Kocamın Patronu

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Asian

Kocamın Patronu

Yasemin — Kocamın Patronu

Merhaba, adım Yasemin.

25 Yaşında 2 senelik evli genç bir kadınım. 1,70 boylarındayım. Düz ve uzun sarı saçlara, ince bir bele, dolgun kalçalara sahibim. Pembe ve geniş meme uçlarıyla gögüslerim büyük ve şekillidir. Bembeyaz vücudum, uzun bacaklarım ve küçük bakımlı ayaklarımla yolda erkeklerin dönüp tekrar tekrar baktığı güzellerden birisiyim.

Eşimin iyi bir işi var ve iyi kazanıyor. Oldukça konforlu bir evde lüks içerisinde yaşıyoruz. Ancak çok çalıştığı için kocalık görevlerini yerine getiremiyor ve akşamları yorgunluktan sızıp kalıyor.

Geçen öykümde azgınlıktan yanan vücuduma engel olamayıp kendimi başka erkeklere siktirme kararı verdiğimi ve yine çok azdığım bir günde eve gelen doğulu musluk tamircilerine kendimi nasıl hoyratça siktirdiğimi yazmıştım.

Bu olayın üzerinden yine haftalar geçmiş, vücudum yeniden alev alev yanmaya başlamıştı. Evde çırılçıplak dolaşıyor, internette yüzümü gizleyerek erkeklere çıplak şovlar düzenliyordum. Kameranın karşısındaki irili ufaklı siklerin benim için boşalmasını büyülenerek izliyordum. Bazen çok azdığımda dayanamayıp gizli numaradan tanımadığım adamlarla konuşup telefonda bellerini getiriyordum. Hemen hepsi de buluşmak için yalvarıyor. Bazıları yüksek ücretler teklif ediyor, bazıları beni bekar evlerinde grup olarak sikmek istiyor ama hepsi de ekranda gördüklerine sahip olmak için yarışıyorlardı. Bense bazen dayanamayacak kadar azıyor ama bütün vücudumun yanmasına ve bacaklarımın titremesine rağmen evli bir kadın olduğum için kendimi tutuyordum. Ancak ekranda izlediğim yarakların geceleri rüyama girmesine engel olamıyordum.

Yine böyle bir günde bacaklarımı ayırmış, ıslanmış bacak aramı karşımdaki adam için parmaklıyordum. Herifin öyle büyük ve sert bir yarağı vardı ki büyülenmiş bir şekilde ne isterse yapıyordum. Azgınlıktan karşımda sıvazlanan büyük sikin kölesi olmuştum. Herifin istediği şekilde domalıyor, arka deliğimle ya da amımla oynuyor, büyük göğüslerimi dimdik olmuş meme uçlarımdan sıkarak yoğuruyordum. Aniden çalan cep telefonumun sesiyle irkildim. Arayan kocamdı. Merhabalaştıktan sonra sesimdeki titremeyi farketmişti.

“Hayrola aşkım sesin tuhaf geliyor hasta mısın yoksa?” diye sordu.

“Hayır hayatım temizlik yapıyordum da nefes nefese kalmışım” diye cevapladım. Bu arada iki parmağımla pembe amımı dudaklarından ayırmış karşımdaki adama ıslak amcığımın içini göstermeye çalışıyordum.

“Aşkım sana zahmet olacak ama akşama yemeğe misarifimiz olarak patronumuz Mahmut Bey gelecek. Biliyorsun bu benim için çok önemli şöyle içkili güzel bir sofra hazırlamamız mümkün mü?” diye sordu. Sesinden oldukça heyecanlandığı belli oluyordu. Eşim patronundan çok çekinir ona çok saygı duyardı.

“Tabi aşkım ne demek… Hemen şimdi mutfağa girip bir şeyler hazırlarım… Sen hiç merak etme aşkım… Mahmut Bey bu akşamdan çok memnun kalacak.” Dedim.

Canım sıkılmıştı. Kendi kendime “durduk yere iş çıkarıyorsunuz vallahi” dedim. Karşımdaki adamı boşalttıktan sonra bilgisayardan ayrılırken MSN deki herif telefonumu ya da adresimi öğrenmek için yalvarıyordu.

Böyle durumlarda her zaman yaptığım gibi kocamın kredi kartıyla yakındaki pahalı restorandan yemekler ve mezeler ısmarladım. Ayrıca rakı ve bira da sipariş ettim. Bu restoran siparişleri sayesinde eşim benim çok iyi yemek yaptığımı zannediyor.

Banyoya girdim ve sıcak suyla uzun bir banyo yaptım. Koltukaltlarımı, bacak aramı tekrar traş ederek iyice temizledim. Azgınlıktan yanan vücuduma dokunmaya doyamıyordum. Banyodan sonra düz saçlarımı kurutarak uzun uzun taradım. Küçük ve bakımlı ayaklarımın tırnaklarına sadece cila sürmeye karar verdim. Uzun topuklu bir terlik giyeceğim için ayaklarımın çok güzel görünmesini istiyordum. Bundan önce bütün vücuduma, göğüslerime, bacaklarımıa ve ayaklarıma uzun uzun güzel kokulu kremlerle masaj yaptım. Gece koyu kırmızı elbisemi giymeye karar verdiğim için kırmızı küçücük tangamı giymiştim. Üzerimde sadece tangamla; tırnaklarımı cilalamış, kurumaları için ayaklarıma üflerken aniden kapı çaldı. Aceleyle üzerime kocamın ortalıkta bıraktığı gömleği giydim ve ortadan bir iki düğmesini ilikleyerek kapıya doğru acele seğirttim. Tırnaklarımın cilası bozulmasın diye sekerken dolgun ve beyaz kalçalarım gömleğin altında sağa sola sallanıyordu. Kapıyı açtığımda siparişleri getiren 18-19 yaşlarında çocuğu karşımda buldum. “Bu da kürt olmalı” diye düşündüm. Genç olmasına rağmen iri yarı kıllı ayı gibi bi şeydi. “Bileğim kadar siki vardır bunun” diye düşünmeye başlamıştım ki. Çocuğun “siparişleri getirdim abla” diyen sesini duydum. Sesi heyecandan titiriyor, gözlerini ince beyaz gömleğin altında belli belirsiz seçilen pembe meme uçlarımdan alamıyordu. Meme uçlarım dimdik olmuş, göğüslerimin büyük bölümü önü açık gömlekten rahatça seyredilebiliyordu.

“Ay canım siparişleri mutfağa bırakıver… Kusura bakma böyle ev haliyle…” diyerek cilveli kıkırdadım.

Mutfağın kapısına arkamı dönerek bahşiş arama bahanesiyle çantamı karıştırıyor, eğilip doğrularak arkamdaki çocuğun küçücük tangamdan taşam kalçalarımı izlemesini sağlıyordum. Bembeyaz ve uzun bacaklarımı bazen ayırıyor bazen birleştiriyordum. Parayı vermek için arkamı döndüğümde terlemiş gözleri faltaşı gibi açılmış çocuk, gözlerini kalçalarımdan zorla ayırarak şaşkın bana baktı.

“Birazcık cesaretin olsa beni yere yatırır burada çatır çatır sikerdin” diye düşündüm. “Hiç itiraz etmeden bacaklarımı açardım sana”.

“Al aşkım bu da senin için” diyerek çocuğa parayı ve kredi kartını verdim. Ağzımdan yanlışlıkla “aşkım” kelimesi çıkmıştı. Pos makinasına şifreyi girerken yüzüm utancımdam kıpkırmızı olmuştu. Çocuk kekeleyerek teşekkür etti ve gitti.

“Bu akşam sikini yara yapmasa bari” diyerek kıkırdadım.

Yatak odasına geçerek sırıksıklam olmuş tangamı bir diğeriyle değiştirdim. Masayı hazırladıktan sonra Aynanın karşısına geçerek hafif bir makyaj yapmaya koyuldum. Büyük ve yeşil gözlerimi öne çıkaracak bir far sürdüm. Hokka gibi küçücük burnumun altında yarı açık duran tombul dudaklarımı koyu kırmızıya boyadım. Hafif bir allık sürdükten sonra kırmızı elbisemi giydim. Uzun topuklu ve bir tek ince kırmızı bant ile ayaklarımda duran terliklerimi de giydikten sonra aynanın karşısına geçtim. Omuzlarımdan dökülen düz sarı saçlarım, geniş dekolte ile yarısı dışarıda dimdik duran sütyensiz büyük göğüslerimi, bacak aramın 3-4 parmak altına uzanan ve ince belime yapışmış ama aşağı doğru genişleyen elbisemin etekleri ile düzülmeye hazır bir fahişe gibi duruyordum.

Odayı gerektiği gibi ışıklandırdıktan ve masayı son bir kez gözden geçirdikten hemen sonra kapı çalındı. Gelen kocama sarılarak öperken arkasında duran iri yarı adamı inceliyordum. Kocamın patronu Mahmut Bey neredeyse kocamın iki katı 40-45 yaşlarında göbekli hafif kel, kıllı bir adamdı. Sonradan görme bir kro olduğu her halinden belliydi. Ben kocamı öperken arsızca gözlerimin içine bakıyordu. Daha tanışmadan beni ayaküstü gözleriyle sikmeye başlamıştı. Elimi Mahmut Beye uzattım ve kendisinin bu kadar genç olduğunu beklemediğimi belirttim. Sırıtarak her yerimi inceliyordu. “Siparişleri getiren çocuğun yerinde bu olsaydı beni çoktan çatır çatır sikmişti” diye düşündüm. Kocam çok heyecanlı patronunu memnun etmek için dört dönüyordu. Halbuki beni gördükten sonra herifin neşesi yerine gelmiş görünüyordu. Geniş geniş sırıtarak “Böyle güzel karın vardı da bizi daha önce niye tanıştırmadın Berk Bey” diyerek küstahça güldü. Kocamın ağzı kulaklarına varıyordu.

“Çok teşekkür ederim Mahmut Bey! Eşim ve ben size ağırlamaktan mutluluk duyarız” gibi laflar sarfediyordu. Ben kıvıra kıvıra Masaya servis yapıyor, eğilerek herife bembeyaz göğüslerimi uzun uzun seyrettiriyor, adamın bakışları altında iyice orospulaşıyordum.

Bir kaç kadeh içtikten sonra yanaklarım kıpkırmızı olmuş bütün vücudum yanmaya başlamıştı. Mahmut Bey yemek boyunca masanın altından ayaklarıyla bacaklarıma dokunmuş hatta bir kaç kere bacak aramı denk getirmeye çalışmıştı. Bense herife hiç bakmadan memnun gülümsüyordum. Kocam heyecandan hiç bir şey görmüyor sürekli kendinden bahsederek kendini patronuna sevdirmeye çalışıyordu.

Bir ara adam kravatını gevşetince ister istemez adamın kıllı ve erkeksi göğsüne bakmaktan kendimi alamadım.Bakışlarımdaki açlığı hemen anlayan Mahmut Bey,

“Yasemin Hanım ayıp olmazsa biraz gömleğimi gevşetecem, çok sıcak oldu içerisi… Malum rakı” diyerek arsızca gözlerimin içine baktı. Nasıl olsa kocamın yanında bir şey olmaz diye düşünerek yeşil gözlerimi şehvetle adama dikip,

“Aaa lütfen Mahmut Bey! Kendinizi evinizde hissedin rahat olun canım” diyerek cilveyle kıkırdadım.

Kocamsa ikimizden de neşeli “Burası sizin de eviniz olur Mahmut Bey lütfen rahatınıza bakınız” diyordu. Küçük sikli beceriksiz kocamın yanında bu herife karşı inanılmaz kadınsı bir istek duyuyordum.

Kravatını çıkarıp gömleğinin üstten 5-6 düğmesini çözen adamın geniş ve kıllı göğsüne bakmaktan kendimi alamıyordum. İçtikten sonra kendimi iyice kaybetmiş adama sürekli cilveli bakışlar atıyor, şişkin bacakarasına ve kıllı göğsüne bakarak herifi iyice tahrik ediyordum. “Nasıl olsa kocam var” diye düşünerek herifi iyice azdırmaya karar verdim. Kocamın lavaboya gittiği anı fırsat bilerek bacaklarımı ayırdım ve umursamazca adamın karşısında rakımdan bir yudum aldım. Herif sırıtarak kırmızı tangamı izliyor ve eliyle sikini düzeltiyordu. Adamı cilveli bakışlarla azdırmaya devam ediyordum ki kocam içeriye girdi.

“Yahu Berk Bey” dedi patron. “Bugün çok önemli evrakları Kartal daki ofiste unuttum… Naapsak yahu” diye sordu.

“Yarın da lazımdı evraklar nasıl yapacaz bilmem ki” diye ekledi. Kocam hemen heyecanlandı,

“Dilerseniz ben hemen alıp geleyim Mahmut Bey” dedi. “Yarın ofiste size teslim ederim”

“Yahu sana da ayıp olacak Berk Bey bu saatte”, “Üzülüyorum vallahi” diye ekledi Mahmut Bey.

Herifin niyetini anlamıştım. Karşımdaki ayı gibi görünen bu kro aynı zamanda çok ta zekiydi. Beni sikmeyi o anda haketmişti. Amcığım sırılsıklam olmuştu.

Eşime ofisin anahtarlarını verirken, “Eh ben de kalkayım o zaman” dedi Mahmut Bey “Sen ofise giderken Yasemin Hanımı rahatsız etmeyeyim” dedi. gözlerime bakarak adeta beni sikmek için onay almak istiyordu. Hiç düşünmeden,

“Aaa vallahi darılırım Mahmut Bey daha size ikram edeceklerim var, tadına bakmadan giderseniz çok üzülürüm” diye cilveyle kırıttım.

Kocam ikimizden de hevesli,

“Lütfen Mahmut Bey” dedi. “Ben hemen ofise gider gelirim. Eşim size en iyi şekilde ağırlayacaktır. Hem burası sizin eviniz sayılır.” Dedi. Aceleyle, heyecandan kendini kaybetmiş bir şekilde arabanın anahtarlarını aramaya koyuldu.

Patron arsızca yerine yerleşerek “Eh madem öyle Yasemin Hanımın ikramının tadına bakmadan gitmek ayıp olur” diyerek sırıttı. Herif gözlerini yeşil gözlerimden bir an olsun ayırmıyordu. Mahmut Beye kendimi siktireceğimi anlamıştım. Hafif çakırkeyif, yanaklarım kıpkırmızı, çok azmış durumdaydım, adama bacaklarımı ayırmak için sabırsızlanıyordum. Kocam hiç bir şey anlamadan sevinerek çıktı.

Arabanın sesini dinleyerek, uzaklaştığından emin olana kadar sesizce bakıştık. Bacak bacak üstüne atmış kıçıma kadar sıyrılmış eteğimle, ayağımın ucunda topuklu terliğimi hızlı hızlı sallıyordum. Herif benim sikilmek için sabırsızlandığımı anlamıştı. Yarım ağız sırıtarak,

“Korkmayın Yasemin Hanım kocana yanlış anahtarları verdim… Kapıyı açamayıp beni arayınca geceyarısı ona çilingir arattıracam… Daha epey bi vaktimiz var yani” deyip, rakısından bir yudum daha aldı…

Herife sinirleneceğime elimde olmadan cilvelenip kırıtıyordum…

“Yasemin Hanım şöyle oynak bi müzik yok mu sizde gülüm?” “Rakı böyle eğlencesiz kuru kuru gitmez biliyo musun?” dedi. Kalçalarımı sallayarak müzik setine gittim. Radyo kanalı ararken siparişleri getiren çocuğa yaptığım gibi hafif eğilerek adama bembeyaz bacaklarımı ve tangamdan taşan kalçalarımı sergiliyordum. Oryantal müziği bulunca ister istemez kıçımı adama karşı sallamaya başlamıştım. Arkamı döndüğümde herifin gömleğini tamamen çözdüğünü gördüm. Bacaklarını ayırmış karşımda kıllı göğsü ve göbeğiyle yayılmış bir halde şehvetle beni izliyordu.

Mahmut Bey’in karşısında göbek atmaya başlamıştım. Saçlarımı sallıyor, memelerimi öne eğilerek çalkalıyor, kendi etrafımda dönerek açılan eteğimden bembeyaz kalçalarımın tombul ve gergin yanaklarını herife sergiliyordum. Kadınsı bir içgüdüyle kendimi daha iyi sitirmek için adama her türlü orospuluğu yapıyorudu.

Neden sonra patron eline kadehi ve meze tabağını alarak kanepeye geçti. Elindekileri sehpaya koyarken,

“Hadi bakalım gülüm, hazırlan da yanıma gel artık… Müziği de kapatma biraz sonra bas bas bağıracaksın, komşulara ayıp olmasın di mi” diyerek sırıttı.

Sikilme fikri aklımı başımdan aldığı için ne denirse yerine getiriyordum.

“Hemen Mahmut Beyciim” diyerek kırıta kırıta banyoya seğirttim. Suları bacaklarıma kadar akan amcığımı iyice temizledim. Yatak odasına geçerek kasıklarıma, boynuma, göbeğime bacaklarıma parfüm sürdüm. İnce askılı pembe kombinezonumla, pembe tangamı giyerek sabırsızca kocamın patronunun yanına koştum.

Biraz sonra herifin dizinin dibinde oturmuş, patrona elimle meze yediriyor bazen elimle kıllı göğsünü okşuyor, öpüyor ama sürekli olarak kumaş pantolonun üzerinden sikini sıvazlıyordum. Oldukça kalın olduğunu hissettiğim yarak elimin altında zonkluyordu. Çok erkeksi bir kokusu vardı. Patron kalçalarımı, memelerimi yoğuruyor, her yerimi hoyratça sıkıp acıtıyordu.

Önünde diz çöküp pantolonunu ve iç çamaşırını çıkarttım. Bileğim gibi bir yarak yüzümün dibinde dikilmişti. Heryeri kıllı olan bu adam taşaklarını ve sikini traşlamış pırıl pırıl yapmıştı. Belli ki bütün zamanını orospularla alem yaparak geçiriyordu bu kro. Elimle sikini sıvazlarken bir yandan da taşaklarını emiyor, kokluyordum. Çok garip ama dayanılmaz erkeksi bir kokusu vardı. Bacakaram sırılsıklam olmuştu. Diğer elimle bacakaramı kurcalıyordum. Patronun taşaklarına tükürdüm ve yalamaya devam ettim. Arada sikinin gövdesini ve başını ağzıma sığdırmaya çalışıyordum. Herifin yarağı dimdik ve parıl parıl parlıyordu. Mahmut Bey zevkten ayı gibi homurdanıyordu.

Bu sırada Eşimin patronunun telefonu çaldı. Arayan kocamdı. Kapıyı açamamış olmalıydı. Patron önce sehpadaki kumandayla müziğin sesini kıstı.

“Alo! Berk Bey valla bu saatte zor ama bi çilingir bulursan çok iyi olur ya!” “Yani bu saatte sana da zahmet veriyoruz ama hakikaten şirketimizin çok değerli bi çalışanısınız yani… Siz de olmasanız…”

Mahmut Bey kocamla konuşurken bir yandan saçımdan tutmuş yüzümü sikine ve taşaklarına sürtüyordu.

Telefonun karşısından kocamın “hiç önemli değilleri” “önemli olan işimiz” olduğu sözlerini duyuyordum.

Mahmut Bey telefonu kapattıktan sonra beni kucaklayarak yatak odasına götürdü. Üstümdekileri çabucak çıkardı. Bacaklarımı ayırmış, sırtüstü yatmış dimdik duran göğüslerimle adama bakıyordum. Herif kafasını ıslak amıma gömerek yemeye başladı… Yalıyor, ısırıyor canımı acıtıyor ama yaptıkları çok hoşuma gidiyordu. Sonunda ayak bileklerimden tutarak bacaklarımı kaldırdı ve kalın sikini kutuma dayadı. Biraz sonra “şak şuk” sesleri içinde beni güzelce sikiyordu. Sikiyle içimi dolduruyor, kalın aletini çok güzel yerlere değdiriyordu. Zevkten gözlerim kaymış inliyordum. Herif beni sikerken ayak tabanlarıma başparmağıyla masaj yapıyor, bembeyaz bakımlı ayaklarımı ısırıyor yalıyordu.

Patronu yatağa yatırıp tekrar sikini emmeye başladım. Eliyle kıçımdan hoyratça çekerek beni 69 pozisyonuna getirdi. Hem amımı yalıyor hem parmağıyla göt deliğime masaj yapıyordu. Ben de zevkten kendimden geçmiş herifin sikini, taşaklarını somuruyordum. Mahmut Bey başparmağını arka deliğime sokup çıkarıyordu.

“Kocan seni hiç götten sikmiyor mu lan orospu?” diye sordu. Artık iyice kabalaşmıştı ama ağzımdaki siki bırakmamak için alttan alıyordum. Zaten kocam beni önden bile sikemiyordu… Nasıl arkadan sikecekti ki?

“Hayır Mahmut Beyciim arkamdan hiç almadım daha önce” dedim “Ayy ayyy” diye de çığlık atmak zorunda kaldım çünkü arka deliğime iki üç parmağını birden zorluyor olmalıydı.

“Seni götünden sikeyim öyleyse” dedi… “Git krem mrem bi şey getir bakalım” dedi. Ağzımdaki siki bırakmak istemiyordum, aceleyle çekmeceden bebek yağını getirdim. Beni domaltıp kafamı yatağa bastırdı. Kalçalarımı iyice havaya dikmiş erkeğimin işini kolaylaştımaya çalışıyordum. Sikine ve arka deliğime bebek yağı sürdükten sonra yavaş yavaş zorlamaya başladı.

“Şimdi deliğini serbest bırak bakalım” “Hah şöyle rahat bırak göt deliğini” diyerek alıştıra alştıra kocaman yarağını arka deliğime ittirmeye çalışıyordu.

Bir elimleamımı parmaklıyor, bir elimle arka deliğime girmeye çalışan siki tutuyordum. Herifin siki dimdikti. Yavaş yavaş içine kaydıkça garip bir zevk alıyordum.

“Ayy Mahmut Bey yavaş” “Ohh biraz bekleyin lütfen” “mmm devam et Mahmuuut” gibi şözler ağzımdan ister istemez dökülüyordu.

Biraz sonra kocamın patronu arka deliğimi alıştırmış, hoyratça götümü sikiyordu. Kalçalarımı sıkıyor, tokatlıyor, her yerimi morartıyordu. Taşakları ıslak amcığıma çarptıkça garip bir zevk alıyordum.

“Mahmut Beyciim çok güzel” “Aaaay ay çok acıdı” “Ohh Aaaaah daha hızlı” gibi çığlıklar atıyordum. Herif dakikalarca götümü siktikten sonra böğürerek götüme boşaldı. Boşalmasına rağmen hala gidip geliyor belli ki götümü sikmeye doyamıyordu.

Duş alıp temizlendikten sonra patronun sikini tekrar kaldırmış, adamı sırtüstü yatırmış kucağında hopluyordum ki, yine telefonu çaldı. Patronun bir eli telefonda bir eliyle de sertleşmiş pespembe memeuçlarımı sıkıyordu. Zevkten kilitlenmiş hiç bir şey anlamıyordum. Karşıdaki kocamdı. Kapıyı açtırmış, dosyaları almış geliyordu. Gururlu bir şekilde anlatışını telefondan duyuyordum.

“Aferin Berk Bey” dedi patron “Şu saatte bu işi de hallettin ya! Sana itimadım sonsuz artık bilesin” “Ben de eşinizin ikramlarının tadına doyamıyorum hala evinizdeyim valla” diye ekleyerek bir yandan da küstahça sırıtıyordu. Kocamı ve beni aşağılıyordu ama ben kalçalarımı sağa sola oynatarak içimdeki sikin tadını çıkartmaktan başka hiç bir şey yapamıyordum.

“Kocamın teşekkürlerini, saygılarını, bilmukabelelerini” dinlerken, patron telefonu kapattı ve aniden sertçe pompalamaya başladı. Koca kafalı yarak içimde gidip geldikçe çığlığı basıyordum.

“Hadi bakalım Yasemin Hanım ” “Kocan gelmeden bitirelim senin işini” diyerek beni yeniden domalttı. Hoyratça hem kutumu hem arka deliğimi sikiyordu. Zevkten bacaklarım titriyor kaç kere boşaldığımın hesabını yapamıyordum. Mahmut Bey gözlerimden yaş getirene kadar beni sertçe becerdikten sonra sarsılarak boşalmaya başladı. Hemen herifin sikini ağzıma dayayarak bütün tohumlarını yalayıp yuttum. Sonra sikine ağzımla ve dilimle masaj yaparak erkeğimi hem temizledim hem de sakinleştirdim.

Mahmut Bey giyinirken ben bacaklarım tamamen ayrılmış, her yerim yapış yapış, çırılçıplak zevk içinde uzanıyordum. Öyle güzel sikilmiştim ki yerimden kıpırdayamıyordum.

“Kocan da sikiyor mu seni böyle Yasemin Hanım” diye arsızca sordu patron. Zevkten gözlerim kaymıştı. “Nerdeee Mahmut Bey keşke sizin gibi sikebilseee” diye herife cilvelendim. Kro herif küstahça bir kahkaha attı,

“Hadi kalk giyin senin boynuzlu gelir biraz sonra” dedi. İstemeyerek temizlenip giyindim. Biraz sonra biz içeride kahvelerimizi içerken eşim geldi.

“Hala buradasınız demek Mahmut Bey” ” Sizi evimizde gördüğüme çok memnun oldum gerçekten” dedi.

“Valla eşiniz öyle tatlı ki, ona doyamadım Berk Bey” dedi patron. Bana arsız arsız bakarak sırıttı “Bu akşamdan çok memnun kaldım. Seni de yorduk vallahi” “Ama Yasemin Hanıma da söyledim, bir maaş ikramiyeyi hakettin, yarın ikramiyeni muhasebeden al” diyerek evden ayrıldı.

Kocam çok heyecanlanmış, çok sevinmişti. Hemen eşime sarıldım,

“Kocacığım istediğimiz plazma TV yi alabiliriz artık değil miii?” diye sordum. “Tabi aşkım hemen yarın ikramiyeyi alınca televizyonu evde bil” dedi.

Gece sevinçle beni sikmeye çalıştı. Yarım saate yakın emmeme rağmen küçücük sikini kaldıramayınca kocam derin bir uykuya daldı.

— aslında defalarca okuduğum bir hikaye ama etkisini kaybetmiyor—

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32