Sıkı Aile Bağları

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Babes

Sıkı Aile Bağları
Yıllardır bunun için çalışıyordum. En sonunda hayalime kavuştum. Üniversite sınavının sonuçları açıklandı ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne yerleştim. Bir yanım hayalime kavuşmuş olmanın heyecanıyla dolup taşarken, öteki yanım babamı yalnız bırakacağım için buruktu.

13 yaşımdan beri bana hem annelik, hem babalık yapıyor babam. Annemi pankreas kanserinden kaybettiğimizde daha 13 yaşındaydım. Bu yüzden yaşıtlarımdan hep daha az çocuk olabilmiştim. Kendimi evin hanımı gibi hissediyor, sürekli omzumda bir sorumluluk hissediyordum. Babam ise bana bunları hissettirmemek için daha çok çabalıyor, onun çabalamasıyla ben daha fazla eziliyor, kendim için üzüldüğüm yetmezmiş gibi bir de babam için üzülüyordum.

En sonunda yıllar süren çalışmamın, emeğimin karşılığını almıştım… Dediğim gibi, babamı yalnız bırakacağım için üzgün olsam da, bir yandan da artık benimle uğraşmak zorunda kalmayacağı için onun adına seviniyordum. Öyle ya, ben artık İstanbul’da yaşayacaktım…

Arabaya eşyalarımı doldurduk ve İstanbul’un yolunu tuttuk. İstanbul’da yaşayan halamın evine vardığımızda, ikimiz de kelimenin tam anlamıyla pert olmuştuk. Birlikte bir akşam yemeği yedikten sonra doğruca odalarımıza çekildik ve uyuduk.

Halam da tıpkı babam gibi, genç yaşta eşini kaybetmiş, oğlu Sercan’ı tek başına büyütmüştü. Sercan Haliç Üniversitesi’nde mimarlık okuyordu. Onunla aramız birbirini arada sırada gören iki kuzen nasıl olursa, öyleydi. Çok samimi değildik, çünkü ayrı şehirlerde büyümüş ve birbirimizi neredeyse hiç görmemiştik. Ancak artık aynı şehirde okuyacağımız için sık sık görüşeceğimizi tahmin edebiliyordum.

İstanbul’daki işlerimizi birkaç gün içinde bitirdik. Okul kaydımı tamamladık, okula yakın bir yurt bulduk ve eşyalarımı yerleştirdik. Babam iş yerinden bir haftalık izin almıştı. Yani henüz 4 günümüz vardı. Dolayısıyla bu 4 günü de babamla birlikte halamlarda geçirecektim.

Bir akşam, yemekten sonra halam bir şişe rakı açtı ve babamla karşılıklı içmeye başladılar. Eski günlerden konuşuyor, bize çocukluk anılarını anlatıyorlardı. Sonra babam aniden hiç beklemediğim bir şekilde bana döndü ve “Ceyda, kızım sen de içmek ister misin?” dedi. Ben şok olmuş, utanmıştım. Bugüne kadar birkaç kez arkadaşlarımla bira içmiştik, ancak babamın bana birlikte içki içmeyi teklif etmesi… Çok garipsemiştim bu durumu. Yanaklarımın kızardığını hissediyordum.

Halam: “Sercan sen de içebilirsin oğlum, dayından çekinmene gerek yok.” dedi.
Babam: “Aynen oğlum, eşşek kadar adam olmuşsun. Niye çekiniyorsun?” dedi.
Sercan: “Valla dayı içim gidiyo karşınızda akşamdandır” dedi ve gülerek mutfağa gidip kendine bardak getirdi. Getirirken bir çift bardak da bana getirmişti. Masaya doğru gülerek yürürken bana döndü ve “Kuzen çekinme hadi gel sen de” dedi.
Babam: “Kızım benden mi çekiniyorsun? Gel hadi naz yapma” dedi ve ısrarlara dayanamayıp kalkıp masaya gittim.

Babamla aslında hep arkadaş gibiydik, birbirimizden hiç gizlimiz saklımız olmadı. Ancak yine de aramızda bir mesafe vardı ve o baba kız mesafesini hep korumuştuk. Babamın karşısında içki içme fikri bana çok garip geliyordu. Gülüşmeler arasında masaya oturdum. Babam benim ve Sercan’ın bardağına kendi elleriyle rakı doldurdu. Ardından kendi bardağını tutup bana doğru kaldırdı. Gülümseyerek “Benim kızım savcı olacak, bu akşam onun şerefine içiyoruz” dedi.

Utandıkça utanıyordum. Masadaki herkes bardaklarını bana doğru kaldırmış bakıyorlardı. En sonunda ben de bardağımı kaldırdım ve onlara doğru uzattım. Herkes bardaklarını ağzına götürdü. Ben de bardağımı ağzıma yaklaştırdım. Kokusundan çok feci midem bulanmıştı, ama utandığım için sesimi çıkarmadan içmeye çalıştım. Şöyle söyleyeyim, bir yudum rakının üzerine bir bardak su içiyordum kokusunu unutmak için.

Gülüşmeler arasında içmeye devam ediyorduk. Aradan bir saat geçtiğinde, benim ilk bardağım bitmişti. Babam bir bardak daha doldurdu. Sercan ve Halam zaten birlikte içiyorlarmış ara sıra, o yüzden Sercan gayet rahattı. Ama ben bir türlü rahatlayamıyordum. İkinci dublenin ortalarına geldiğimde, artık sarhoşluk kendini göstermeye başladı. Müsade isteyip yatmaya gittim. Ayağa kalktığımda biraz sendeledim, Sercan hemen ayağa kalkıp “Dur kuzen ya seni odana kadar götüreyim. Düşüp kalma bi yerlerde” dedi. Babam ve Halam Sercan’ın bu söylediğine gülerken, ben yine utanç içinde onlara bakıyordum.

Sercan masadan kalktığı gibi koluma girdi ve bana odama kadar eşlik etti. Yatağa girdiğimde midem deli gibi bulanmaya başladı. Kalkıp kusmak istedim, ancak ayağa kalktığımda midemin bulantısı geçiyordu. Ne kadar uğraşsam da yatamadım. En sonunda sırımı yatağın başına yaslayıp oturur pozisyonda uykuya daldım.

Ne kadar uyudum bilmiyorum, uyandığımda ortalık sessizleşmişti. Hala oturur pozisyonda olduğum için her yerim tutulmuştu. Boğazım o kadar kurumuştu ki, hayatımda hiç bu kadar susadığımı hatırlamıyorum. Yerimde doğruldum, başım zonkluyordu. Mutfağa doğru gittim. Herkes uyumuştu. Dolaba yöneldim ve bir bardak su içtim. Ardından bir bardak daha, sonra bir bardak daha… İçtikçe içmek istiyordum, başımın ağrısına iyi geldiğini hissediyordum.

Üç bardak su içtikten sonra tekrar yatağıma dönecektim, ancak tuvalete gitmeye karar verdim. Aslında sıkışmamıştım ama o kadar su içtikten sonra yarım saat sonra sıkışıp yeniden uyanacağımı tahmin edebiliyordum. Tuvalete girdim, çıktım, tekrar yatak odama dönecektim ki tam ters taraftan, halamın odasından sesler geldiğini duydum.

Karanlıkta hareketsiz durup sesleri dinlemeye çalıştım. Evet, bu sesleri iyi biliyordum, halam mastürbasyon yapıyordu, bunu anlamıştım. Kısık kısık inliyor, sesini çıkarmamaya çalışıyor, ancak aldığı zevkle kendine zaman zaman hakim olamıyor ve sesi yükseliyordu. Tıpkı bazı geceler babamın uyuduğundan emin olduktan sonra benim yaptığım gibi…

Bir yandan halamı o şekilde düşünmekten utanıyor, öte yandan ona acıyor, üzülüyordum. Eniştem öleli yıllar olmuştu ve o günden beri kendini Sercan’a adamış, bir daha evlenmemişti. Belki de o günden beri eli erkek eline değmemişti… Ve şu anda, aldığı alkolün de etkisiyle azmıştı ve kendini tatmin etmeye çalışıyordu. Gülümseyerek onun sesini dinlemeye devam ettim. Aldığı zevki gizleyemiyor, inlemelerine hakim olamıyordu. Gözlerimi kapatıp, uyku sersemi onu hayal etmeye çalıştım. Şu anda yatağında çırılçıplak uzanmış, vajinasını okşuyor olmalıydı. Belki parmaklarını içine sokuyordur, ya da mutfaktan bir salatalık kapıp gelmiştir… Ya da belki de bir vibratörü vardır. Öyle ya, yıllardır cinsel hayatı olmayan bir kadın… Kendini tatmin etmenin yollarını biliyordur. Bu düşüncelerle vajinamın karıncalandığını, ıslandığımı farkettim. O an yaptığımdan utandım ve aniden gözlerimi açtım. O benim halamdı, nasıl onu düşünerek ıslanabilirdim? Utanç içinde odama doğru bir adım atmıştım ki, başımdan aşağı kaynar sular döküldü.

Halamın sesini duydum: “Yavaş, çocuklar uyanacak” dedi iniltilerinin arasından.

Aman Tanrım! Halam şu anda mastürbasyon yapmıyor, birisiyle sevişiyordu. Ama bu nasıl olabilirdi ki? Yani halamın bir sevgilisi olabilirdi, buna kimsenin itirazı olamaz tabi ki. Ama babam evdeyken onu nasıl eve almıştı ki? Ayaklarımın kontrolünü kaybettim. Yavaş, sessiz adımlarla odasına doğru gittim. Bir yandan odama dönmem gerektiğini düşünüyordum. Ama öte yandan halamın şu anda içeride bir adamla sevişiyor olması… Kontrolümü tamamen kaybetmiştim. Aklımla değil, içgüdülerimle hareket ediyordum.

Sessiz adımlarla yatak odasının kapısına kadar yaklaştım. Kapının önüne vardığımda, artık bu iniltilerin mastürbasyondan değil bir sevişmeden kaynaklandığından emin olmuştum. Hem de çok sert bir sevişmeden… Teyzemin sevgilisi çok seri hareketlerle teyzemin içine girip çıkıyor, kasıklarının birbirine çarpmasıyla şak şak sesleri kapının dışına kadar geliyordu. Kendime daha fazla hakim olamıyordum, orada, koridorun orta yerinde elim pijamamın üstünden vajinamı buldu. İçeride halamın sevgilisiyle sevişmesini dinlerken, kapının önünde kendimi okşamaya başladım.

O şekilde kısa bir süre kendimi okşadıktan sonra bir kez daha pişmanlık dalgasına kapıldım. Ne yapıyordum ben böyle? Halamın sevişmesini dinleyerek mastürbasyon yapmak da ne demek?! Derhal ayrılmalıydım oradan, odama dönüp uyumalıydım. Ama Tanrım, o kadar güzel sevişiyorlardı ki oradan ayrılamıyordum. En sonunda içimden kendime emir verir bir şekilde “Odana dön!” dedim. Arkamı döndüm ve odama doğru geldiğim gibi sessiz adımlarla hareketlenmeye başladım.

Birkaç adım atmıştım ki içeriden gelen sesler daha da sertleşti. Adam o kadar sert vuruyordu ki, o şak şak sesleri artık çok net bir şekilde duyulmaya başladı. Halam da kendine hakim olamıyor, daha yüksek sesle inliyordu. Adamın hırıltılarını da duymaya başladım. Yine olduğum yerde bekleyip sessiz olmaya, içeriden gelen sesleri daha net duymaya başladım.

Halamın, o hakim olamadığı iniltilerin arasından sesi duyuldu. “Davut yavaş! Çocuklar uyanacak!”

Başımdan aşağı kaynar sular döküldü. Elim ayağım boşaldı adeta oracıkta. İçerideki babam mıydı? Halamı bağırta bağırta beceren adam, benim babam mıydı? Benim biricik babam, içeride şu anda ablasını mı sikiyordu? Buna inanmak istemiyordum. Buna inanamazdım, benim babam nasıl böyle bir şey yapabilirdi ki? Kafayı yemek üzereydim. En sonunda bunun bir tesadüf olduğuna kendimi ikna etmeye çalıştım. Evet, halamın sevgilisinin adı da babamınki gibi Davut’tu. Bunun başka bir açıklaması olamazdı ki. Hatta bunu kendime kanıtlayabilirdim. Adeta bu düşünceye bir saniyede ikna olmuştum.

Doğruca babamın kaldığı odaya doğru yöneldim. Sessiz olmaya çalışarak kapıyı araladım. Babamın yatağı boştu… Kendime hakim olamayarak oracıkta sessiz sessiz ağlamaya başladım. Böyle bir şey nasıl olabilirdi ki? Babam içeride öz ablasını sikiyordu. Buna inanmak istemiyordum. Ayaklarım beni tekrar oraya doğru götürdü. Artık hiçbir şey düşünemiyor, vücudumun beni yönetmesine izin veriyordum.

Kapının önüne kadar geldim ve içeri kulak kabartmaya başlamıştı… Babam… Evet bu babamdı… İçerideki sesler, izlediğim porno filmlerde olduğu gibi, erkeğin boşalmaya yakın olduğunu gösteriyordu… Babam birazdan, orgazm olacaktı. Belki de halamın, öz ablasının içine, belki yüzüne, belki göğüslerinin üzerine… Belki de halam ağzıyla boşaltacaktı babamı… Tanrım, bu düşünceler kafamın içinde dönüp dolanıyor, gözlerimden sessiz sedasız yaşlar süzülüyordu.

En sonunda babamın ağzından “Abla geliyorum” sözcükleri döküldü. Evet, içerideki artık kesin olarak babamdı. Kaçacak yerim kalmamıştı, bu gerçeğe inanmak zorundaydım. Ve inandım… İçerideki adamın babam olduğuna, boşalmak üzere olduğunu “ablasına” haber vermesi sayesinde kesin olarak inandım. Ve nihayet babamın orgazm iniltileri yükselmeye başladı. Seslerden anladığım kadarıyla, halamın içine boşalıyordu, çünkü boşalırken kasıkları hala birbirine vuruyordu. O şak şak sesleri ile babamın iniltileri birbirine karıştı… Ben sessiz sedasız kapının önünde ağladım…

En sonunda içerideki sesler kesildi… Sadece derin derin nefes alıyordu her ikisi de… Sonra öpüşme sesleri gelmeye başladı. Kendimi zorlayarak oradan kalktım ve odama gittim. Kapıyı arkamdan kapatır kapatmaz yatağa girdim ve battaniyenin altına girip ağlamaya başladım. Böyle bir şey nasıl olabilirdi? Babam, şu anda birkaç oda ileride öz ablasıyla aynı yatakta, çırılçıplak yatıyordu. Az önce babam ablasının içine boşalmıştı ve şu anda yatakta sarmaş dolaş öpüşüyorlardı. Bu nasıl mümkün olabilirdi?

Bütün engel olma çabalarıma rağmen, onların o görüntüsünü hayal ediyordum. Gözümün önünde, babam ve halamı çırılçıplak, sarmaş dolaş, öpüşürken görebiliyordum. Ne kadar engel olmaya çalışsam da bu görüntü gözümün önünden gitmiyordu. Ve ne kadar engel olmaya çalışsam da, kahretsin ki o görüntüden etkileniyordum. Elimi iç çamaşırımın içine soktum, sırılsıklam olmuştu. Tanrım! Adeta babamla halamın sevişmesini hayal edip ıslanmıştım. Bu nasıl olabilir?

Ne kadar uğraşsam da kendime engel olamadım. En sonunda elimi iç çamaşırımın içine soktum ve kendimi okşamaya başladım. Çünkü onların o halinden zevk alıyor olmaktan utanıyordum ve bu utanç bir an öne bitsin istiyordum. Gözlerimi kapattım ve mastürbasyon yapmaya başladım. Bir dakikadan daha kısa süre içinde orgazm olmuştum. Hayatımda hiç bu kadar hızlı orgazm olduğumu hatırlamıyorum… Üstelik tam orgazm esnasında, onları gördüm… Babamın siki, halamın içinde… Bir eli halamın göğsünün tekini yakalamış… Dudakları birleşmiş, çılgınlar gibi öpüşüyorlar… Abla kardeş… Çok hızlı ve çok şiddetli bir orgazmdı… Kendime geldiğimde, boştaki elimin tişörtümü yukarı sıyırdığını ve göğsümü okşadığımı fark ettim. Tıpkı hayalimde babamın halamın göğsünü sıkıştırdığı gibi… Sertçe…

Hemen toparlandım ve utanç içinde uykuya dönmeye çalıştım. Ama nafile, uyuyamıyordum. Aklımdan gitmiyordu onların sesleri… Sonra onlara hak verirken buluyordum kendimi. En nihayetinde ikisi de eşlerini yıllar önce kaybetti ve çocuklarını büyütmek için her şeyden vazgeçtiler. İkisi de sağlıklı insanlar… Sonra onlara hak verdiğim için kendime kızıyordum. Evet sağlıklı insanlar olabilirler ama insan ihtiyacını kardeşiyle mi giderir? Dışarıda onlarca insan var… Sonra tekrar hak veriyordum onlara… Sonra tekrar kızıyordum.

Artık gözlerim uykuya yenik düşmek üzereyken, son düşündüğüm şeyin bu geceye alkolün sebep olduğu olduğunu hatırlıyorum. Öyle ya, çok sarhoş oldular ve kendilerine hakim olamadılar. Yoksa neden kardeşleriyle sevişsinler ki? Muhtemelen sabah kalktıklarında onlar da çok pişman olacaklar, belki de bu yüzden kendilerini asla affetmeyeceklerdi. Evet, kesinlikle böyle olacaktı.

Sabah kahvaltıya oturduğumuzda, onları izleyip davranışlarında bir değişiklik olup olmadığını anlamaya çalıştım. Ancak hiçbir şey anlayamıyordum. Birbirileriyle çok az konuşuyorlardı… Dün geceden dolayı yaşanan pişmanlık var mıydı? Anlayamıyordum. Ancak varsa bile çocuklarına bir şey belli etmemek için rol yapıyor gibilerdi. Belli ki çok pişmanlardı… Evet. Ama kahretsin, tam olarak emin olamıyordum. Bütün gün kafamda bu sorular bir yukarı bir aşağı gidip geldi.

Babam bir ara bendeki değişikliği farketmiş olacak ki, “Ceyda, kızım neyin var senin?” dedi. Çok paniklemiştim.
“Yok bir şey babacım” dedim titrek bir sesle.
Babam: “Var var, bi garipsin bugün. Bir şey mi oldu kızım?”
Ben: “Yok baba ya, başım ağrıyo biraz.” Aklıma gelen ilk yalanı söylemiştim.
Halam: “Davut kıza rakı içirdik dün gece. Bugün böyle mal olması normaldir.” dedi.
Ben: “Evet ya, ondan galiba…”

Halam adeta imdadıma yetişmişti. Daha fazla dikkat çekmemek için onları gözlemlemeyi bıraktım. Elimden geldiğince normal davranmaya çalıştım. Ama bu çok zordu… Zar zor akşam oldu. Herkes yataklarına geçti, ben de odama… Tam uykuya dalmak üzereyken aniden gözlerim fal taşı gibi açıldı. Tabi ya, bunu nasıl da düşünmemiştim. Seslerini dinleyecektim. Eğer bu gece de sevişirlerse pişman olmadıklarını anlayacaktım. Fal taşı gibi gözlerle sessizliği dinlemeye başladım.

O gece neredeyse hiç uyumadım. Ama hiçbir şey olmadı. Sonraki gece yine bekledim. Ancak bir önceki geceden uykusuz kaldığım için çok çabuk uykuya yenik düştüm. Sonraki gece ise, halamlardaki son gecemizdi. Ben yurda, babam ise memlekete dönecekti.

Gece yine fal taşı gibi gözlerle sessizliği dinliyordum. Bir saate yakın yatağımda oturdum, ardından kalkıp mutfağa, su içmeye gittim. Odadan çıktım ve koridor boyunca, sessiz olmaya çalışarak yürüdüm. Babamın odasının önünden geçerken kapının açık olduğunu fark ettim. Kafamı uzatıp içeri baktım. Yatak boştu… Aman Tanrım, babam yine yatağında değildi ve nerede olduğunu her ne kadar kabul etmek istemesem de içten içe biliyordum. Mutfağa gittim, titreyen ellerimle bir bardak su doldurdum.

İçten içe babamın halamın odasında olduğundan, şu anda o odada öz ablasını bağırta bağırta siktiğinden emin olsam da, aklım bunu kabul etmek istemiyordu. Suyu bir dikişte içtim ve bardağı tezgaha bıraktım. Vajinam karıncalanıyordu, yine ıslanmıştım. Kahretsin… Babamla halamın sevişiyor olması fikri bana anlaması güç bir haz veriyordu. En sonunda bu durumdan emin olmaya karar verdim. Gidip yine geçen geceki gibi kapıdan dinleyecektim.

Sessiz adımlarla mutfaktan çıktım, halamın odasına doğru yöneldim. Koridorda sessizce köşeyi döndüğümde aniden irkildim. Halamın odasının kapısının önünde bir sürpriz beni bekliyordu. Sercan, kapının önünde durmuş içeriyi dinliyor ve sikini şortundan dışarı çıkartmış mastürbasyon yapıyordu. Hemen geri kaçtım ve duvarın arkasına saklandım. Gördüğüm manzaraya anlam vermeye çalışıyordum. Benim babam, yatak odasında öz ablasını sikiyordu ve halamın öz oğlu, kapının önünde durmuş onların seslerini dinleyerek mastürbasyon yapıyordu.

Allak bullak durumdaydım, ne yapacağımı bilmiyordum. Duvarın köşesinden gizlice Sercan’ı izlemeye başladım. Sercan kendinden geçmiş gibi içeriyi dinliyordu. İlk defa bir erkeğin cinsel organını görüyordum ve zaten babamla halamın sevişiyor olması fikriyle ıslanan vajinam, gördüğüm manzara karşısında iyiden iyiye alev almıştı. Artık hiçbir şey düşünmemeye başladım, boşalmak istiyordum. Boşalmam şarttı, başka türlü kendime gelemezdim. Elimi şortumdan içeri soktum ve iç çamaşırımın içindeki göl, ellerimi ıslattı. Elimi klitorisime getirdim ve onu okşamaya, sıkmaya başladım. Tanrım, içinde bulunduğum durumu düşününce bile deli oluyordum.

Bir süre Sercan’ı izleyip babamla halamı hayal ederek mastürbasyon yaptım. Ancak bir yandan da inanılmaz bir pişmanlık hissediyordum. Sonra hissettiğim pişmanlık yerini hayatımda tatmadığım hazlara bırakıyordu. Ancak görünüşe göre Sercan’da pişmanlıktan eser yoktu, o sadece işin haz kısmındaydı. Annesinin içeride öz kardeşiyle sikişiyor olmasından pek rahatsız gibi durmuyordu. Nitekim, o an aldığı hazla yetinmedi ve ileri gitmeye karar verdi.

Yerinde doğruldu, sikini şortundan içeri soktu, sonra olabildiğince sessiz olmaya çalışarak yatak odasının kapısını açmaya başladı. O kadar yavaş ve dikkatli hareket ediyordu ki, neredeyse kapının kolunu çevirmesi bile bir dakikadan uzun sürmüştü. Kapıyı azıcık araladığında, babam ve halamın iniltileri koridoru doldurdu. Artık seslerini net bir şekilde görüyordum. Sercan şortunun cebinden telefonunu çıkardı ve onların fotoğrafını çekmeye başladı. Duvarın arkasından gördüğüm kadarıyla, zoom yapmaya, daha yakından çekmeye çalışıyordu. Birkaç fotoğraf çektikten sonra tekrar sikini eline aldı ve onları izleyerek mastürbasyon yapmaya devam etti.

Aklımı yitirmek üzereydim. Bir metre ileride, kuzenim siki dışarıda mastürbasyon yapıyordu. Baktığı yerde benim babam, onun annesini çatır çatır sikiyordu. Kendime hakim olamıyor, onları ben de görmek istiyordum. İçeriden babamla halamın iniltileri geliyor, vajinamdan sular adeta şırıl şırıl akıyordu. En sonunda daha fazla dayanamadım ve sessiz olmaya çalışarak duvarın arkasından çıktım. Sercan beni görebilecek durumda değildi, sırtı bana dönüktü ve bütün dikkatini içeri vermişti. Sercan’ın omzunun üzerinden içeri baktım.

O an gördüğüm manzarayı hayatım boyunca unutamayacağım. Halam yatakta sırt üstü yatmış, babam bacaklarının arasında, ritmik hareketlerle o koca sikini halama sokup çıkartıyor. Üzerine eğilmiş, dudakları kenetlenmiş. Kıtlıktan çıkmış gibi öpüşüyorlar… Muhteşem… Ama bir o kadar da şoke edici… Korkunç…

Elimi tekrar vajinamdan içeri soktum, artık ne olursa olsun, boşalmam lazımdı. Ve bunu babamla halamı izleyerek yapmak istiyordum, odamda battaniyenin altına çekilmiş, sadece hayal kurarak değil… Kuzenimin bir adım arkasında kendimi okşamaya başladım. O ise bir adım önümde kendi sikini sıvazlıyordu.

Orada kaç dakika ses çıkarmadan mastürbasyon yaptık bilmiyorum. Ama ben orgazma yaklaştığımda, nefesimi kontrol edememeye başladım. Ve Sercan beni duydu, inanılmaz bir korkuyla irkildi. O irkilince ben de aynı şekilde irkildim ve korkuyla duvarın arkasına kaçtım. Sercan da hemen peşimden geldi ve o da saklandı. Ses çıkartmış olabilirdik, babamlar bizi görmüş olabilirdi.

Kahretsin… Orgazmım yarım kalmıştı ve o an hissettiğim tek şey korkuydu. Odama gitmek için hareketlendim ama Sercan beni kolumdan tutup eliyle “Sus” işareti yaptı. Sessizce bekledik ve içeriyi dinlemeye devam ettik. Gelen seslerden, babamların bizi duymadığı çok net bir şekilde belli oluyordu. Sercan başıyla “Ok” işareti yaptı ve beni tekrar kapının önüne doğru çekti. Yaşadığım utanç ve korkuyla odama gitmek istiyordum, ama ayaklarım halamın odasının önüne çekiyordu beni. Ben önde, Sercan arkamda, tekrar odanın önüne doğru geldik.

Kapı hala aralıktı ve içerisi net bir şekilde görülüyordu. Babam hala seri bir şekilde halamın içine girip çıkıyordu. Üstelik şimdi önümde Sercan da olmadığı için, bu manzarayı net bir şekilde izliyordum. Aniden hiç beklemediğim, o ana kadar aklımın ucundan bile geçmeyen bir şey oldu… Sercan’ın bir eli kalçalarımın arasından vajinama doğru, diğer eli ise kolumun altından göğüslerime doğru hareketlendi. Yaşadığım zevk, hissettiğim korku, aldığım haz… Her şey birbirine karışmıştı. Ne yapacağımı, ne hissedeceğimi bilemze haldeydim.

Sercan elini şortumun üzerinden vajinama denk getirdi ve bastırmaya başladı. Elini kalçalarımın arasına arkadan sokmuş, ön tarafa uzatmıştı ve o şekilde beni okşamaya başladı. İşaret parmağının kenarı vajinamın üzerine denk geliyordu, baş parmağı ise götümü zorluyordu. Babamla onun annesi birkaç metre önümüzde sikişirken, o beni parmaklıyordu… Aman Tanrım! Öz kuzenim, vajinama dokunuyordu şu anda. Onu kendimden uzaklaştırmam gerekiyordu, buna izin vermemeliydim. Ama Tanrım, parmakları… Parmakları bana kendimi muhteşem hissettiriyordu… İtiraz edemiyor, karşı koyamıyordum.

Bir süre Sercan beni hunharca okşadı ve birlikte babamla halamı seyrettik. Sonra Sercan bacaklarımın arasındaki elini çıkardı ve kenardan uzatıp beni karnımdan kavradı. Kendine doğru çekti… Vücutlarımız birbirine yaslandı. Diğer eli hala göğsümdeydi, beni kendine yasladıktan sonra karnımın üzerindeki elini ön taraftan tekrar vajinama getirdi. Tanrım, az önce mastürbasyon yaparken izlediğim o koca siki, şu anda kalçalarımın üzerine baskı uyguluyordu ve ben bu baskıyı en derinlerimde hissediyordum.

Şimdi bir yandan göğsümü, diğer yandan vajinamı parmaklayan kuzenim, bir yandan da sikiyle kalçalarıma baskı uyguluyordu. Önümde babamla halam sevişiyordu. Adeta delirmiş gibi zevk alıyordum bu durumdan. Daha fazla dayanamazdım, boşalacaktım. Sercan nefesimin değiştiğini anlayınca beni yeniden koridora, duvarın arkasına doğru çekti, göğsümdeki eli yukarı, çeneme doğru çıktı. Çenemden tuttuğu başımı kendine doğru çevirdi. Ve dudakları dudaklarıma değdi.

İşte tam o anda, hayatımın en şiddetli orgazmına teslim ettim kendimi. Bağırmamak için Sercan’ın dudaklarına kenetlendim, Sercan dilini ağzımdan içeri daldırdı. Hayatımda ilk kez birisiyle öpüşüyordum ve bu benim kuzenimdi. Onun hareketleri de sertleşti, kalçamdaki sikini daha sert hissetmeye başladım. En sonunda kasılıp kaldık ikimiz de… Dudaklarımızı birbirimizden hiç ayırmadan, muhteşem bir orgazm yaşadık.

İçeriye sesimizi duyurmamak için kendimizi kontrol altında tutmaya çalışıyorduk. Ancak bu neredeyse mümkün değildi. Orgazmımız bittikten sonra ters döndüm ve sırtımı duvara yasladım. Derin derin, ama sessizce nefes aldım. Sercan’ın şortunun ön tarafı sırılsıklam olmuştu. Beni çenemden tutup kaldırdı ve tekrar üzerime yüklendi. Dudaklarımız yeniden buluştu. Tanrım, muhteşem bir histi bu…

Sonra aniden, gözlerimi açtım. Ağzımın içindeki dil, öz kuzenimin diliydi. İçeriden babam ve halamın iniltileri yükseliyordu. İçimi inanılmaz bir utanç dalgası kapladı ve kendimi Sercan’ın kollarından kurtararak doğruca odama gittim. Sercan da peşimden geliyordu, hiç konuşmuyorduk…

Odaya girer girmez kapıyı arkamdan kapatmaya çalıştım, ama Sercan yetişti ve o da içeri girdi. Ben doğruca yatağa yöneldim. Ama Sercan beni yakalayıp kendine çevirdi, yeniden öpmeye çalıştı beni. Ona engel oldum, elinden kurtuldum ve yatağa girdim.

“Ne oldu?” dedi sessizce. “Neden istemiyorsun?”
“Ne demek neden istemiyorsun Sercan. Kuzeniz biz… Böyle şeyler yapamayız…”
“Annemler de kardeş… Ama bak neler yapıyorlar.”
“Sercan saçmalama lütfen. Onların yaptığı da yanlış tabi ki.”
“Ama izlerken çok zevk aldın.”
“Ama bu yanlış olduğunu değiştirmiyor. Porno izlerken de çok zevk alıyorum ama yanlış yani…”
“Kuzen saçmalama ya zevk alıyoruz işte ikimiz de, bırak kendini.”
“Sercan hayır. Lütfen!”

Çok sert söylemiştim bunu ve Sercan bunu anlamıştı. Kalkıp odadan çıktı. Ben de utanç içinde battaniyenin altına girdim. Az önce yaşadıklarımı düşünüyordum. Sercan adeta beni elleriyle boşaltmıştı. O koca sikini götüme dayamış, göğüslerimi okşamıştı… Tanrım, Sercan’la öpüştük. Hayatımda ilk kez birisiyle öpüştüm. Aman Tanrım… Düşüncesi bile inanılmaz bir haz veriyor, ama bir yandan inanılmaz bir utanç hissettiriyordu. Ne hissedeceğimi, ne yapacağımı bilmiyordum.

Odamın kapısı tekrar açılınca irkildim. Sercan geri gelmişti.

“Ne oldu?”
“Bişey olmadı ya, sigaramı almaya gittim.” Dedi gayet rahat bir şekilde. Ardından pencerenin önüne gitti ve sigara yaktı. Ben hala yatakta yatıyordum ve utanç içinde, Sercan’a bakmamaya çalışıyordum. Ama sonra, galiba Sercan’ın da rahat tavırlarından ve tabi ki benimle yakınlaşmak için üstelememesinden dolayı, ben de rahatladım. Kalktım ve Sercan’ın yanına gidip paketinden bir sigara aldım. Pencerenin önünde yan yana durup sigara içmeye başladık.

“Vay anasını yaa… Olaya bak.” Dedi Sercan.
“Dimi…”
“Ne zamandır sevişiyolar acaba?”
“Bilmem…”
“Bence çocukluklarından beri var bişeyler bak, buraya yazıyorum.”
“Ya aslında ben daha önce de gördüm…”

Sercan şok olmuş bir şekilde bana döndü.

“Ne?”
“Ya şu rakı içtiğimiz gece var ya… Tuvalete kalktım.”
“Eee?”
“İşte sonra sesleri duydum. Önce annenin sevgilisi vardır, alkolün etkisiyle eve almıştır falan diye düşündüm. Ama sonra baktım babam da yatağında yok…”
“Ohaaa… Kızım niye söylemiyosun?”
“Oldu, ne diycektim. Sercan babamla annen şey yapıyolar. Hıhı… Tabi.”
“Ya fena mı oldu işte onları izleyip biz de yolumuzu bulduk.”

Bunu söyleyince hınzır bir şekilde bana bakıp güldü. Ben bir anda çok utandım, yanaklarımın kızardığını hissedebiliyordum. Yüzüm yanıyordu adeta. Mahçup bir edayla gülümseyerek koluna vurdum.

“Salak yaa…”

Bir süre sessizce sigaramızı içtik. Ardından Sercan tekrar konuşmaya başladı.

“Valla kuzen sana da hiç alıcı gözle bakmamıştım ama, baya iyiymişsin sen.”

Bir kez daha utanç dalgası kapladı içimi.

“Ya utandırmasana yaa…”
“Ya niye utanıyosun kuzen. Beğendik yani beğenmeyelim mi?”
“Tamam teşekkür ederim ama, kuzenimsin sen benim. Böyle konuşmaman lazım.”
“Kuzen muzen… Hiç bu kadar güzel birisiyle sevişmemiştim.”
“Salak salak konuşma. Sevişmedik biz.”
“Evet, pardon… Haklısın… Hiç bu kadar güzel birisiyle öpüşmemiştim de. Bi de hiç bu kadar güzel bi kıza sürtünerek boşalmamıştım.”

Utanç içinde Sercan’ın gözlerine baktım. İstekli bir şekilde bakıyordu gözlerime, beni utandırdığını fark etmiş, bunu bilerek uzatıyordu. Utanmamdan zevk alıyor gibiydi.

“Ya salak mısın Sercan yaa… Şu halimize bak iki oda ötede annenle babam sevişiyo, sen burda beni utandırmaya çalışıyosun falan.”
“Ne utandırması be… Son derece ciddiyim ben… Hakkaten hiç alıcı gözle bakmamıştım sana, ama şimdi bakınca…”
“Şimdi de bakma, oyarım o gözlerini.”

Bunu tehditkar bir edayla şaka yollu söylemiştim. İkimiz de gülüşerek sigaralarımızı söndürdük. Sonra yatağa geçip yan yana oturduk.

“Vay anasını ya” dedi Sercan. “İki oda ötede senin baban, benim annemle sevişiyor. Biz az önce neler neler yaptık. Şimdi de oturmuş yan yana konuşuyoruz… Şaka gibi bi gece resmen.”
“Dimi yaa… Resmen allak bullak oldum. Sen resimlerini niye çektin onların?”
“Oha, gördün mü sen onu?”
“Hıhı…”
“Dursun bi köşede ya, bi gün lazım olur.”
“Sercan bak saçma sapan bişey yapma o resimlerle sakın. Vallahi ailece rezil oluruz, insan içine çıkamayız.”
“Merak etme kızım, saf mıyız biz… Bak göstereyim mi?”

Neşeyle telefonunu cebinden çıkardı ve fotoğrafları açtı. Şok olmuş gözlerle onu izliyordum. Adeta annesiyle dayısının sevişmesini kayda geçirdiği için mutluydu. Telefonu önüme tutunca, birden vajinamda yeniden o elektrik çarpması hissini duydum. Öyle ya, babamla halam hala içerde sevişiyorlardı.

“Bak şunda ikisinin de yüzü çok net.”
“Sercan sil şunları ya başımıza iş açılmasın.”
“Rahat ol sen… Bişey açılmaz başımıza…”
“Ya sen hiç mi etkilenmedin bu durumdan? Yani annen… Babam…”
“Yoo, niye etkileneyim ki?”
“Sercan içerde kardeş kardeşe sevişiyorlar.”
“Ya alan razı veren razı, bana ne…”
“Hayatımda senin kadar rahat bi insan görmedim gerçekten.”
“Ben de hayatımda senin kadar güzel bir kızla öpüşmedim gerçekten.”

Bir kez daha utandırmıştı beni. Sinsi bir şekilde gözlerime bakıyordu. Mahçup bir şekilde gülümseyerek koluna vurdum.
“Salak” dedim gülümseyerek. Hemen işi şakaya vurdu.
“Tabi sen de hayatında benim kadar yakışıklı bir erkekle öpüşmemişsindir kesin de beni mahcup etmemek için söylemiyosundur, dimi?”

Sercan’ın bu söylediğine kahkahayla güldüm. Hemen uzanıp ağzımı eliyle kapattı.

“Yavaş kuzen napıyosun ya, duyacaklar sesimizi.”

Öyle ya, içeriyi tamamen unutmuştum. Aniden korku dolu gözlerle kapıya doğru baktım ve dışarıyı dinlemeye çalıştım.

“Ayy Sercan hadi git sen odana, uyuyalım. Gelecekler şimdi burda görünce…”
“Allah allah, onlar orda her boku yiyecek, biz uyuyalım ama gelir görürlerse kızarlar.”
“Off, sen de haklısın ya…”
“Eee?”
“Ne ee?”
“Hayatında benim kadar yakışıklı biriyle öpüştün mü?”
“Sen hala orda mısın ya?”
“Ordayım tabi… Ben o kadar iltifat ettim, insan karşılığını görmek istiyo yani.”
“Off tamam, evet.”
“Ne evet?”
“Evet işte.”
“Söyle.”
“Gıcık… Tamam sen de benim öpüştüğüm en yakışıklı erkeksin.”
“Başka?”
“Uzatma istersen…”

Sercan gülerek yataktan kalktı ve bir sigara daha yakıp pencerenin önüne geçti. Ben de peşinden gittim. Sessizce pencerenin önünde sigaralarımızı içiyorduk. Nedense ona karşı dürüst olmaya karar verdim.

“Aslında, sen benim öpüştüğüm ilk insansın.”
“Ciddi misin sen?”
“Evet…”
“Oha… Kuzen seni bu yaşa kadar nası boş bıraktılar ya?”
“Ya biliyosun, annemden sonra ben kendimi eve adadım. Hani babam daha fazla yorulmasın diye falan… Hiç öyle erkek arkadaş falan olmadı yani…”
“Vay anasını yaaa… Ama bişey söyleyeyim mi, hiç belli etmiyosun biliyo musun. Yani öyle acemi gibi değildin.”
“E teorik bilgimiz var diyelim.”
“7/24 porno izliyorum diyosun.”
“Salak…”

Sigaralarımızı içtikten sonra yeniden yatağa geçip yan yana oturduk. Sercan aniden, hiç beklemediğim bir anda bana doğru uzandı ve dudaklarımdan öptü. Kendimi geri doğru kaçırır gibi ellerimi iki yana kaldırdım, ama tepki veremedim. Dudakları dudaklarımdaydı, gözlerimin içine bakıyordu. Karşılık vermiyordum, ama engel de olamıyordum.

“Seni istiyorum” dedi fısıltıyla.
“Olmaz Sercan, biz kuzeniz” dedim.
“Ama istiyorum” dedi.
“Olmaz…”

Arada dudaklarımı öpmeye devam ediyordu. Elini uzatıp şakağımdan tuttu. Yavaş yavaş boynumu okşayarak öpmeye devam etti. Vajinam bir anda yeniden sırılsıklam olmuştu.

“Sercan ben bakireyim” dedim… Söyler söylemez pişman olmuştum. Sanki ben de onu istiyorum da aslında bekaretimi kaybetmekten korktuğum için birlikte olmuyormuşum gibi… Sonra düşündüm.. Bir saniyeden kısa bir süre… Evet, ben de istiyordum… Tanrım, kuzenimle sevişmek istiyordum.

“Bekaretine dokunmam… Merak etme” dedi ve tekrar dudaklarıma yapıştı. Onu istiyor olma fikri bütün vücudumu ele geçirmişti, ona karşı inanılmaz bir istek uyanmıştı içimde. En sonunda bıraktım kendimi. İki elimle şakağından tuttum, kendime çektim ve onunla deliler gibi öpüşmeye başladım.

Az önce, birbirimize sürtünerek boşalmıştık, ancak o an hiçbir şeyin farkında değildim. Şimdi ise her şeyi fark edebiliyordum. Öz kuzenimle, deliler gibi öpüşüyordum. Ve muhtemelen birazdan, hayatımda ilk kez sevişecektim bir erkekle. Babamı, halamı unuttum. Tek istediğim Sercan’la daha ateşli öpüşmek, vücutlarımızın birbirine daha çok temas etmesiydi…

Sercan beni yatakta sırt üstü yatırdı ve üzerime yattı. Dudakları tekrar dudaklarımı buldu. Bir eliyle yataktan destek alıyordu, diğer elini kalçalarıma doğru götürdü ve onları sıkmaya, yoğurmaya başladı. Elini daha içeri, kalçamın altlarına doğru sokmaya çalıştı. Kalçamı kaldırarak ona yardımcı olmaya çalıştım. Kalçamı yukarı doğru kaldırdığımda, yarım saat önce kalçalarıma sürtünerek boşalan sikini vajinamın üzerinde hissettim. Tanrım, muhteşem bir histi…

Elini altıma soktu ve kalçalarımı, göt deliğimi, uzana bildiği her yeri sıkmaya, okşamaya, yoğurmaya başladı. Siki ise vajinama baskı uyguluyordu. Onu daha fazla hissetmek için içgüdüsel olarak kalçalarımı yukarı kaldırıyor, vajinamı onun sikine bastırıyordum.

Dili ağzımın içindeki her hücreyi keşfediyor, arada dudaklarımdan ayrılıp boynuma gömülüyor, sonra tekrar dudaklarıma dönüyordu. Kendimi bulutların üzerinde hissediyordum adeta. Bir süre bu şekilde seviştik, ardından Sercan beni çekiştirdi. Yattığım yerden doğruldum. Sercan oturdu ve beni üzerine çekti, kucağına oturduğumda sikini daha derinlerimde hissettim. Şortunun üzerindeki çadırın ucu, tam klitorisimin üzerine denk geliyordu ve zevkten kudurtuyordu beni.

Dudaklarımız yeniden buluştu, Sercan bir yandan üzerimdeki penyeyi yukarı doğru çekiştirmeye başladı. Aklım o kadar ileri gitmememi söylüyordu, sonuçta babam evdeki odalardan birindeydi şu anda. Ama aklım vücuduma hükmetmeyi saatler önce bırakmıştı zaten. Kollarımı havaya kaldırdım, Sercan penyeyi yukarı çekiştirdi. Başımdan ve kollarımdan kurtarıp odanın ortasına fırlattı. Ardından sütyenimi alttan tutup yukarı doğru kaldırdı ve göğüslerim açığa çıktı. Hayatımda ilk kez, bir başkası göğüslerimi görüyordu. Üstelik görmekle kalmadı, hiç zaman kaybetmeden dudaklarını sağ göğsümün ucuna yerleştirdi.

Tanrım! Hayatımda hiçbir şeyden bu kadar haz duyduğumu hatırlamıyordum. Muhteşem bi histi bu. Siki vajinama baskı uyguluyor, dudakları göğüs uçlarımı emip diliyle uçlarını yalıyor… Arada küçük ısırıklar… Zevkten ölmek üzereydim. Ancak sütyenim canımı acıtıyordu. Elimi arkaya götürüp kopçasını çözdüm ve kollarımdan kurtararak odanın ortasına attım.

Şimdi göğüslerim apaçık bir şekilde, Sercan’ın önündeydi ve Sercan onları diliyle, dudaklarıyla ezberlemeye çalışıyordu adeta. Artık aldığım zevkten başka hiçbir şey düşünmüyordum. Sercan’ın tişörtünü tutup çekiştirdim. Çok hızlı bir hareketle tişörtünü çıkarıp fırlattı o da. Çıplak tenlerimiz birbirine temas ediyor, vücudunun sıcaklığı beni iyice delirtiyordu.

Sercan ani bir hareketle beni kucakladığı gibi ters çevirdi. Bir kez daha sırt üstü yatağa devrilmiştim. Sercan tekrar üzerime bıraktı gövdesini. Siki bir kez daha vajinamı buldu ve baskı uygulamaya başladı. Tanrım, çıldırmak üzereydim. Bu an hiç bitmesin istiyordum. Sercan dudaklarımda bir müddet oyalandıktan sonra yeniden aşağı, göğüslerime indi. Başını tutup, sanki ben bastırınca daha çok yalayabilecekmiş gibi göğüslerime bastırıyordum.

Göğüslerimde de bir süre oyalandıktan sonra, daha aşağı, göbeğime indi. Karnımın çevresini, bulduğu her hücremi uzun uzun öpüyor, yalıyor, beni her saniye daha da çıldırtıyordu. Bir an, şortumun aşağı doğru çekildiğini hissettim. Aşağı doğru baktığımda Sercan’ın parmaklarını şortumun iki kenarından içeri sokup, aşağı çekiştirdiğini fark ettim. Hemen şortumu tutup tam aksi yönde çekiştirmeye başladım.

“Hayır, daha ileri gitmeyelim.” Dedim fısıltıyla… Nefes nefese…
“Korkma” dedi Sercan aynı şekilde.
“Sercan lütfen…”
“Merak etme, sadece yalayacağım.”

Aman Tanrım! Yalayacak mıydı? Porno filmlerde defalarca izlediğim, kadınları zevkten deliye çeviren o dil darbeleri, benim vajinama mı uygulanacaktı yani? Düşüncesi bile vajinamdan suların şırıl şırıl akmasına sebep oldu. Ama yine de izin vermek istemiyordum. Şortumu tutup yukarı çekiştirmeye devam ettim, ama güçsüzce… Sercan’a karşı koyamayacak kadar güçsüzce hem de…

Sercan biraz zorlayınca şort elimden kurtuldu ve kalçalarımdan aşağı doğru santim santim inmeye başladı. Bir yandan Sercan’a karşı koymaya çalışıyor, ama öte yandan içgüdülerimle kalçamı yukarı kaldırıp, daha rahat çıkarmasını sağlıyordum. En sonunda vajinam açığa çıktı. Daha önce, benden başka hiç kimsenin bırakın dokunmayı, görmediği vajinam, Sercan’ın gözleri önündeydi.

Sercan şortumu bacaklarımdan tamamen kurtardı ve onu da fırlatıp attı. Ardından hiç zaman kaybetmek istemiyormuşçasına başını gömdü bacaklarımın arasına. Dili klitorisime değdiğinde zevkle kasıldım. Ölüyorum sandım hatta… Öyle bir zevk, öyle bir haz… Ardından hızlı bir şekilde dili vajinamın etrafında dönmeye, arada içerilere doğru girmeye, sonra tekrar dışarı çıkıp klitorisimle oynamaya başladı. Böyle bir şey olamaz, Tanrım… Uçuyordum adeta, nerede olduğumu, ne yaptığımı, kimle seviştiğim… Hiçbir şeyi hatırlamıyor, umursamıyordum. Sadece zevk alıyordum, sonsuz, derin, uçsuz bucaksız bir zevk… Artık iniltilerime hakim olamıyor, açık bir şekilde inliyordum. Ama çok kısa sürdü…

Babamın ayak seslerini duyduğumda toparlanmaya çalıştım, ama Sercan çok güçlü bir şekilde bacaklarımı kitlemişti. Kurtulamıyordum. Tanrım, babam az önce halamla seviştiği odadan çıkmış, kendi odasına doğru gidiyordu. Üstelik bunu yaparken tam da benim odamın önünden geçecekti ve belki de hakim olamadığım iniltileri duyacaktı.

“Sercan babam geliyor, dur Sercan” dedim nefes nefese. Ama durmaya hiç niyeti yoktu, hunharca yalamaya devam ediyordu vajinamı. Aldığım zevk, hissettiğim korkuyla bir olmuş, beni bir o tarafa bir bu tarafa çekiyordu. Bir yandan Sercan’a durması için sessizce yalvarmaya çalışırken, diğer taraftan iniltiler için kafasını vajinama bastırıyordum.

En sonunda Sercan’ın kesinlikle durmaya niyeti olmadığını anladığımda, elimi ısırarak olabildiğince sessiz olmaya çalıştım. Orgazm olmak üzereydim, ama babamın ayak sesleri tam kapımızın önünden geçerken durakladı. Lanet olsun, odamın ışığı açıktı ve uyanık olduğumu düşünerek içeri girecekti. Kapının kolunun hareket ettiğini gördüğünde, korkudan ölüyorum sandım. Orgazmı unutmuş, korkuyla saklanacak bir delik arıyordum.

“Sercan babam!” dedim korkuyla. Ama Sercan hiç istifini bozmadan, bacaklarımdan beni sertçe çekerek yalamaya devam etti. Kapı yavaşça aralandı. Babam kapıdan içeri “Kızıım” diye seslenerek kafasını uzattı. Ve göz göze geldik. Sercan vajinamı yalarken, çırılçıplak şekilde, babamın önünde kalakalmıştım. Korkuyla incecik bir çığlık attım ve Sercan’ın elinden kurtulmaya çalıştım. Bacaklarımı öyle bir sıkıyordu ki, canımın acısıyla daha fazla kurtulmaya çalışmaktan vazgeçtim. Hemen nevresimi alıp üzerime çektim. Babam şok olmuş, kapının önünde adeta donup kalmıştı. Üzerimi nevresimle örttüm ve o şekilde babamla birbirimize bakakaldık.

Arada aldığım zevkle gözlerim kayıyordu, Sercan’ın ise dünya umrunda değildi. Hala beni yalamaya devam ediyordu. Babam orada öylece durmuş bizi izliyordu. Korkudan oracıkta can verecektim. Babam içeri doğru yavaş adımlarla, şaşkınlıktan donakalmış bir vaziyette girdi.

“Ne yaptığınızı sanıyorsunuz siz?” dedi sertçe. Korku içinde ağlamaya başladım, ama bir yandan hala nevresimin altından vajinamı yalayan Serdar’ın kafasını bastırıyor, ağlarken arada bir inliyordum. Tanrım, babamın karşısında çırılçıplaktım ve vajinam yalanıyordu. Düşüncesi bile karmakarışık duygulara sebep oluyordu bu durumun… En sonunda babam sertçe bağırdı.

“Siz ne yaptığınızı sanıyorsunuz?” dedi.

Sercan çok rahat bir şekilde bacaklarımın arasından kafasını çıkardı, nevresimi başının üzerinden attı. Vajinam açılmıştı, babam bir an vajinama baktı. Sonra ateş püsküren gözlerini tekrar Sercan’a çevirdi. Sercan’ın ağzı sularımla ıslanmış, çenesinin etrafı sırılsıklam olmuş, odanın ışığıyla parlıyordu. Babama son derece rahat bir şekilde baktı ve “Eğleniyoruz dayı, sıkıntı yok” dedi.

“Lan sen dalga mı geçiyorsun benimle?” Artık korkuyla ağlamaya başlamış, birazdan babamın katil olmasından korkuyordum. Ama Sercan son derece rahattı. Halam içerden üzerinde bir sabahlıkla sesimize geldi. Gördüğü manzarayla o da babam gibi kalakaldı.

“Sizin işiniz yok mu ya, gidin birbirinizi sikin. Bizi rahat bırakın” dedi Sercan. Babam ve halam donup kalmışlardı. Sercan sanki çok doğal bir şey yapıyormuş gibi, onları o şaşkınlıkla bırakıp tekrar vajinama eğilip yalamaya başladı. O beni yalar yalamaz benim gözlerim yeniden kaydı. Bir yandan ağlıyor, bir yandan babamın karşısında yalanmaktan aldığım zevki tadıyordum. Babam ve halamsa şaşkınlık dolu gözlerle bir birbirilerine, bir bize bakıyorlardı.

Halam: “Sercan delirdin mi sen oğlum” dedi titreyen bir sesle.
Babam: “Kalkın giyinin, salonda bekliyorum” dedi ve sertçe kapıya yöneldi.
Sercan ise olanca rahatlığıyla “Beklemeyin dayı, işimiz var” dedi ve beni yalamaya devam etti. Babam olduğu yerde kaldı ve tekrar bize doğru döndü.

Artık ölmek üzereydim. Bir yandan korku, bir yandan haz. Ama bildiğim tek bir şey vardı, artık ne olursa olsun boşalmalıydım. Daha fazla dayanamıyordum. Sercan’ın başını tuttuğum gibi vajinama daha çok bastırdım. Ağzımdan derin bir “oohhhh” çıktı. Babam şaşkın gözlerle bana doğru baktı. Ağlamaktan kızarmış gözlerimle ona bakıp “Özür dilerim baba” diyebildim sadece. Ardından gözlerimi kapattım. Sercan beni yalarken, babam ve halam şaşkınlıkla bizi izlerken, orada çığlık atarak, hayatımın en şiddetli orgazmını yaşadım. Sercan dilini sokabildiği kadar içeri sokuyor, vajinamdan çıkan her damla suyu yalıyordu. Üzerimizdeki nevresim açılmış, göğsümün biri dışarı çıkmıştı ve ben deliler gibi kasılıyordum.

Orgazmım o kadar uzun sürdü ki, en sonunda kasılmalarım bitip kendimi serbest bıraktığımda Sercan bacak aramdan çıkarak sanki nefessiz kalmış gibi derin derin nefes almaya başladı. Sercan beni bacaklarımdan tutup kendine doğru çekti ve dudaklarıma yapıştı. Hem dudaklarından vajinamın tadını aldığım için hem de babamın karşısında öpüştüğümü fark ettiğim için bir an kaçmak istedim. Ama Sercan bana adeta hükmediyordu.

Babam ve halam adeta donmuş gibi bizi izlemeye devam ediyorlardı. Halamın gözlerinden yaşlar süzülüyor, babam ise sadece şaşkınlıkla izliyordu. İlk baştaki kızgın surat ifadesi kaybolmuştu. Sercanla uzun uzun öpüştük, orada halamla babam bizi izlerken, uzun uzun iki sevgili gibi öpüştük. Sonra Sercan beni ters çevirdi ve yatağa doğru belimi bastırdı. Ayağa kalktı, babamla halama baktı. Sonra babama doğru döndü ve şortunu bir çırpıda indirdi. Heyecandan deliye dönmüştüm.

“Demek sen benim annemi sikersin ha dayı…” dedi rahat bir şekilde. “O zaman ben de senin kızını sikerim.”

Duyduklarımla neye uğradığımı şaşırmıştım. Sercan beni babamın önünde sikmekten bahsediyordu. Sonra “Tabi Ceyda da isterse” dedi. Kafamı ona doğru çevirdim, arkama diz çöktü. Ona “Hayır, istemiyorum” demek üzereydim. Sikinin başını vajinamda hissettim. Tanrım, az önce boşalan ben değildim sanki. Babasından ölümüne korkan, onu ölümüne seven ben değildim… Vajinam az önceki şiddetli orgazmdan dolayı son derece kaygan ve bir o kadar da hassastı. O siki her şeyden çok istiyordum. Babama döndüm, şaşkın gözlerle bana bakıyordu.

Babamın karşısında domalmış vaziyetteydim. Bacaklarımın arasında kuzenimin siki. Onun annesi şaşkınlıkla bizi izliyor. Çırılçıplağız… Bu durumdan çok enteresan bir zevk aldığımı fark ettim. Babamın gözlerinin içine baktım. Az önceki gibi korkuyla ağlamıyordum, aksine üzerimde Sercan’ınkine benzer bir özgüven vardı. Babama bakıp gülümsedim, şaşkınlıkla bana bakıyordu. Kendimi geriye doğru bastırdım. Sercan da aynı şekilde bana doğru bastırdı. Sikinin başı içimdeydi işte… Babamın karşısında, içime bir sik alıyordum. Ve birazdan, o sik kana bulanacaktı. Babamın gözlerinin içine içine gülümseyerek bir kadın olacaktım.

Babam bakışlarını gözlerimden vajinama doğru çevirdi. Sercan biraz daha zorlayınca çok ince bir sızı hissettim. Evet… Artık bir kadın olmuştum. Kendimi Sercan’a daha fazla bastırdım. Zaten kendi sularımla o kadar kayganlaşmıştım ki, çok kısa bir süre içinde Sercan’ın siki tamamen içimdeydi. Kasıkları kalçama dayanmıştı bile. Sercan yavaş yavaş hareketlenmeye başladı. Tanrım, siki içimde bir ileri bir geri gidip geldikçe adeta deliriyordum. Babam ve halam bizi izliyorlardı. Onların gözleri önünde sevişiyorduk. Tıpkı onların az önce bizim önümüzde seviştikleri gibi… Tek fark, onlar bizim izlediğimizi bilmeden sevişiyorlardı. Biz ise onların gözlerinin içine bakarak.

Sercan’ın hareketleri giderek hızlandı. Sonra aniden çıktı içimden, vajinamın havayla temas ettiğini hissettim. Sercan beni kaldırıp sırtüstü yatağa yatırdı ve üzerime çıktı. “Babanla annemin seviştiği pozisyonda sevişelim” dedi. Siki tekrar içime girdi, ardından dudaklarımız buluştu. Tanrım, muhteşem bir histi bu… İçimde bir sik gidip geliyor, dudaklarım bir erkeğin dudaklarında. Üstelik o erkek benim öz kuzenim… Benim babam ve onun annesi bizi izliyorlar… Delirmek üzereydim. Çok kısa süre içinde tekrar orgazm olacağımı hissediyordum. Ama maalesef Sercan bana yetişemedi.

Dudaklarımdan kurtuldu ve “Geliyorum” dedi nefes nefese… Kalçalarından tuttum ve tırnaklarımı geçirdim etine. Dönüp babama baktım, şortunun önünde kocaman bir çadır kurulmuştu. Babam bizim sevişmemizden zevk almıştı. Bunu görünce kendimi saldım ve inlemeye başladım. Deliler gibi inliyordum. Sonra içime sıcacık bir şey değdi… Belli belirsiz… Sonra bir şey fışkırdı… Sıcacık… Aman Tanrım! İçim sıcacık bir şeyle dolup taşıyor, Sercan’ın siki içime girdikçe vajinamın kenarlarından dışarı taşıyordu. Sercan içime boşalıyordu…

Sercan bağıra çağıra içime boşaldıktan sonra kendini benim yanıma sırt üstü bıraktı. Vajinamdan spermler yatağa akıyordu. Ona dönüp dudaklarına yapıştım. İki sevgili gibi öpüşüyorduk. Hiç konuşmadan anlaşmıştık adeta, babamla halamı çıldırtıyorduk. Gözlerim kapalı, kuzenimin dudaklarına bırakmıştım kendimi. Göğüslerimi mıncıklamaya başladı. Gülerek öpüşmeye devam ettim. Bir an gözlerimi açtığımda, göğüslerimdeki elin Sercan’ın eli olmadığını fark ettim. El arkadan geliyordu. İrkilerek arkamı döndüğümde şok olma sırası bendeydi. Babam, sikini dışarı çıkarmış sıvazlıyor, bir yandan da göğüslerimi okşuyordu.

Şok içinde babama doğru baktım. Babam gülümsüyordu. “Artık saklayacak bir şeyimiz yok” dedi gülerek. Sonra sikini ağzıma doğru uzattı. Sercan’la az önce babasının önünde çılgınlar gibi sevişen ben değilmişim gibi, şaşkınlıkla ona bakıyordum. Siki dudaklarımın kenarına değdiğinde, bir kez daha irkildim. Babamın siki, dudaklarımın önündeydi. Tanrım, ne yapıyordum ben böyle… Babam elini uzatıp tekrar göğsümü okşamaya, ucunu mıncıklamaya başladı. Az önce orgazma çok yaklaşmışken Sercan boşaldığı için ben orgazm olamamıştım. Göğüslerim okşanınca yeniden ıslanmam çok uzun sürmedi. Ne olacaksa olsun dedim ve ağzımı açtım. Babamın siki yavaşça ağzımdan içeri girdi. “Kızıııım” diye inledi babam. Ardından Sercan “Ooooh anne” diye inledi. Kafamı çevirip baktığımda, halam Sercan’ın sikini köküne kadar ağzına almıştı…

Sonrasını tahmin ediyorsunuzdur… Sercan’la babam bizi sabaha kadar evire çevire siktiler. Gecenin sonunda halamla 69 yaptık ve babamın çırılçıplak bedenine sarılarak yatıp uyudum. O güne kadar eli erkek eline değmemiş bir kız olan ben, ertesi sabaha kuzeniyle, babasıyla ve halasıyla sevişmiş bir kadın olarak çıkmıştım. O gün bugündür, çok sıkı aile bağlarına sahibiz.

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32