenirken avluda çaktırmadan onu süzüyor aklımdan onu sikmekle ilgili hayaller kuruyordum. Ama o bana doğru baktığında ona bakmıyormuş ilgilenmiyormuş gibi yapıyordum. Böyle akşamı ettik. Akşam yemeğinden sonra öylece sessiz sessiz oturduk. Gece 10 gibi odama gittim. Yine iç çamaşırı olmadan altıma şortumu geçirdim ve atletcek uzandım yatağa. Dışardaki seslerden anladığım kadarı ile annem banyoya girmişti. İçimden gözletlemek geçti ama vazgeçtim. Yarım saat sonra banyodan çıktığını anladım kapı seslerinden. Kül tablasını göğsüme koyup bir sigara yaktım. Aslında annemi siktiğimi hayal ediyordum sigara içerken. Sigaramın ortasına gelmiştim ki kapım açıldı. Annem içeriye girdi. Üzerinde açık pembe bir gecelik vardı hemen hemen diz altına gelen, ıslak saçlarının dağınıklığı ile çok güzel görünüyordu. Yavaşça yatağımın kenarına oturdu. Ben umursamaz şekilde sigara içiyordum. Baş ucumdaki pakete uzandı ve bir sigara aldı. Hayatımda onu hiç sigara içerken görmemiştim ama yakması ve içine çekmesine bakınca ara sıra içtiği belli oluyordu. Sigaralarımız bitinceye kadar hiç konuşmadık. Aslında sessizlik her şeyin habercisiydi.
En sonunda annem sessizliği bozdu “düşündüm daşındım sen haklısın olum” dedi. “ne konuda anne” “ne konusu olcek. Bir gün kendimi gaybederin diye korkuyon” “eeee” “ee si işte senle de günah elle de günah” bu sözleri duyunca annemin her şeyi kabullendiğini anladım. Ama sessizdim. “millet duycağına gol gırılır yen içinde galır derler biz halledem” sonra bir sessizlik çöktü. Annem göğsümdeki kül tablasını baş ucuma koydu. Işığı kapattı ve tekrar yanıma oturdu.
Artık hareketi benim yapmam lazımdı. Yavaşça doğruldum yeni gelin edası ile süzülen annemin elinden tutup kendime doğru çevirdim. Sonra onu iyice kendime yanaştırıp dudağına doğru yanaştım. Hiç ses etmiyordu. Etli dudaklarından emmeye başladığımda annemi iyice kendime çevirmiştim. Ellerim sırtında dolaşıyor ve dudaklarını emip öpüyordum. O ise tepkisizdi. Yatağa doğru iyice çekip altıma aldım onu ve öpmeye devam ettim. Dudaklarını yanaklarını öpüyor ordan boynuna geçip emiyordum. Geceliğinin ön tarafından kocaman memelerinin üst kısımlarını dişliyordum. Annem o anlarda ilk defa ellerini sırtıma koydu ama hiç oynatmıyordu.
Elimi bacaklarında dolaştırıp geceliğinin ucunu buldum ve yukarı doğru kaldırdım. Ellerim kalçalarına doğru geldiğinde annemin iç çamaşırı giymediğini farkettim. Elim kocaman kalçalarını sıkıyor okşuyordu hoyratça. Ne kadar öyle öpüp okşadım bilmiyorum. Sonra onun üzerinden kalkıp doğrulttum ve yavaşça geceliğini toplayıp üzerinden çıkarttım. Annemin üzerinde ne iç çamaşırı ve sütyen hiç bir şey yoktu. Dudaklarım meme uçlarına gittiğinde sırtını okşamaya başladım yatakta doğrulmuş halde. Sonra yataktan indim ve şort ile atletimi çıkardım. Annem utanıyor bakmıyordu bana. Tekrar onu yatağa yatırdım ve bacak arasına girip üzerine uzandım. Annem gözlerini yummuş hareketsizce duruyordu. Elimi amına doğru attığımda elim amının dudakları üzerinde kayıyordu. Anladığım kadarıyla bu gece banyo yapmasının sebebi kendini bana teslim etmesiymiş. Kendini hazırladığı belli oluyordu. Yavaşça boynundan göğüslerine oradan da göbeğine doğru öpe öpe amına kadar geldim. Bu tertemiz tıraş edilmiş ve yıllardır yarak görmemiş amı yalamadan sikmek olmazdı. Amının dudaklarının arasına burnumu sokup yalamaya başladım. önce elini başıma koyup kaldırmak istemesinden daha önce böyle bir şey yapmamış olmasının tedirginliği vardı. Ama ben amını dilledikçe ve bızırını emdikçe annem saçlarımı okşamaya başladı ve bacaklarını da topladı. 15 dakika kadar annemin amını emdim ve sonunda annem kasılarak boşalmaya başladı. Annem boşaldıkça akan zevk sularını zevkle içtim. Biraz daha durduktan sonra kalktım ve bacak arasındaki yerimi aldım. Sikimi tutup birkaç defa amının dudakları arasına sürdüm ve yavaşça itmeye başladım. annemin gözleri kapalıydı ve hiçbir şey yapmıyordu. Sikim yavaş yavaş dinine kadar annemin amına girdiğinde yüzünde hafif acı çekermiş gibi bir hal vardı. Yıllardır amının sikilmediği belliydi çünkü daracıktı. Yavaşça git gel yapmaya başladım. üzerinde şinav vaziyeti almış seri şekilde annemi sikmeye başladığımda

gözleri hala kapalıydı ve dudaklarını ısırıyordu. Seri şekilde birkaç dakika öyle siktim sonra üzerine abanıp sikmeye başladım. kalçalarım sikime ritim verip amına seri halde git gel yaparken annem ellerini sırtıma koydu ve tırnaklarını sırtıma geçirip yine boşaldı. Ben iyice hızlanmaya başladım. annem artık hafif hafif inlemeye de başlamıştı.
5 dakika kadar annemi seri şekilde siktikten sonra son bir hareketle en derinine girip döllerimi amına akıtmaya başladım. döllerim tayzikli bir şekilde amına boşalırken annem “ohhhhh” dedi derin bir şekilde. Anlaşılan ne kadar ses etmese de bu sikişten zevk almıştı. Boşalmaya başlamamla üzerine öylece yıkılıp kaldım. Ta ki sikim küçülüp amından çıkasıya kadar yattım annemin üzerinde. Sonra yanına devrildim. Hiç konuşmuyorduk. Bir süre soluklandıktan sonra ona doğru döndüm ve parmaklarımla göğüs uçlarında daireler çizmeye başladım. annem tavana bakarken bana doğru döndü. Gözleri doluydu, ağlamaklıydı aslında. “Pişmanmısın anne” dedim “pişman olmasına pişmanım ama hayatımda yaptığım en güzel şeyi senle yaptım olum” “nasıl yani” “babanı aldattım hemde olumla ama elden de bişey gelmiyor. Bir gün delilik edip başkası ile düşüp kalksaydım daha kötü olurdu” “yaptığımız işten mutlu oldun mu peki” “hı hı” “zevk aldın mı anne” annem yüzüme baktı. İstemsizce gözyaşları gözlerinden yanaklarına süzülüyordu “aldım hemde hayatım boyunca babanla yaptıklarımızdan çok zevk aldım. Ama günaha bulandık olum” “günahsa günah artık oldu anne. Artık senle biz karı kocayız ve seni çok mutlu edeceğim” annem kollarını başıma dolayıp istemsizce beni öpmeye başladı. “olum erim erkeğim” diye söyleniyordu yüzümü öperken bende karşılık vermeye başladım ve dudaklarımız deliler gibi birleşti “annem bir tanecik annem. Aşkım karıcığım benim” “gocam erim erkeğimmmm”
Artık annemle karı koca gibi olmuştuk. O gece hiçbir şey yapmadan çırılçıplak birbirimize sarılıp uyuduk. Annemi zaafından yararlanıp sikmiştim. Pişman mıydım hayır. Annemi sikmek çok keyifliydi.

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32