Bağ Bozumu..!..

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Babes

Aylardan temmuz ve yaz tatilinde ailecek güneye gitmeye karar veriyoruz. otelimiz denizden biraz içeride, ve etrafımızda çok güzel asma bahçeleri var. Ben daha çok denize girmekten hoşlandığımdan, her sabah ve öğleden sonra kısa bir yürüyüşle denize ulaşıyorum. Eşim ve çocuklarsa otelin havuzuna girmeyi tercih ediyorlar. Tam bağbozumu mevsimi ve insanlar olanca çalışkanlıklarıyla olgunlaşmış sapsarı üzümleri topluyorlar sepet sepet. Güneşin bağrında yarı çıplak çalışan esmer erkekleri görmek beni ayrıca memnun ediyor bu kısa yürüyüşler sırasında. Ama içlerinden birisi daha çok dikkatimi çekmeye başlıyor ve birkaç gün sonra gözlerim artık onu aramaya başlıyor çekingen gözlerle. Nasıl aramasın ki, o oldukça güzel bir vücudu olan, genç ve bir o kadar da yakışıklı birisi. Güneşin altında bronzlaşmış bedeninden süzülen ter damlacıkları onu daha da çekici yapıyor. O sabah onun bulunduğu tarladan geçerken gözlerim yine onu arıyor ve onun diğer çalışanlardan ayrı olarak tarlanın ucunda ve yolun kenarında çalıştığını görüyorum. Ben ona doğru yaklaşırken o da işine ara veriyor ve çitin kenarına geliyor. Sürekli onu izlediğimden bir ara gözgöze geliyoruz ve o sıcak bir gülümsemeyle bana ?merhaba? diyor. Yerel şivenin bütün sıcaklığıyla hissedildiği bu merhabadan cesaret alarak ben de merhaba diyorum ve biraz konuşmak için yanında duruyorum. Yakından çok daha yakışıklı ve güleç duruyor. Ben heyecanımı bastırmaya çalışarak ne yaptıklarını öğrenmeye çalışıyorum. O kendi çapınızda şarap ürettiklerini anlatınca benim daha çok ilgimi çekiyor ve daha çok şey öğrenmek istiyorum ondan. Doğrudan gözlerimin içine bakarak, birkaç gündür gelip geçerken ona baktığımı fark ettiğini, istersem bana şarap yapmanın inceliklerini öğretebileceğini, hatta çok özel bir şarabından tattırabileceğini, ama şimdi buna vaktinin olmadığını,hem etrafın da çok kalabalık olduğunu, yarın çalışanların tatili olduğunu, ama kendisinin özellikle benim için geleceğini ve öğleden sonranın daha uygun olduğunu bir çırpıda anlatıyor ve benim yanıtımı bile beklemeden sepetini sırtına yükleyip bağ evine doğru yürümeye başlıyor. Ben yarı aptallaşmış bir şekilde arkasından bakarken, sırtından süzülen terlerle şortunun üst kısmının da ıslandığını ve kalçalarının yuvarlak kısımlarının şortuna son derece Erotik bir şekilde yapıştığını fark ediyorum ve önümün kabarmaya başladığını hissederek aceleyle oradan uzaklaşıp bir an önce kendimi denizin serin sularına bırakmak istiyorum. O gün öğleden sonra ve ertesi sabah onu yeniden görürüm korkusuyla denize gitmiyorum ve çocuklarla birlikte ben de otelin havuzuna giriyorum. çünkü onu görünce yine önümün sertleşeceğinden korkuyorum ve bunu onun ve başkalarının görmesini hiç istemiyorum. Ama bütün gün, ve özellikle de gece yatağa yattığımda onun o tatlı gülümsemesi ve ayrılırken bana yaşattığı muhteşem göz banyosu hiç aklımdan çıkmıyor. Ertesi gün öğleyi zor yapıyorum. Yemek yerken eşim dalgınlığımı fark ediyor ama birkaç cümleyle geçiştiriyorum. Yemekten sonra hep beraber öğle uykusu için odamıza çekiliyoruz, ama ben biraz uzandıktan sonra uyku tutmadığını bahane edip biraz dolaşacağımı söylüyorum eşime. O da yarı uykulu onaylıyor beni ve kendimi hemen dışarı atıyorum. Ona doğru yürürken her zamankinden daha aceleci olduğumu fark edip yavaşlıyorum ve onun bağ evinin önünde beni beklediğini görüyorum. Bahçe kapısından girip ona yaklaşırken ayaklarımın titrediğini fark ediyorum ve bunu ona fark ettirmemek için adımlarımı daha yavaş atmaya çalışıyorum. Beni sıcak bir şekilde karşılayıp elimi sıkıyor. Birkaç öylesi laftan sonra, sanki acele eder gibi beni içeriye davet ediyor. Bağ evinin içerisi dışarıdan göründüğünden daha geniş ve etrafta üzümden şarap yapmak için kurulmuş basit bir sistem var. Bu bağın ve evin kendilerine ait olduğunu, şarap yapmayı amatörce denediklerini ve bundan keyif aldığını heyecanla bana anlatırken, ben de onu daha yakından seyretmenin keyfini çıkarıyorum. Dünkü kirli sakalının yerine traşlı yüzü ve kullandığı parfümün onu daha da çekici yaptığını düşünüyorum. üzerine giydiği askılı beyaz tişört ve şort da bronz teninin üzerinde çok şık gösteriyor onu.Biraz daha anlattıktan sonra tahta bir kapağı açarak aşağıya uzanan bir merdiveni gösteriyor bana. Burasının mahzen olduğunu ve şarapları görmek istersem inmemiz gerektiğini söylüyor. Ben iyice kendimden geçmiş bir halde, sadece başımı sallayabiliyorum ve onun arkasından aşağıya iniyorum. Aşağısı karanlık ama o bir düğmeye dokunarak tavandaki lambayı yakıyor. Loş ışıkta seçebildiğim kadarıyla aşağıda birkaç oda ve her yerde şarap şişeleri var yan yatırılmış. Beklememi söyleyerek başka bir odaya geçiyor. Birkaç dakika sonra elinde bir şişeyle görünüyor ve hiç konuşmadan yanıma geldiğinde aniden lambayı söndürüyor. Ben karanlığa alışmaya ve ne olduğunu anlamaya çalışırken birden elini başımın arkasına koyarak kendine çekiyor ve dudaklarını dudaklarıma yapıştırıyor. Büyük bir şaşkınlık içinde dudaklarının arasından ağzıma müthiş bir şarap tadı yayılıyor ve en özel şarabının bu olduğunu anlıyorum. Kollarımı vücuduna sararak onu kendime iyice çekiyorum ve dudaklarındaki şarabın tümünü içmek ister gibi onu çılgınca öpmeye başlıyorum. Ben onu sımsıkı kucaklayıp ?bebeğim? diye inlerken o da kulağıma hızla beni kaç gündür hayal ettiğini, beni ne kadar çok istediğini fısıldıyor. Günlerdir hayalini kurduğum bu genç yakışıklının bir anda benim kollarımda olması beni müthiş bir şekilde tahrik ediyor ve şortumun altındaki sikim birden kıpırdamaya başlıyor ve aynı kıpırtının onun şortunun altında da olmaya başladığını fark ediyorum. O dudaklarıma ateşli bir öpücük daha kondurduktan sonra birden benden ayrılıyor ve ?1 dakika? diyerek hızla merdivenleri çıkmaya başlıyor. Ben ne olduğunu anlamaya çalışırken, yukarıdan kapanan ve ardından kilitlenen bir kapının kapının sesini duyunca rahatlıyorum. O tekrar yanıma geldiğinde beni elimden tutuyor ve içerideki odalardan birisine götürüyor. Daha loş bir lambanın yandığı odaya gözlerim alışırken dipte bir karyolanın olduğunu fark ediyorum. Yeniden birbirimize sarılıp ayakta öpüşmeye başlıyor ve bir yandan da tişörtlerimizi çıkarmaya çalışıyoruz. çıplak bedenlerimiz birbirine yeniden sarıldığında sanki ateşe değmiş gibi hissediyorum kendimi. Dudaklarının sıcaklığıyla göğsündeki kılların yumuşaklığı birbirine karışıyor. şortlarımızın altındaki siklerimizse, sanki hiçbir engel kalmadığını anlamış gibi dışarı fırlamak için birbiriyle yarışıyorlar. Sikimi sikine iyice bastırırken ellerimle de kavradığım belinden aşağıya iniyor ve şortunun altından sokup kalçalarını ve poposunu hissetmeye çalışıyorum. Elimin altında hissettiğim yuvarlak ve düzgün erkek bedeni aklımı başımdan iyice alıyor ve daha fazla dayanamayıp dudaklarımı dudaklarından ayırıyor ve sırayla, boynunu, omuzlarını, göğsünü, meme uçlarını emmeye başlıyorum. Bütün escort bursa bedeni uyarılmış bir halde olduğu için sertleşmiş meme uçlarını ağzımın içinde rahatlıkla hissedebiliyorum ve dilimle oynamaya başlıyorum önce. Sonra hafif hafif ısırmaya başlıyorum ve o zevkten çığlık atmamak için kendini zor tutuyor. Kıllı göğsüne yüzümü gömüp derin bir nefes alıyorum, sanki onu içime çekmek istermiş gibi ve biraz daha aşağıya inip göbeğini öpüyorum. çenem şortunun altından fırlamak üzere olan sikine değdikçe içim içime sığmıyor ve daha fazla dayanamayıp ellerimi hızla aşağıya kaydırıp şortunu dizlerine kadar indiriyorum. Ve işte olanca ihtişamıyla karşımda sallanıyor. önce seyrediyorum 10-15 saniye kadar ve sonra sikinin başını dudaklarımla yakalayıp bir öpücük konduruyorum. O kadar sertleşmiş ki, patlayacak halde olduğunu dudaklarımla hissedebiliyorum. Ellerim iki poposunu da yakalamış bir şekilde önünde diz çöküp sikini baştan aşağı emmeye, yalamaya başlıyorum. Siki ağzımın derinliklerinde kayboldukça daha da serleşiyormuş gibi, her seferinde daha zor sığıyor ağzıma. Daha sikinin tadına tam doyamamışken omuzlarımdan tutarak beni yukarı çekiyor ve sikini göbeğime dayayıp dudaklarımdan öpmeye başlıyor beni. Sonra sırası gelmiş çocuklar gibi, benim her yaptığımı tekrar edip aşağıya doğru iniyor ve şortumu aşağıya indirip öpmeye, yalamaya başlıyor sikimi. Ben hareketlerindeki acemiliği heyecanına bağlıyorum, ama daha sonra o ilk defa benimle seviştiğini söyleyerek beni daha da heyecanlandırıyor. Bu yüzden onunla sevişmeye daha çok özen göstermeye başlıyorum. Ikimizin de şortlarını çıkarıp onu karyolaya doğru çekiyorum ve sırtüstü yatırıp olanca ağırlığımla üzerine uzanıyor ve dudaklarımızı yeniden buluşturup onu öpmeye başlıyorum. Bir yandan öperken bir yandan da ellerimle bütün bedenini okşuyor ve böylece onun ellerine de yol gösteriyorum. Her şeyi o kadar çabuk öğreniyor ki, çok kısa bir süre sonra, sanki yıllardır yapıyormuş gibi elleri en hassas yerlerimi bulmaya başlıyor. üzerinden yatağın kenarına bırakıyorum kendimi ve o, sanki yine sıra ondaymış gibi, kendiliğinden çıkıyor üzerime ve erkek ağırlığının tümünü hissettiriyor bana. Benim ellerimse omuzlarını, sırtını, belini ve o harika kalçalarını daha rahat okşamanın keyfini çıkarıyor. Tam bu sırada vaktin ne kadar geçtiği aklıma geliyor ve beynimden vurulmuş bir şekilde ışığın altına gidip saatime bakıyorum. Eyvah, tam bir saat geçmiş ve bizimkilerin uyanma saati. Ondan çok özür dileyerek hemen ayrılmam gerektiğini belirtiyorum. O şaşırmış bir şekilde yüzüme bakarken ben ne kadar üzgün olduğunu hissediyorum ve dudağına bir öpücük kondurarak, eşimi ve çocukları havuz kenarına yerleştirip denize gitmek üzere tekrar geleceğimi söylüyorum. Ben çamaşırlarımı giyinirken o belimden yakalayarak ensemden öpüyor ve bunu mutlaka istediğini fısıldıyor kulağıma. Giyinip bana kapıyı açmadan önce de en ateşli öpücüğünü tekrar konduruyor dudaklarıma. Koşar adımlarla otele döndüğümde sevinerek görüyorum ki bizimkiler hala uyuyor. Hemen duşa giriyorum ve üzerime sinmiş olan kokusundan arınıyorum güzelce. Duşta bedenimi okşarken onu düşünüyorum elimde olmadan ve biraz sonra onunla yaşayacaklarım canlanıyor gözümün önünde, hiç olmadığı kadar çok sertleştiğimi fark ediyorum. Duştan çıktığımda benim gürültümle uyanmış buluyorum eşimi. Eşim duş alırken ben yine onu hayal ediyorum. Hep birlikte çıkıyoruz havuz başına. çocuklara soğuk birer meşrubat alıyorum. Ve eşime sahilde biraz dolaşacağımı söyleyerek ayrılıyorum onlardan. Ona doğru gelirken resmen koşuyorum bu sefer. Bağ evine geldiğimde kapısının kapalı olduğunu görünce endişeleniyorum önce, ama yokladığımda kapı açılıyor ve hemen girip ardımdan kilitliyorum. Mahzenin tahta kapısı açık bırakılmış, hemen iniyorum aşağıya ve dipteki odaya girdiğimde onu bir tepsi üzümle birlikte yatakta çırılçıplak uzanmış buluyorum. Hemen üzerimdekileri çıkarıp yanına gidiyorum ve o suları üzerinden akan üzümlerden en irisini koparıp dudaklarının arasına koyuyor ve beni kollarıyla kendine doğru çekerken dudaklarındaki üzümü uzatıyor dudaklarıma. önce biraz şaşırıyorum ama dudaklarının arasındaki üzümün serinliğini ve dudaklarının sıcaklığını bir arada hissedince müthiş güzel bir duygu kaplıyor içimi ve üzümü ısırarak suyunu akıtmamaya çalışıp sürekli öpüyorum onu. üzüm de en az dudakları kadar tatlı ve 3-4 üzüm tanesini daha birlikte yiyoruz bu şekilde. Küçük yatak ikimizi zor sığdırdığından ben tamamen onun üzerindeyim. Ve bedenlerimizin arasında siklerimizin yeniden büyüdüğünü ve koca başlı yılanlar gibi kaymaya başladığını hissediyorum. Daha fazla dayanamayıp onu bir an önce bir yerlerim de hissetmek istiyorum. Ama önce tadına bakmalıyım tekrar. Ağzımdaki dudaklarının ve üzümün tadına sikinin tadı da eklenmeli. Dudaklarına bir öpücük daha kondurduktan sonra onu yana doğru döndürüp ben de baş aşağı uzanıyorum yanına.Ikimiz de sol bacaklarımızı kıvırıp yukarı doğru kaldırıyoruz ve sol kollarımızı birbirimizin kalçasından dolayarak daha da yaklaştırıyoruz kendimize. Işte tam karşımda siki ve muhteşem görünüyor. Yeni duştan çıkmış gibi sabun kokusuna karışıyor erkekliğinin kokusu. önce ben saldırıyorum sikine ve başından başlayıp dibine kadar sığdırmaya çalışıyorum ağzıma. O inliyor zevkten ve kalçalarını oynatıyor yavaş yavaş.Terden elimin altında kayıyor çıplak bedeni. Sonra sikimde ağzının ateş gibi yakan sıcaklığını duyuyorum birden, ve bu şehvetimi daha da kamçılıyor. Ve aylardır aç kalmış gibi yemeye yalamaya başlıyoruz birbirimizi. Toprağın derinliklerindeki bu küçük ve sessiz odada dudaklarımızın şapırtısı duyuluyor sadece. Arada bir inlemelerimiz karışıyor bu seslere. çıplak bedenlerimizi okşadıkça birbirimizin ağzında büyüyoruz. Kendimizden geçmiş bir şekilde birbirimizi yalarken ellerimiz de boş durmuyor ve erkek bedenlerimizin en hassas noktalarını bulmaya çalışıyor. Kalçalarını ve poponu okşarken ellerlimiz daha derinlere kayıyor ve birbirimizin sıcaklığını duyuyoruz en özel yerlerimizde. Daha fazlasını istiyorum ve kendimi biraz daha aşağıya kaydırarak önce taşaklarını kokluyorum ve dilimle küçük darbeler vurarak yalıyorum onları. Testislerini teker teker ağzıma alıyorum ve o zevkten kasılıyor. Biraz daha aşağısı orman gibi ve beni müthiş bir şekilde çekiyor. Iniyorum o en güzel yerine ve dudak dudağa öper gibi onu, o pespembe deliğinden öpüyorum. Bir baharat kokusu yayılıyor dudaklarıma ve burnuma, daha da tahrik olarak emmeye, yalamaya başlıyorum aşağıdaki heryerini. Onun çıkardığı inlemeler beni sarhoş gibi yapıyor ve dilimi sokmaya başlıyorum deliğine. Sıcacık ve daracık bebeğim. Dilimin ıslaklığı ile gittikçe gevşiyor ve daha da açılıyor. Inlemelerinden fırsat buldukça o da okşamaya, emmeye, yalamaya başlıyor benimkini ve dili beni uçuruyor zevkten. Bir elimiz sımsıkı siklerimizi kavramışken diğer elimiz dudaklarımızın yanına bursa eskort geliyor ve ıslak deliğimize dokunuyor. Ikimiz de elektriğe tutulmuş gibi sarsılıyoruz zevkle. Ve yavaşça kayıyor işaret parmaklarımız içerilere. Kalçalarımızı oynatarak daha çoğunu istiyoruz. Bir parmak yetmez oluyor ve ikinci parmaklarımız zorlamaya başlıyor. Bebeğim, beni o kadar heyecanlandırıyor ki bu manzara, daha fazla dayanamayacağımı düşünüyorum artık. Elimi ve parmaklarımı deliğinden hiç ayırmadan tekrar sikine yöneliyorum ve ağzıma aldığımda daha da büyüdüğünü hissediyorum. O da benim sikimi ağzına alıyor tekrar ve dudaklarımızın ve parmaklarımızın arasında kalçalarımız gidip gelmeye başlıyor. Bu öyle bir ritm ki, saatlerce sürsün istiyoruz. Ama parmaklarımızın da desteğiyle ikimiz de daha fazla dayanamıyoruz ve patlıyoruz sonunda birer volkan gibi ağızlarımıza. Bir damlasını bile yabana götürmemek için sıkıca kapıyorum ağzımı ve her şeyini yutmaya çalışıyorum yudum yudum. 8-10 kasılmadan sonra yavaş yavaş yumuşamaya başlıyoruz ve ben doğrulup üzerine yığılıyorum tekrar ve ağzımdaki onun hayat suyuyla yapışıyorum dudaklarına. Birbirimizin ağzında birbirimize karışıyor tatlarımız ve dudaklarının tadı yıllarca içmeye doyulmayacak bir şarap tadı bırakıyor dudaklarımda. Ikimiz de nefes nefeseyiz ve yüreklerimizin çarpıntısını hissediyoruz bedenlerimizde. Terden sırılsıklam bedenlerimiz birbirine yapışıyor ve o tepsiden bir üzüm alarak yine uzatıyor bana dudaklarıyla. Loş ışıkta gözlerine baktığımda tatlı bir tabessüm görüyorum. Yorgunluktan kalkmaya halimiz yok ama ben biliyorum ki, ikimiz de daha fazlasını istiyoruz. Ateşli bedenlerimiz hala yanıyor ve henüz sönmediler. Bir süre öylece yatıyoruz alt alta, üst üste. Dinleniyoruz parmaklarımızın tatlı okşamalarıyla. Sonra o yataktan kalkıp dışarıya çıkıyor ve elinde bir şişe şarap ve iki kadehle dönüyor. Ben yatakta doğrularak yastığı duvara dayıyorum ve yastığa yaslanıyorum, o da gelip kucağıma oturuyor ve kadehleri dolduruyor şarapla. Gözlerinden okuduğum mutluluk şaraptan önce başımı döndürmeye yetiyor zaten. Ilk yudumlarımızı yutmadan yine dudaklarımızı birleştiriyoruz ve birbirimizin ağzından tadıyoruz şarabın muhteşem tadını.Bu benim şimdiye kadar içtiğim en güzel ve en özel şarap. Konuşmaya başlıyoruz ve daha birbirimizin adını bile bilmediğimizi anlayınca ikimiz de gülümsüyoruz. Sohbetinin de en az sevişmesi kadar tatlı olduğunu fark ediyorum ve ona olan hayranlığım iyice artıyor. Ne kadar konuştuğumuzu anlamadan şişeden son kadehlerimizi dolduruyor. Dudaklarından dökülen tatlı sözlerin ve şarabın etkisiyle iyice kendimden geçiyorum ve sanki bir rüyada yaşadığımı düşünmeye başlıyorum. O sanki şimdiye kadar gördüğüm en yakışıklı erkek değil de, ete kemiğe bürünmüş bir melek gibi artık gözümde. Kendimi yeniden onun kollarına bırakmak için müthiş bir istek duyuyorum içimde. Sanki içimden geçenleri okumuş gibi kalkıyor ve yatağın yanıbaşına diz çökerek beni yeniden boylu boyunca yatırıyor yatağa. Ben artık gözlerimi kapatmış ve onun bana yapacaklarını beklerken birden sağ meme ucumda bir serinlik hissediyorum. Aşağıya göbeğime doğru yayılan bu serinliğin şaşkınlığı içindeyken, bu sefer meme ucumda dudaklarının ve dilinin sıcaklığını hissediyorum. çok müthiş bir duygu bu ve her iki meme ucumun da sertleşmeye başladığını duyuyorum. Diliyle üzerime döktüğün şarabı öyle tatlı yalamaya başlıyor ki, bütün bedenim sanki elektriğe tutulmuş gibi sarsılıyor her dil darbesinde. Tekrar yatağın üzerine çıkıp bacaklarımın üzerine oturuyor ve göbeğime döktüğü şarabı eğilerek içmeye başlıyor yudum yudum. Yeniden dimdik olmuş sikimin çenesine ve boynuna çarptığını anlayabiliyorum ve birden eliyle sımsıkı sikimi kavrıyor ve ağzına alıyor. Ağzındaki şarabın alkolünü hissediyorum önce ama hemen sonra sıcaklığı yeniden alıp götürüyor beni. Gözlerimi açıp ona baktığımda sanki uzun zamandır açmış gibi yalayıp yuttuğunu görüyorum sikimi. Daha sonra iki bacağını yanlarıma koyup dimdik olmuş sikini ağzımın önüne getiriyor. Başımı kaldırarak dilimle önce ucundaki damlayı yalıyorum ve sonra sikinin başını ağzıma alıyorum. O kadar büyümüş ki ufaklığı, onu sonuna kadar, boğazıma kadar içimde hissetmek istiyorum. O bir eliyle sikimi okşamaya devam ederken, bir eliyle de başımı ensemden destekleyerek sikini tümüyle ağzıma almama yardım ediyor. Kalçasını bir öne bir geriye salladıkça olanca haşmetiyle bir görünüp bir kayboluyor ağzımda. Ellerimse o muhteşem kalçalarını tutuyor ve boğulmamak için onun ateşli ritmini yavaşlatmaya çalışıyor. Dudaklarımdan ellerime, sikimden enseme kadar bütün vücudumdan enerji yüklüyor sanki bana. Daha fazla dayanamayacağımı düşünürken, o yavaşça geriye gidiyor ve eliyle dimdik tuttuğu sikimin üzerine oturmaya çalışıyor. Sikimin başının sıcacık deliğine değdiğini ve zorladığını hissediyorum ama onun gözlerindeki acıyı da hemen anlıyorum. Ona zevklerin en büyüğünü yaşatırken canının yanmasını hiç istemediğimden doğrularak dudaklarından öpüyorum ve kulağına ?bana bırak? diye fısıldıyorum. Altından kalkıp onu sırtüstü yatırıyorum ve bacaklarını aralayarak arasına diz çöküyorum. Bacaklarını kollarımla havaya kaldırıp önce sikini emmeye, yalamaya başlıyorum. Daha sonra onu biraz daha havaya kaldırarak daha aşağılara iniyorum ve iyice araladığım bacaklarının arasından deliğini bulmaya çalışıyorum. O kadar etli ki kalçaları, o iki eliyle iki poposunu kavrayıp iyice ayırıyor ve gonca gülünü bana sunuyor bütün cömertliğiyle. Dilimle baştan aşağı yalıyorum önce, şarabın ve terin tadı karışıyor ağzımda. Sonra dudaklarımı tam deliğinin üzerine koyup vantuz gibi emmeye, yalamaya başlıyorum. Kollarımın üzerinde zor zaptediyorum onu, çünkü zevkten çıldırıyor. Deliğini dilimle iyice ıslattıktan sonra bir kolumu bacağının altından çekip işaret parmağımı deliğinin tam üzerine bastırıyorum. Tükrüğümün yardımıyla parmağım kolayca giriyor içine ve sıcaklığını duyuyorum parmağımın ucunda. Sonra yavaş yavaş sokup çıkarmaya başlıyorum bir yandan da sikini yeniden emmeye başlayarak. Yeterince rahatlayınca tekrar deliğini ıslatıyorum tükrüğümle ve bu sefer iki parmağımı dayıyorum ağzına.önce biraz zorlanıyor ama o gevşedikçe parmağıma doğru bastırıyor kendini ve parmaklarımın ilk boğumu kayboluyor içinde. Bu arada o sürekli inliyor ve başını yastığın iki yanına bastırıyor. Parmaklarımı çıkarıp ağzıma sokuyorum ve deliğini de yeniden ıslatıp tekrar deniyorum, bu sefer ikinci boğumu da giriyor parmaklarımın. Ileri geri hareket ettirmek şimdi daha kolay ve her harekette parmaklarımın birazı daha kayboluyor içinde ve bir süre sonra tamamen içine alıyor. Sıkılığı ve sıcaklığı parmaklarımı yakıyor bir süre öylece kalırken. Sonra o kalçalarını oynatmaya başlıyor tekrar ve girip çıkıyorum içine böylece. Bir elimle sürekli sıvazladığım sikimin de, deliğinin de hazır olduğunu düşünüyorum ve bacaklarını görükle escort omzuma atarak sikimi ve deliğini son kez tükrükledikten sonra sikimin başını deliğine dayıyorum ve yavaşça bastırıyorum. Sikim içinde yavaş yavaş kaymaya başlayınca acı çekip çekmediğini anlamak için ona bakıyorum, o gözlerini kapatmış ve ne olacağını merakla bekliyor, ama çok acı çekmediğini anlıyorum. Bacaklarını belimden dolaması ve kalçalarımı elleriyle kavrayıp kendine çekmesi beni biraz daha cesaretlendiriyor ve bir hareketle tamamen içine giriyorum. O bir inleme koyuveriyor ağzından ve ?yavaş? diyebiliyor ancak, elleriyle kalçalarımı sımsıkı tutmaya çalışırken. Ben eğilip dudaklarından öpüyorum acılarını almak ister gibi ve ?tamam bebeğim? diye fısıldıyorum kulağına. Onu öperek bir süre hiç hareket etmeden bekliyorum öylece. Taa ki o yeniden kalçalarını hafif hafif oynatmaya başlayana kadar. Dudaklarına tekrar yapışıp yavaş yavaş gidip gelmeye başlıyorum bu kez. Artık inlemiyor ve ellerini de, bacaklarını da daha çok bastırıyor bedenime.Tek vücut olmuş gibiyiz ve onun hem dudaklarından hem de deliğinden sıcaklığını duymak beni yolun sonuna doğru hızla taşıyor. Kalçalarımın hareketini hızlendırarak daha ritmik bir şekilde gidip gelmeye başlıyorum ve inleyerek boşalıyorum içine. Onu sımsıkı kavrayarak kasılmaya başlıyorum ve 7-8 kasılmadan sonra içinden çıkmadan yığılıyorum üzerine. Ikimiz de nefes nefeseyiz ve ter içinde kalmışız. Birbirine sımsıkı kenetlenmiş çıplak bedenlerimizin arasından birbirine karışmış terlerimiz sızıyor. Ikimiz de sanki birbirimizi hiç bırakmak istemiyoruz. üzerinde öylece yatarken içinde yavaş yavaş yumuşadığımı, ama bedenlerimizin arasındaki sikinin hala dimdik olduğunu hissediyorum. Kalçamı biraz geriye çekerek yavaşça içinden çıkıyorum ve yana devrilerek muhteşem vücudunu seyretmeye başlıyorum. Beynimin içinde geç kalıp kalmadığımla ilgili binbir türlü düşünce koştururken, ben yine de ondan gözümü alamıyor ve erkekliğini içimde hissetmek için müthiş bir istek duyuyorum.Evet, onu hemen istiyorum hem de. Isteyen gözlerle ona bakıyorum ve o yavaşça bana doğru dönerek beni yine kucaklıyor ve öpüyor dudaklarımdan. Ben tam ona sarılacakken kulağıma ?biraz sonra yukarıya gel? diyerek yataktan kalkıyor ve terden sırılsıklam olmuş vücudunu bana sergileyerek dışarı çıkıyor. Yeni bir sürprize hazırlanırken saatin o kadar da geç olmadığını anlıyor ve rahatlıyorum. Kendimi ona vermeye hazır bir şekilde, biraz da merak içinde merdivenleri çıkıyorum ve yukarısının girdiğimden daha loş olduğunu fark ediyorum. Benden önce çıkıp bütün perdeleri kapatmış ve köşede duş olarak ayrılmış bir bölmenin yanında beni bekliyor. Yaz sıcağını hissediyorum bütün bedenimde ve bir duşun çok iyi geleceğini düşünerek yanına gidiyorum. Içerisi çok geniş değil ama ikimiz de rahatça sığabiliyoruz. O duş perdelerini iyice kapatıyor ve musluğu açıyor. Tavandaki duştan akan soğuk su önce ürpertiyor bütün bedenimi, ama sonra hemen alışıyorum suyun serinliğine. Hele o arkamdan kollarını dolayıp bana sarıldığında onun sıcaklığı suyun serinliğini geride bırakmaya başlıyor. Bedenlerimizin yeniden dirilmeye başladığını hissediyorum. Kalçalarımın üstünde sertleşmeye başlayan sikinin basıncını duyduğum zaman, içimdeki onun olma isteği daha da alevleniyor. Ellerimi arkamdan onun kalçalarına dayayıp onu kendime iyice bastırırken, başımı döndürerek dudaklarını aramaya başlıyorum bütün ateşimle. Beni hiç bekletmiyor ve kollarıyla sımsıkı sardığı bedenimi kendine daha da bastırırken dudaklarıma yapışıyor çılgın bir şekilde. Dudaklarımızın etrafından akan serin sulara aldırmadan öpüşüyoruz birbirimizi içmek ister gibi. Daha sonra o duşu kapatıyor ve köşedeki sabunu alarak vücudumun her yerini sabunlamaya başlıyor. Sabunlu elleri çıplak bedenimde tüy gibi kaydıkça aldığım zevkten gözlerimi kapatıyorum. Elleri her yerimde dolaşıyor, ensemde, memelerimin üzerinde, göbeğimde, sikimde, kalçalarımda, bacaklarımda. Ben de ellerimle arkamdaki kocaman sikini avuçluyorum ve benden değen sabunla o da iyice kayganlaşmış, sığmıyor elimin içine. O bir eliyle beni sabunlamaya devam ederken, bir eliyle de popomun arasına girip deliğimi yoklamaya başlıyor, aynı zamanda da bana doğru ileri geri hareket ederek avucumdan sikmeye başlıyor bile beni. Sabunlu parmakları kolayca giriyor içime. önce bir, sonra iki ve sonra üç. O kadar istiyorum ki onu, sabunun deliğimde bıraktığı acıyı duymuyorum bile. Onu ağzıma da almak istiyorum ama boşalmasından korktuğum için bir an önce içime almanın daha doğru olacağını düşünüyorum ve hafifce öne eğilerek popomu ona sunuyorum. Elimle tuttuğum sikini deliğimin ağzına getiriyorum ve ikimiz de birbirimize doğru bastırınca kendimizi, siki sonuna kadar bir hamlede giriyor içime. Işte nihayet içimde ve onu içimde hissetmek müthiş bir duygu. O elleriyle kalçalarımı sıkıca tutmuş ve nefes nefese arkamda gidip gelirken ben duşu tekrar açıyorum ve suyun altında sikmeye başlıyor beni. Kalçaları kalçalarıma vururken çıkan sesler suyun sesine karışmaya başlıyor. Ateşimizden, üzerimize düşen su damlalarının çarçabuk buharlaştığını düşünüyorum. Bir elimle yeniden sertleşmiş sikimi okşarken, bir elimle de kalçasından yakalayıp onu kendime daha da bastırıyorum. O üzerime eğilerek beni boynumdan ve omuzlarımdan öpmeye başlıyor. Nefesinin sıcaklığını buynumda hissedebiliyorum suyun serinliğine rağmen. Tam bir erkeğin kollarında olduğumu hissetmenin coşkusuyla sikimi daha hızlı sıvazlamaya ve kendimi sikine doğru daha sert hareketlerle bastırmaya başlıyorum ve sonunda dayanamayıp oluk oluk boşalmaya başlıyorum kasılarak. Her kasılma sikini biraz daha çok sıkıştırıyor içimde ve sanki sikini sağar gibi o da boşalmaya başlıyor içime ellerini kalçalarıma daha da bastırarak. Ikimiz de kendimizden geçmiş bir şekilde bir süre öylece kalıyoruz başı arkamda omuzlarımda. Sonra ben yavaşça çekilip seni içimden çıkarıyorum ve dönerek ıslak saçlarında tutup seni kendime çekiyorum ve çılgınca öpmeye başlıyorum onu. Serin suya rağmen ikimiz de yorulduğumuzu hissediyoruz, çünkü ikimizin de bacakları titriyor neredeyse. Birbirimizi bir kez daha sabunlayıp durulandıktan sonra duştan çıkıyoruz. O kendi havlusuyla kuruluyor ikimizi de. Aşağıya inip giyinirken saatin tam denizden dönme saatim olduğunu görünce seviniyorum. Ayrılmadan önce, o daha önceden hazırladığı en irilerinden bir torba üzümü uzatıyor bana ve ?bunları yerken beni hatırlarsın? diyerek gülüyor. Ben üzümleri alıp ona bir kez daha sarılıyorum sımsıkı ve dudaklarından öpüyorum hiç doymamışcasına. Sonraki günlerde de buluşuyoruz birkaç kez. Ben denize giderken o da bir yolunu bulup ayrılıyor bağdakilerden ve bana sahildeki en güzel, en tenha koyları gezdiriyor. Son buluşmamızsa, tatilimizin bitmesinden bir gün önceki gün ve yine bağ evinde birbirimizin oluyoruz. O bana, bu bağ bozumunun şimdiye kadar olanlardan çok farklı ve anlamlı olduğunu söylüyor ayrılırken. Bense onun şimdiye kadar topladığım ve tattığım meyvaların en güzeli olduğunu düşünüyorum. Bir sonraki tatilde yeniden buluşmak üzere anlaşıp öpüşerek ayrılıyoruz. Gönderen: seruvenci0

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32