Kocamın Boynuzları

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Anal

Kocamın Boynuzları

Bunları normal bir kafayla yazmaya cesaret edemem. Aynı zevki de alamam herhalde. Kafam güzel… Ve kafamın her güzel olduğu zaman olduğu gibi, belimin aşağısından başlayan o tanıdık ve baştan çıkartıcı enerji tüm vücuduma yayılıyor. Beynime vardığında beynimden pompalanan yeni güç beni bir orospuya çeviriyor. Ondan sonraki saatlerim ve belki günlerim bu şeytana uyum sağlayarak geçiyor.

Kocam olmasaydı kendimi bu kadar tanıyamazdım, yaşayamazdım. Her şeyi bana o öğretti. Tüm gizlerim onun sayesinde vücudumda ve beynimde açıkça ortaya çıktı. Daha önceleri yapmadığım şeyleri yaptım, yaşamadığım şeyleri yaşadım, almadığım zevkleri aldım.

Kocamla tanıştığım ilk günlerde giydiğim daracık pantolon ve taytları beğendiğini, fakat kısacık mini etekler, elbiseler giymemin daha güzel olacağını söyledi. Fiziğimin çok güzel olduğunu, uzun, düzgün bacaklarımı pantolonlarla kapatmamam gerektiğini anlattı uzun uzun…

Aslında çıplaklığı seviyordum. Kendimi sergilemeyi ve çaktırmadan röntgenlenmeyi, karşımdaki erkeğin tahrik oluşunu hissetmeyi ve görmeyi seviyordum. Erkeklik organını izlemek, dokunmak, öpüp yalamak, bir erkeğe yaklaşırken ilk adımımdır. Uzun uzun yalayıp emmeyi çok seviyorum. Erkeğimin spermlerini yutmayı da… Yüzüme ve göğüslerime sperm fışkırtılması beni çok tahrik eder.

Bacaklarım uzun, kalçalarım dik, belim ince ve kasıklarımla beraber en seksi bölgemdir. Kadınlığım uzun sure epilasyon yaptırmamdan dolayı kılsız ve yumuşacıktır. Pornolardaki ufacık kızların lahana gibi görüntüsü yoktur amımda… Her türlü tayt veya dar pantolonu giydiğimde erkeklerin ilk bakışı kasıklarımla beraber aşk üçgenime sabitlenir, sikecek gibi bakarlar bana…

Sikici erkek bakışları amımdan sonra dik ve orta irilikte göğüslerime odaklanıyor genelde… Göğüslerim dimdiktir. Uçları sürekli diktir. Kocamın evlendikten sonra bana ilk yaptığı zorbalık, sütyene veda etmem oldu. Artık gömlek yada tişörtlerin kumaşları altında memelerim hürdü. Her türlü elbisenin altında da istisnasız böyleydi.

Kocam benimle sohbet ettiğinde sanki içimi biliyor gibi bana önerdiği şeyler, zaten benim hayalimde bile yapmaktan heyecan duyup yaşamaya cesaret edemediğim şeylerdi. Geceleri yalnızken mastürbasyon yaparken düşlediğim şeyler, kocamla beraber bedenimde uyguladığım ve ruhumda yaşadığım şeylere dönüşüyorlardı.

Kumaş etek ve ceket takımları, döpyesler, bana iş kadını havası veren fakat hepsi de mini etekli elbiseler aldık. İşyerimde etek boyu kalça yuvarlağımın hemen altında biten dar kumaş eteklerimle, altına giydiğim yüksek topuklu ayakkabılar beni harika gösteriyordu. Çalışanlarımın da, müşterilerimin de bakışlarından belli oluyordu. Biliyordum ki, ellerini eteğimin altına atmak, külodumu, kalçalarımı, amımı okşamak, sikmek için can atıyorlardı hepsi de…

Öncesinde de seksi giyiniyordum ama şimdi kendimi daha açık teşhir ediyordum ve akşamı iple çekiyordum. Çünkü vücudumu gözleriyle yiyen bakışlar altında o kadar azıyordum ki o gece kocamla çok heyecanlı, şiddetli sevişiyordum. Onunla sevişirken gündüz beni izleyen ve içime düşecekmiş gibi her yerimi süzen erkekleri anlatıyordum. Bağıra bağıra boşalıyorduk.

Ve kocam çıtayı yükseltti. Teşhirciliğin bir sanat olduğundan bahsetti. Ortama ve kişiye bağlı teşhir biçimleri olduğunu, önemli olanınsa bunun ölçüsünü şaşırmamak gerektiğini anlattı. Bir arkadaşımın kocasından işyerimde çalışanıma, gece barda karşımdaki yabancı adamdan, dans pistindeki gence, arabadaki şoföre, iş adamlarına vs… Hepsinde bir doz ve ahenk farkı vardı.

Dozunu kaçırmadan bu oranı iyi ayarlarsam, sergilediğim teşhir ya da karşı taraf için verdiğim frikik çok heyecanlı hale geliyordu. Uzaktan, kendime dokundurtmadan ortamla sevişmenin en etkili yoluydu. En yakın arkadaşlarımın kasıklarımı süzmelerinden aldığım hazla, geceleri o anı düşleyip çok mastürbasyon yapmıştım.

O günden sonra bilinçli teşhir dönemi başladı. Doğallığında frikik veriyordum. İşyerimde yanımda çalışan personel bir sure sonra kısa kumaş eteklerimle koltuğa oturduğumda zorunlu görünen küloduma alıştılar. Göğüs uçlarıma da…

Ceketimi ofisimde çıkarmış olduğum için yakası her zaman bir düğme fazla açık gömleğimden, konuşurken masaya eğildiğimde uçları görülen memelerim, karşı tarafta avuçlama duygusu yaratıyormuş. Kocam öyle diyor…

Yüksek topuklu ayakkabılarımla işyerimde birisinin masasına yürüdüğümde her erkeğin ve hatta kadının gözlerinin bacaklarımı ve kalçalarımı izlemekte olduğunu görüyordum. Etek hizası kalçalarımın aşağı inen tepelerinin bittiği yerde bitiyordu ve masaya eğildiğimde külodum görünüyordu. Gömleğimin arasından da muhteşem göğüslerim…

Teşhir konusunda çok rahattım alışmıştım. On personelim var yarısı erkek. Hepsi de genç. İşim gereği personel alırken yakışıklılığa yada güzelliğe önem vermek zorundayım. Bir güzellik salonu sahibiyim ne de olsa…

Anlattığım gibi, kocamın sayesinde en yakın çevremden, günlük karşılaştıklarıma kadar tüm erkeklerin bana olan ilgi seviyelerinde bir dalgalanma yaşadım. Artık çok istenilen ve bunun bir şekilde hissettirildiği seksi bir kadın olmuştum. Farkında değilmiş gibi davranıp kocamla ya da onsuz verdiğim frikikler sayesinde çok farklı hazlar yaşıyordum.

Cinsellikte kocamla çılgın bir dönem yaşıyorduk. Her başbaşa kaldığımızda, yatağa her girdiğimizde ona başka erkeklerin beni bakışlarıyla nasıl siktiğini, o adamlara amımı göğüslerimi nasıl teşhir ettiğimi anlatıyordum.

Kocam ara ara onların beni gerçekte de sikmelerini istediğini fısıldıyordu. Ona eşlik etmeye başladım. O gün beni dikizleyen erkeklerden beğendiğimi söylediğim erkekle hayal ettiğimiz seksi anlatmaya başladık sevişmelerimizde…

Gün geçtikçe bu konuşmalarla o kadar rahatlamıştım ki erkeklerin karşısında, özellikle alkol aldığım gecelerde, adeta bir aşk tanrıçası oluyordum. Frikik verirken tanımadığım bir erkekle gözlerimle yiyişiyordum. Oysa ki yakın zamana kadar erkeklerin gözlerine uzun sure bakamazdım.

Alkol aldığımda bazen daha da ileri gidiyor, külodumu çıkarıveriyordum. Kısacık eteğimin altından bacaklarımı aralıyor, külotsuz amımı seksi bir şekilde açıp sergiliyordum. Karşımdaki adamı çapkın bakışlar, çılgınca erotik anlamlar yüklediğim gözlerimle boşaltıyordum. Bunu kocamla yan yanayken yapıyordum.

Bir gece kocamın yakın bir arkadaşı gözleriyle bir verdiğim frikiği, bir kocamı kontrol edip sonra bakışlarıma yanıt vermekten şaşı olacaktı. Kocam hisseder diye çok ürkmüştü. Kocamsa karısının yanıbaşında başka erkeklere düpedüz amını gösterdiğini fark etmemiş gibi yaparak gizlice boynuzlanmanın hazzını yaşıyordu. Böyle anlarında genelde eli pantolonunun cebinde, sikini avuçlamış olurdu.

Akşamları bir kokteyl, yemek dönüşü, konuklarımızla eve kahve içmeye gelmek yine ikimizin en sevdiği andır. Dışarı çıkmamız nedeniyle giydiğim çok kısa ve transparan elbiseler, beyaz ya da siyah ince şeffaf taytlardan belli olan amım ya da külodumla kalçalarımı sergilediğimde kocam artık kopardı.

Salonda koltuk ve kanepede bir arada oturup kahvelerimizi içerken, külodum ya da amım, kalçalarımın koltuğa gömülmesi nedeniyle nasıl oturursam oturayım ortaya çıkardı. Yabancı gözler şaşkınlıkla orama kilitlenirdi istemsizce ve ben bu durumu çok sever, kendimi olabildiğince sergilerdim.

Araba sürerken ya da yan koltukta otururken frikik vermeyi de çok severdim. Kocamın çok yakın arkadaşlarına özel frikikler verirdim araca binerken ya da inerken… Kocam bir gece sevişme sonrası sohbet ederken erkek yada kadın fark etmeden onlara sık ve uzun dokunduğumu, buna engel olamadığımı anlattı.

Biraz düşününce bu yanımı hatırladım. Erkeklere ve kadınlara dokunmayı istiyordum sarhoşluğumun ilerleyen zamanlarında… Erkeklerin siklerini avucuma almayı ve diz çöküp emmeyi istiyordum. Kadınların kalçalarını ve göğüslerini okşamayı, onların benimle öpüşmelerini istiyordum.

Çıplaktık yatakta… Sevişme sonrasının tatlı rehaveti, kocamın anlayışı, kolaylaştırmasıyla, hep içimde gizlediğim bu duygularımı itiraf ettim. Biseksüeldim. Kocamın da gizledikleri vardı. kendi duygularını bana tamamıyla itiraf etti.

Benim başka erkeklerle, onunla ya da onsuz, tek ya da toplu seks yapmamı düşlediğini, yalnız olduğunda beni başkalarıyla seks yaparken hayal ettiğini ve masturbasyon yaptığını, bazen günde üç dört kez bunu tekrarladığını ve boşaldığını anlattı.

Ben de kocam yokken, kendimi teşhir edip etkilediğim erkeklere dokunmayı hayal ederek masturbasyon yapıyordum. Onları ağzıma alıp emiyor ve sarsıla sarsıla boşaltırken spermlerini yutuyor, parmaklarım çılgın gibi klitorisimde çalışırken ben de boşalıyordum.

Duvarın bir yanında kocam evdeki konuklarla sohbet ederken duvarın diğer tarafında yabancı erkeklerle sevişiyordum.

Tüm gece boyunca tahrik ettiğim adam mutfağa çıkmamı fırsat bilip beni duvara yaslıyordu. Külodumu, amımı avuçlayıp okşuyor, sonra hırsla külodumu yırtıp koca sikini zorla içime sokuyordu.Sikin başı sert bir şekilde içimde ilerliyor, rahmimin derinlerinde kayboluyordu.

O erkek beni koca sikiyle becerirken, yatakta parmaklarım amımda, kendi başıma çırpına çırpına boşalırdım. Sonra da kocamı aldattığım için, başka erkeklere karşı hissettiklerim nedeniyle pişmanlık duyardım.

Ama kocam bu konuşmasıyla tüm pişmanlık duygularımı yok etti. İnsanın çok eşli bir varlık olduğunu, aşkın çok eşliliği yok etmediğini, tam tersine güzelleştirdiğini, özellikle aşk yaşanırken çok eşliliğin daha gerekli olduğunu anlattı bana.

Birbirini tanıma aşamasını geçmiş çiftler, bizim yaptığımız gibi gizli duygularını yaşamaya başlarlardı. Sonrasında yüksele yüksele başkalarını seks dünyalarına katma aşamasına gelirlerdi. Biz de şimdi o aşamaya gelmiştik.

Biraz tereddütlüydüm. Tedirgindim daha doğrusu… İleriyi göremiyordum ama tüm bu konuşmalar, benim hep hayalini kurduğum bir yaşam tarzıydı.Yaşamak istediğim şeyleri kocamdan gizlemeden yaşamalıydım. Adam bir sanatçıydı ve beni cinsellikte ağır ağır yukarı taşıyordu.Çok mutluydum.

Bir gece yakın arkadaşlarımızla dışarı çıktık. Üzerimde çok kısa bir çiçekli kumaştan, askılı önü düğmeli harika bir dekolte elbise giymiştim. Kocamın yakın arkadaşının kuzeni olan Akın yanıma oturmuştu. Yakışıklı herifin tekiydi, iri yapılı, atletik vücutlu ve giydiği pantolondan iri olduğu belli olan sikiyle nefis bir parçaydı. Bir ara bacaklarının bacaklarıma fazlasıyla yaslandığını fark ettim. Belimin çevresinde ve amımın içinde hafif bir dalgalanma oldu.

Bar fazlasıyla karanlık kalabalık ve gürültülüydü. Masadaki sekiz kişi mecburen yanındakiyle sohbet ediyordu.Ben de yüksek döner tabureyi yana çevirip Akın’la sohbete başladım.Yüzümü ve vücudumu ona dönüktü tamamen…

Bacaklarından birini iki bacağımın arasına yerleştirdi. Mecburen, amıma temas etmemesi için bacaklarımı biraz araladım. Kırmızı minicik tül külodumdan amım ortadaydı. Karanlıkta loş ışık nedeniyle tam görülmeyen külodum ve aşk üçgenime dizini dokundurdu.

Ayağa kalkıp dans pistine indik. Aşırı kalabalık nedeniyle dans eder gibi yapışarak konuşmaya çalıştık ve müziğin yükselen ritmiyle beraber, birbirine yapışmış vücutlarımıza dansı soktuk. Hafif salınarak dans ederken kabarmış sik amıma yaslanmıştı. Akın’ın elleri belimi hafifçe tutmuştu. Sonra bir eli aşağı inip kalçamı okşadı ve kavradı.

Gözlerimi kapamış, ona sarılmıştım. Parmakları amımı okşasa diye düşündüğüm anda parmakları külodumun üzerinden amımı kavradı. Öyle güzel sıkıp okşadı ki zevkten istemsizce boynunu dişledim. Karanlığın içinde külodumun ağını aralayıp amımın deliğini bulan ve içeri giren parmağıyla beni mest etmişti. Yanıyordum. Sulanmıştım. Titriyordum.

Çektim kendimi… Ona bakmadan arkamı döndüm, uzaklaşıp kocamın olduğu tarafa yöneldim. Arkamdan geldi ve yarı yolda belimi tutup arkamdan sarıldı. Boynumu öptü. Bıraktı. Dönüp sikini elime almayı istedim deli gibi… Ama yapamadım. Kocamın yanına gittim. Kocam farkındaydı her şeyin, kulağıma eğilip,

“Rahat ol aşkım. İçinden geleni yap. Kendini, içindeki kadını, arzularını serbest bırak, kısıtlama…” dedi.

Onu minnetle dudaklarından öptüm ve yeniden geriye yürüdüm. Gözlerinin içine baka baka, kalabalığın içinde hareketsiz beni bekleyen Akın’a yaklaştım. Elinden tuttum, el ele kalabalığın içine karıştık.

Yükselen müziğin ritminde dans pistinde tüm bedenler birbirine değiyordu. Yürürken diğer elimle kadınların göbeğini ya da kalçalarını kazara olmuş gibi okşuyor, sürtünerek geçerken erkeklerin siklerine dokunuyordum pantolonlarından…

Kimsenin umurunda değildi. Dans en büyük cinsel ayindir. Kalabalıkta ve karanlıkta tamamen kaybolduğumuz bir yerde durdum, döne döne dans etmek istedim. Fakat Akın durmadı,

“Gel benimle…” deyip elimden tuttu ve devam etti. Bardan çıktık, yana dönüp binanın asıl giriş kapısından içeri girdik. Sonra da bir kapıyı anahtarla açıp içeri soktu beni.

Sonradan anlattığında öğrendim. Barın sahibi arkadaşıymış ve beni sikeceğini söyleyip anahtarı kapının üzerine koydurmuş. Barın sahibi olan ve benim de uzaktan tanıdığım Murat’ın bilgisiyle sikilecektim.

Büroya girince dışarıdan gelen ışıkla aydınlanan kanepe ve koltukları seçti gözlerim. Saçlarımdan tuttu ve ağzımı yalamaya başladı.Yumuşak ve yaygın diliyle bastıra bastıra yüzümün her yerini yalıyordu.Bir yandan usul usul hırlıyordu.

Sonra beni diz çöktürdü ve sikini yüzüme dayayarak dimdik durdu. Anladım ve düğmelerini çözüp pantolonunu aşağı indirdim, çıkardım. Sonra önünde oluşmuş kabarıklığıyla güzel görünen slibini indirdim.

Şişmiş ama daha tam kalkmamış dev gibi bir sik vardı karşımda… Hayatımda böyle alet görmemiştim. Parmaklarıyla ağzımı açıp yalattı parmak uçlarını ve sonra sikin başını ağzıma bastırarak yerleştirdi. Ağzım ikiye ayrılmış, bir yılan gibi Akın’ın sikini somuruyordum. Ağzımda büyüyen sik kendine yol bularak gırtlağımı zorlamaya başladı.

Hoyrat davranmayı seviyordu. Sik kemik gibi sertleşmişti. Eğilip yere diz çökerek beni kucakladı. Kanepeye yatırıp bacaklarımı sonuna kadar açtı. Koca sikinin başını ıslanmış amıma yerleştirdi. Sonra da tüm bedenini vücuduma bastırdı. İçim yırtıldı adeta ve siki bir anda rahmimin duvarına dayandı.

Bacaklarım kalçalarımı kavrayan ellerinin ardından kollarının bastırmasıyla sonuna kadar açılmıştı ve kol kalınlığına yakın olan sik içimi de açmıştı. Durmadı ki acımı yaşayayım… Pompalamaya başladı ve hiç hız kesmeden hatta belirli aşamalarda ritmi yükselterek bir saat aralıksız pompaladı beni…

Keskin bir acıyla başlayıp uzun acıların içinden çıkan zevk ve kasılmalar eşliğinde ara vermeksizin iki kez boşaldım. İkinci boşalmamda boynuna sarılıp omzunu dişlerken zevkten ağladım. Uzun süre öpüştük aralıksız…En az bir saat süren vahşi sevişmemiz bitince uzun uzun öpüştük. Sonra istemeye istemeye giyindim ve aşağı indim.

Kocam beni görünce sarılıp öptü ve Akın’la güzel güzel sohbet etti. Bir saatten fazla ikimiz birlikte yok olmuştuk ve masadaki diğer arkadaşlar bunun bilincindeydiler. Benimle Akın arasında bir sikişme yaşandığını bildiklerini hissettirerek manalı manalı bakıyorlardı üçümüze… Aldırmadık.

Gece eve gelince kapının girişinde beni yere yatıran kocam uzun uzun amımı yaladı. İçimde kalan spermleri yalamanın çok heyecan verici olduğunu anlatıyordu amımı yalarken… Sonra götten sikti beni ilk kez… Canımı yaka yaka sikti beni, ağlata ağlata… Sanki onu boynuzladığım için beni cezalandırıyordu.

Olduğu gibi anlattım her şeyi… Hiçbir şey saklamadan… En küçük ayrıntısına kadar… Ve kocam ballandıra ballandıra, yeniden yaşarcasına anlattıklarımı dinlerken karşılıklı mastürbasyon yaptık birlikte.

O günden sonra Akın’la bir kaç sevişmemiz oldu. Sadece onunla değil, başkalarıyla da… Ama kimseye bağlanmadan… Epey bir erkekle özenli kurulan seks ilişkileri yaşadım. Kocamla beraber ya da onsuz… Bir zaman sonra birbirimize her ayrıntıyı sormamaya başladık. İhtiyaç duymuyorduk.

Doğal bir kadındım. Çıplaklık bana yakışıyordu. Denizde yada herhangi bir yerde suya girerken asla bikini üzeri takmıyordum. Altımda minicik brezilya tarzı bikini altı olurdu. Dik göğüslerimi çekinmeden sergilerdim.

İkinci bedensel ilişkim, Akın’la yaşadıklarımdan bir hafta sonra, hafta sonu tatili için gittiğimiz Çeşme’de oldu. Oldukça atletik yapılı dövmeli, esmer ve yanmış adeta zenci teninde İspanyol bir genç odamda bana tecavüz etti…

Havuz başında karşılaştım onunla… Kocamla sevişip oynaştığımız havuzdan yeni çıkmış, yan yana şezlongta uzanıyorduk. Suyun içinde yapmadığını bırakmamıştı bana… Minik bikini altından başka bir şeyin örtmediği bedenim çıldırtmıştı kocamı… Şezlongta yorgunluk atıyor, dinleniyorduk.

İspanyol delikanlı da o zaman dikkatimi çekti. Yan tarafımızdaydı. Bakışlarını benim üstsüz, ıslak bedenimden ayırmadan, dik dik, sikecek gibi bakıyordu. Güneş gözlüklerimin ardından ben de onu süzdüm. Öyle hoşuma gitti ki… Eridiğimi hissettim adeta… Islandım. Dudaklarımı yalayarak kocama seslendim arzuyla,

“Aşkım…” dediğim anda uzanıp elimi sıktı,

“Farkındayım karıcım.” dedi anlayışlı kocam… “Gerçekten harika oğlan, tam senin beğendiğin gibi… Hadi devam et, ne istersen yap onunla, ben buradayım. Bitince haber ver bana, merakla bekliyorum.”

Güneş gözlüklerimi indirip gülümseyerek oğlanın bakışlarına yanıt verdim. Gözlerimiz buluştu. Dudaklarımı yalayıp elimle uçları sertleşmiş, güneş yağıyla parlayan memelerimi şöyle bir okşadım ona baka baka… Ayağa kalkıp onun önünde durdum, altımdaki minicik bikini altını çekiştirip am dudaklarımın nasıl şiştiğini, onu nasıl istediğimi gösterdim ona… Bir kocama baktı, bir de ona gösterdiğim şeye…

Dönüp yürümeye başlarken onun da kalkıp arkamdan geldiğini gördüm gözümün ucuyla… Kalçalarımı kıvıra kıvıra yürüyordum yüksek topuklu terliklerimin üzerinde… Dil bilmediğimden konuşacak bir şeyimiz yoktu, konuşmadık biz de… Aramızdaki elektrik, seks isteği, arzuyla yanan bedenlerimiz tek müşterek noktamızdı.

Asansöre birlikte bindik. Daracık asansörde göz göze, konuşmadan, birbirimizin nefesini alarak kata çıkmasını bekledik. Öylesine sabırsızdım ki… Hemen oracıkta kucağına atlamamak için kendimi zor tutuyordum.

Odamı açana kadar bekledi. Açtım ve kapıyı kapatmadan içeri yürüdüm. İçeri girdi, kapı kapandı. Yatağa yaklaştım, arkamdan sarıldı. Boynumu, omuzlarımı öptü. Hızlı nefesi yakıyordu adeta… Ben de heyecandan yeni gelin gibi titriyordum.

Yatağa domalttı beni… Mayosunun altından çıkardığı kemik gibi aletinin sertliğini kalçalarımda duydum. Hızla bikinimi sıyırdı. Aletini kalçalarımın arasından amıma dayayıp beni ayağa kaldırdı. İlk defa daha iyi anlıyordum, boyu ve bedeni kocamdan oldukça iriydi. Kucakladığında kendimi kuş gibi hafif hissettim.

Ayağa kaldırdığı bedenime arkadan dayadığı aleti amıma sertçe girdi ve beni duvara yapıştırdı. Amımdan yukarda kalan siki beni adeta kazığa geçirmiş, sanki şişe takmıştı. Sıcak havada, klimanın ateşimizi söndürmekte yetersiz kaldığı otel odasında, ter içinde sırılsıklam vaziyette iki saatten fazla sikildim.

Evire çevire, bütün deliklerimden becerdi beni… Arka arkaya durmaksızın orgazm oldum o bana sert bir şekilde tecavüz ederken… İspanyolca bilmiyordum ama “fuck me” demesini biliyordum kocamın izlettiği pornolardan… Çıldırmış gibi çırpındım, bağırdım, fuck me diye diye inledim. Sonunda aygır beni sikmeye doydu. Yerde duran mayosunu alıp giydi, yüzüme şöyle bir baktı ve gitti.

Tüm yüzüm spermle sıvanmış şekilde, ellerim kollarım tutmaz, kukla gibi yatağa atılmış vaziyette kocama telefon edip bekledim. Biraz sonra yanımdaydı ve kollarının arasında yatarken ona uğradığım tecavüzü anlattım.

Ben İspanyol gencinin beni nasıl haşin bir şekilde siktiğini, perişan ettiğini anlatırken kocam da bacaklarımın arasına girmiş, tatlı tatlı sikiyordu beni… İspanyolun spermleriyle kayganlaşan amımda gidip geliyordu usul usul, yüzümdeki spermleri yalayarak temizliyordu…

Hafta sonu diye geldiğimiz tatilimizi uzattık. Onbeş günlük tatil boyunca İspanyol tarafından aralıksız tecavüze uğradım. Amım ve götüm dağılmıştı.

Bir kaç kere de yanında getirdiği değişik tatil arkadaşlarıyla sikiştim. Zıpkın gibi gencecik delikanlılar bütün deliklerimi sikerken kocam da yanımızdaydı.

Eli sikinde, parlayan gözlerle sikilen karısını seyretti. Ben yabancı erkeklerle sevişirken videolarımızı, fotoğraflarımızı çekti. Sevgili kocam hatıra olarak saklıyor bunları… Yalnız gecelerimizde izleyip izleyip azıyoruz.

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32