KAYIT-I Sinem-5:

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

KAYIT-I Sinem-5:

Sanırım hayatımın en keyifli uyumalarından biriydi… Güneşe ağaçlar arasından şöyle bir bakan loş ve serin odada, yaz gündüzü için gayet uyku hapı etkisi yapan bir buçuk bira içmişim.. tertemiz çarşaflar üzerinde, çırılçıplak.. kaşık vaziyetinde ve Sinemin neredeyse içinde kalarak sarılmış vaziyette…

(bu arada “bu ne biçim yazı girişi amk!” demek üzereyseniz; demeyin.. Önce şunu,
http://xhamster.com/user/GloriousXXX/posts/428106.html
hatta belki baştan hepsini
http://xhamster.com/user/GloriousXXX
okuyun, sonra buraya gelin.. Bu son Sinem ve başından beri de güzel gelişti )

Bir ara hayal meyal Sinem’in beni sırt üstü gelecek şekilde itip yataktan kalktığını, bir sigara yaktığını, sonra da banyoya girdiğini duydum… sonra uyumaya devam ettim.. tekrar dalmadan önce duş sesi beklediğimi ama gelmediğini de hatırlıyorum sanki.. neyse…

Sonra uykumda çok acayip rüyalar görmeye başladım.. ıslak rüyalar.. birine seksi şeyler yapıyorum; o biri de kuzenim Deniz.. çok hoşuma gidiyor, boşalmak üzereyim gibi hissediyorum.. sonra boşalmak üzere değil işemek üzere gibi hissettiğimi fark edip uyanıyorum can havliyle ki o da ne! yatakta sırtüstü yatmışım.. bir bacağımı yana kırarak açmışım.. Sinem yatağın kenarından bana fazla dokunmadan üstüme uzanmış ve ağzına almış skimi.. taş gibiyim ama gerçekten çişim var 🙂

Sinem uyanma anındaki ani hareketimden ürküp bir an yukarı baktı ama sanırım o an gözlerim kısık olduğundan ve muhtemelen o uyku saksosu boyunca birkaç defa daha istemsiz kasılmış olduğumdan alışmış… Uyuduğumu zannederek yalamaya devam etti hemen…

Bozmamaya karar verdim keyfini (tabi kendi keyfimi de..) bacağımı biraz daha araladım önce.. sonra diğer bacağımı da hafif yana kırınca Sinem’e fırsat doğdu beni uyandırmadan daha yakına girebilmek için.. bu sırada kısık gözle izliyorum loş odada olup biteni.. Sinem fırsatı kaçırmadı.. hemen biraz daha yakına geldi, tamamen yatağa çıkmış oldu yeni pozisyonunda… ama tamamen uzanmadı, göğüsleri ve saçları bacaklarıma ara sıra değer şekilde, yarı domalma pozisyonunda emmeye başladı.. bir eliyle skimi fazla sıkmadan tutuyor, ara ara toschacklarımı avuçluyor, fark ettim ki diğer eli de göğüslerinin yanından kendi bacak arasında.. kendini de okşuyor, yarı domalma hali o yüzden.. şu manzaranın güzelliğini nasıl tarif etsem ki.. sadece güzelliği değil, gururu da var tabi, taş çatlasn 3 hafta önce dudaklarının içine dil girmemiş bir kızdan bahsediyoruz.. sevgilisi uyurken sakso çekçek gibi oyunlar yapmaya başlamış…

Bütün bunlar olurken çok hafif yan yatıyor gibiydim.. cesaretlendirmek için tam düz döndüm.. bacaklarım yine açık ama tamamen sırtüstü olunca skim de uzadı sanki bir anda, daha ihtişamlı görünmeye başladı (veya bana öyle geldi ne skimse artık).. ama görüş açımın bir kısmını da kaybettim, artık Sinemin kendini okşamasını göremez haldeydim.. ama nefes alışından belliydi ne yaptığı..

Sonra içimden “dur” dedim.. sen kendini parmaklama, onu yapacak başka bir yol var.. uykumda yapar gibi sağ bacağımı sinemin iki bacağının arasına ittim, dizim hala biraz kırık ve diz kapağım sinem’in kasıklarının hemen dibinde.. bu fikri de hemen kaptı, elini çekip biraz üstüme eğilince amının dudaklarını diz kapağıma oturttu.. tamamen kendi kontrolünde geliştiğini sandığı için hiç çekinmiyordu, bastırmaya başladı ufak ufak.. ama tabi bu sırada ayağa da kalktı ve skimi yalama kısmı sona erdi.. biraz eline aldı, zaten haz bombardımanına tutulduğumdan her hareketi beni kasmaya başlayınca bıraktı.. o bırakınca ben de bacaklarımı tamamen uzattım, yatakta hazırola geçtim neredeyse, kukuyu sürtecek bir diz kalmadı artık.. ben böyle yapınca o da sağ bacağını bacak aramdan çıkardı, tamamen üstüme oturmadan önce skimi tutup göbeğime doğru yatırdı, hem hevesli hem dikkatli şekilde üstüne doğru geldi.. ağırlığını tam vermeden oturdu.. Beni uyandırmaktan mı yoksa bir kazaya kurban gitmekten mi korktuğunu tam anlayamıyordum o an; ama pek öyle kaza falan derdi varmış gibi de davranmıyordu.. yavaşça skimi kızlığının dudakları arasındaki ıslaklığın arasına soktu.. bir öne, bir geriye iki hareket yaptığında artık vücudumun belki de en hassas yeri boydan boya Sinem’in sıvılarına bulanmış, iyice kayganlaşmış hale gelmişti..

Böyle güvercin ürkekliğinde birkaç gitgelden sonra iyice zevk almaya başladı; hareketleri daha hızlandı ve pervasızlaştı, bu sırada kirpiklerimin arasından gayet net görüyordum ki dudaklarını ısırmaya, gözlerini yumup elleriyle kendi göğüslerini avuçlamaya başladı, arada da çaktırmadan bana bakmaya devam ediyordu.. ağırlığını tam vermediği için skim genetik olarak olması gereken yere doğru dikeliyordu bu gidiş gelişler sırasında, tabi bunda beni arada kıçımı yatağa iyice gömüp erkekliğimin dik durmasını sağlamaya çalışmamın da payı vardı.. Normalde olsa eski ben olsam hemen belinden tutar cart diye geçirirdim; ama bu defa, sanırım biraz da iş garanti olduğundan ben de uzadığı kadar uzatma niyetindeydim, milyon yıllık abazalıktan kurtulmanın böyle etkileri vardı demek ki..

Yine de daha fazla dayanamadım… bir aydır hayalini kurduğum yere girmeme ramak kalmıştı ama Sinem’in yaptığı şeylerden de çok acaip zevk aldığımdan her an patlayıp bir kez daha ertelemeye sebep olma ihtimalim vardı.. Bu riski göze alamadım ve açtım gözümü.. Sinem bana bakmıyordu bile.. Uyandığımı anlasın diye iki elimle belinden tuttum önce kibarca.. sanki hiç fark etmemiş gibiydi.. ellerimi yavaşça yukarı çıkartıp, omuzlarını sıktım.. bana baktı ve “ ne zaman katılmaya karar vereceksin diye merak ediyordum” dedi muzipçe gülerek.. Meğer farkındaymış uyumadığımın.. başını tutup kendime çektim.. dudaklarına yumuldum.. dilimi dilinde gezdirirken, bir taraftan da kıçını okşamaya başladım tek elimle.. skimi tutup artık hiç çekinmeden ıslaklığının içlerine kadar fırçaladım elimle.. Sinem inlemeye başladı çok hafifçe..

-“Aşkım” dedi.. “ne zaman gireceksin?”..

-“Ne zaman istersen bebeğim” dedim.. “ama bence gelmene çok yakın bir an olsun ki zevkin içinde acı da erisin ne kadar erirse artık”…
– “Çok acıyacak mı?” diye sordu,
– “ Canımı yakma benim” diye de ekledi.. O ekleyişteki ses tonunu hiç unutamam..

Tuttum aşkımı, ani bir hareketle altıma aldım; bacaklarımızın pozisyonu gereği kontrolsüzce içine girmemek için de kastım kendimi az biraz.. sonra bu defa ben skimi aşkımın kızlığına yerleştirip, o altta ben üstte olacak şekilde gidip gelmeye başladım fırçalayarak.. tabi ben ağırlığımı da verdiğimden klitorisi skimin altında eziliyor, dudakları sıkışıyor, taşaklarım kısmen olaya dahil oluyor ve Sinem kendi üstte yaptığından çok daha fazla zevk alıyordu.. biz süre sonra küçük sesler bildik inlemelere dönüşmeye başladı.. arada da belli belirsiz tekrar eden bir “gir artık” emri, gitgide daha yüksek perdeden tekrarlanmaya başlamıştı. 1 dk falan geçti-geçmedi, inlemeler yükseldi, kasılmalar şiddetlendi, iki elini bütün tırnaklarıyla sırtıma geçirdi belini oynatarak açılardan açı beğenmeye başladı.. bu sırada ben de “hani olursa kazara kendi de girebilir” babında savruk şekilde hareket etmeye başladım.. her ileri gidişte skim Sinem’in girişine takılıp kayganlığı sayesinde kurtuluyor, klitorisini ezerek ve sevgilime kesik çığlıklar attırarak yoluna devam ediyordu.. ben de bunu gitgide artan şekilde tekrarlamak için her defasında sikimi tamamen geri çekmeye, alıştığı raydan çıkartmaya başladım..

Böyle 4 veya 5 defa daha geri gelmiştim ki; en gerideyken bu defa istemli olarak prostatımı kastım, damarlarımın geri dönüşü tıkandı, çıkış kapanınca girişteki tazyik skimi birkaç derece daha dikleştirdi, kan hücrelerim bu muhteşem olayı seyretmek için pencerelere koştular, vücudumu rocky balboa yumruğu gibi ağır çekimde tekrar ileri ittim.. bunu yaparken gözlerimi aşkımın gözlerine diktim.. kısık şekilde bana bakan hayran gözlere yaklaştım… yaklaştım.. bu defa bir takılma değil, çarpma benzeri bir durum oldu.. hem kıyamıyorum sevgilime acı çekecek diye, hem de çatır çatır sikmek istiyorum yani süslemeye gerek yok abuk metaforlarla ?.. Sinem’in kızlık barajı benim boy ve kilomdaki adama iyi dayandı doğrusu… hiç yoksa yarım saniye kadar güç vermek zorunda kaldım ve tam da Sinem gerek ağırlığımdan gerekse acıdan çığlık atar gibi olduğunda engelimi patlatarak indim.. bir defada.. sanki arka arkaya aralıklı konmuş camları kıran bir mermi gibi.. yolumu kendim açarak, utanmasa sesli çatırtı çıkartacak kadar sarsıntılı ama bir o kadar da sıcak bir yoldan aşağı indim… o zamanki skimin boyuyla herhalde bi 15cm’lik yolculuktu yaptığım taş çatlasın.. ama içinde 17 yılın zevkini barındıran bir yolculuktu.. bana çok daha uzun sürmüş gibi geldi sanki skim çok daha uzunmuş gibi ? dibe vurduğumda, önce Sinem’in bacakları da eşzamanlı olarak acıya karşı refleks şeklinde kapanmaya kalktı ve beni birkaç cm dışarı attı; sonra Sinem kararlılığı ile ipleri beyin sapından aldı ve bacaklarını tekrar açtı; bu defa gerçek dibe kadar indim ve hareketsiz bekledim; aşkımın tepkilerini gözlemlemek üzere durdum..

Acı yoktu bir defa, yani vardı, ufak ama farklı çığlığından onu anlamıştım ama yüzünde acı yoktu.. korktuğu kadar olmamasının verdiği bir rahatlama, biraz Yusuf Yusuf terleri, hafif beyazlamış yüzünde pespembe kalan yanakları, neşe göstermeye çalışan dudaklar.. ve her iki yandan göz pınarlarından kulaklarına yolculuklarına başlamış gözyaşları… Bende acı vardı ama; yine sırtım.. yine tırnaklar.. işin bok tarafı acaip de görülecek yerde ve kavgada oldu denemeyecek kadar simetrik.. biri daha yeni ikişer set totalde 40 tırnaklık delik.. seks olduğu apaçık..

Muhtemelen bi 15 sn falan o şekilde kaldık.. Sonra, “devam etsene aşkım” buyurdu.. Benim tabi canıma minnet… kendimi biraz geriye çektim.. yeniden yüklendim.. yine kesik bir inleme.. bu defa neredeyse tamamen çıktım ve yavaşça bir daha dibine kadar girdim.. “Ouvvv!” dedi.. “Bu defa gerçekten acıdı”.. “bırakalım” dedim.. “Saçmalama” diye çıkıştı.. Zaten bırakmak istediğimden değil, delikanlılığı kendi ağzından yapsın diye bırakalım demiştim.. birkaç defa daha girip çıktım ve artık acı sesleri kesildi.. sanki ıslaklığı arttı.. biraz da yorulmuştum, “gel aşkım” dedim; “üstüme gel, “hatta ters dönelim, sen aynada kendini seyrederken yapalım”.. Öyle de yaptık.. Sinem bu pozisyonu ve görüntüyü çok sevdi.. hızlıca sikimi kavradı, pozisyonunu aldı, bana değil aynaya bakarak yerleştirdi.. sonra yine bana değil aynaya bakarak bir defada oturdu dibine kadar.. tabi yine acıdı.. bu arada ilk pozisyonda gerçek manada bir kanama olmamıştı ama üstüme oturmaya başlayınca skimin üstü kanlandı.. Sinem hızlanmaya başladı.. daha açık renk bir kan akmaya başladı üstüme.. ben kanamanın gidişatına endişeli gözlerle bakarken Sinem hiç sallamadan daha da hızlandı.. önceden hiç duymadığım “ha! Ha! Ha!” şeklinde kesik sesler çıkarmaya başladı.. neyse ki kanama daha fazla abartmadı, Sinem sıvıları benim sıvılarım vs karıştı rengi açıldı, sinem üstüme eğilerek çıkanın (tabi otururken de girenin) miktarını arttırdı.. daha da hızlanmaya başladı.. bacaklarını bana kilitledi sanki.. nefes almayı kesti.. “ımmm!” “ımmmmmm!” diye ton değiştirdi.. artık geliyordu.. içimden “geliyorsan gel yoksa yarım bırakıcam” diye düşündüm çünkü belimi sıkınca ben de bir anda roketle çıktım tepeye.. neyse ki fazla uzamadı; bir an kaskatı kaldı ve arabesk şarkı modunda bir “allahımm!” çekti.. kısa bir nefessizlikten sonra sesli şekilde ciğerlerini boşalttı ve yine eski Sinem oldu gülümseyerek..

Dön.. dedim.. bu defa ben verdim emri, hemen sıçradı üstümden ve yatak başına doğru domaldı.. bacak arası pespembe sıvılarla bulaşmış, amı artık morarmış vaziyete belini iyice geriye çıkardı ve bana döndü istekle.. “hadi” dedi.. yerimden fırladım ve hiç uzatmadan belinden tuttum, nişan aldım ve dibine kadar sertçe soktum.. Sinem yastığı ısırdı.. sertçe girip çıkmaya başlamıştım ki.. “Aşkım canım acıyor biraz” dedi.. OK dedim kendi kendime, zaten içine boşalmama imkan yoktu.. çıkardım ve hiç alıştırmadan, aynı hızla bu defa götüne soktum.. sabahtan beri düşündüğümden hızlı kapanmış olmalı ki ciddi canını yaktı, ama artık gelmem gerektiğinden hiç sallamadım ve hızlıca girip çıkmaya başladım.. Sinem de herhalde ilk defa parmağını hiç çekinmeden amının etrafında ve içinde gezdirmeye başladı.. 15-20 saniye geçmedi ki rahatladı.. ben de o hiç genişlemeyen daracık yuvarlak deliğin vakumuyla tırmanmaya başladım geri dönüşsüz olarak… “Geliyorum” dedikten sonra taş çatlasın 4-5 stroke yapmadan kasıldım.. gözlerim karardı ve yaşadığım şeyin yoğunluğundan olsa gerek sanki sabahtan beri 3 defa patlayan ben değilmişim gibi dolu dolu boşalmaya başladım sevgilimin götüne..

Bittiğinde sarılıp uyuduk… akşamüzerine doğru kalktık, birlikte uslu şekilde banyo yaptık.. pikeleri makinaya attık.. Sinem akşam yazlıkta açık havada yıldızların altında sevişmek isteyince, hemen toparlanıp minibüse doğru yola koyulduk..

Eveeett.. Sinem şimdilik bu kadar.. Kronolojik devam edebilirsem 2 yıl sonrasında Sinem’e tekrar döneceğiz.. Umarım hoşunuza gitmiştir.. Bundan sonra kronolojisinden tam emin olmadığım Serap; Serap’dan önce mi Serap sırasında mı olduğunu bilmediğim bir one night stand anımı yazacağım.. Serap en az iki bölüm olacağından sanırım önce 1NS yi yazarım.. İyi okumalar herkeşe ?

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32