%100 Gerçek Ensest Anilarım Bolum: 13 Ozge Yengem

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32

Babes

%100 Gerçek Ensest Anilarım Bolum: 13 Ozge Yengem
Bir süre konuşamadı ve;

-Yok artık ne diyorsun sen Kuzey!
-Uzunca konuşacağız bu konuyu dinlen canım şimdi sen.

Telefonu kapattım, arabamı park edip yürümeye başladım. Cebimden telefonu tekrar çıkartıp Merve’yi aradım;

-Kız nerede otuyorsunuz?
-Sahilde gel oraya heykel var bak yanındayız.
-Tamam, geliyorum.

Tarif ettiği yöne doğru yürümeye başladım, çok kalabalık insanlar üzerime geliyordu. Sahile indikçe kalabalık karşı kaldırımda kaldı. Bizim kızları görmüştüm. Ellerinde bira oturmuş içiyorlardı. Yanlarına gidip oturdum. Yerde duran birasını elime alıp yudumladım.

-Hadi kalkın bara gidelim, çocuklar bekliyor…

Merve ve Nur’u iki koluma taktım yürüyorduk. Bar’ın önüne iyice yaklaşmıştık bir adam geldi yanımıza;

-Selamın aleyküm hacı abi, fiyat ne kadar?

Şaşırdım Merve’nin yüzüne bakıyordum. Merve gülüyordu.

-Af buyur? Neyin fiyatı?

Adam elinde içki şişesi ile kahkaha atıyordu.

-Neyin olacak şu yanındaki fıstıkların kaça bunların geceleği?

Kızları kolumdan çektim ikiside yan tarafıma ittirdim biraz.

-Ha sen beni pezevenk sandın
-Ne var amına koyayım pezevenk değil misin?

Nur’a bakıp güldüm.

-Kız pezevenk’e çok mu benziyorum?

Hayır dercesine tedirgin gözlerle başını sallıyordu. Merve en son pezevenk dediğinde ne olduğunu öğrenmiş kenarıda beni izliyordu.

Adam;

-Hadi amına koyayım çeyizine mi saklayacan kaç para şu oros…

Daha cümlesini bitirmedi şamarı yapıştırdım suratına. Elindeki içkisi ile birlikte yere düşmüş yanağını tutuyordu. Yakasından tutup kaldırdım.

-Sen her kolunda kız olanı pezevenk mi sandın koçum? Bak pezevenk değilim ama o götünü siktirecek çok adam bulurum burada senin pezevenkin olurum. Siktir git lan amına koyduğumun oğlu.

Yakasından kaldırıp fırlattım ileriye doğru. Kızlara kolumu açtım. Koluma girdiler, yolumuza devam ettik bara girdim. Berkant’ı arıyordu gözlerim. Ferhat gelip çekti kolumdan

Ferhat;

-Gel kanka bu taraftayız.

Kızların belinden tutuyordum, masamıza doğru ilerleyip oturduk.

-Beyler hemen konuya giriyorum eve gidip uyuyacağım öldüm kaç gündür uykusuzluktan

Ferhat;

-Söyle kanka dinliyoruz.

-Bakın şimdi haftaya deneme sınavımızdan sonra Berkant’ın annesi teknede büyük bir parti veriyor, baya bildiğin maturelerle grup sex olacak.

Berkant;

-Sadece mature olmayacak, yeni evli çiftte var içlerinde, olgun da.

-Her neyse ne amına koyayım. Kadın sizide aranızda görmek istiyormuş, artık nasıl siktiyseniz, hayran kalmış size

Mete;

-Benim için sorun yok, adam annesini sikerken izlemişim daha kötü ne olabilir.

Berkant;

-Bana diyene bak, annemi sikerken hiç böyle konuşmuyordun

Ferhat;

-Bende gelirim, kambersiz düğün mü olur.

-Kızlar geliyorsunuz değil mi?

Merve ve Nur;

-Tabii şekerim.

-Hadi size iyi eğlenceler o zaman. Görüşürüz yarın okulda.

Ferhat;

-Nereye amına koyayım?

-Uykusuzluktan gebericem oğlum eve gidiyorum. İyi akşamlar amına koduklarım.

Arabama binip gittim eve. Saat 10 olmuş, evdekiler balkonda keyif yapıyordu. Hemen bir duş aldım, babam nargile hazırlamış balkona çıkıp nargilemi içtim, bizimkilerle sohbet ettim.

Gözümden uyku akıyordu artık. İyi geceler dileyip yatağıma girdim saate baktım, 12 olmak üzereydi. Deliksiz uyudum.

Yatağımda bir kıpırtılar oluyordu, rüya gördüğümü sanıyordum, evet rüya olmalıydı ama hatun sikimi çok güzel yalıyordu…
Gözlerimi hafif araladım, pikenin altında birisi vardı, sikimi o yalıyordu. Tabii ya Aysel yengem kim olacaktı ki başka. Pikeyi kaldırdım göz göze geldik;

-Günaydın Kuzey bey, Küçük Kuzey senden önce uyanmış dayanamadım görünce.

Tekrar eğildi sikimi yalamaya devam ediyordu. Sırtıma yaslanıp keyfini çıkartıyor, o profesyonelliğini izliyordum. Çok geçmeden tüm döllerimi ağzına akıtmıştım. Ayağa kalkıp banyoya gitti tükürmek için, ağzını yıkadı geldi oturdu yanıma. Yataktan kenarıya kaydım.

-Rahatladın mı?
-Evet ama sıra bende.

Belinden tutup yatırdım yatağa, altında ki eşofmanı çıkartıp, bacaklarını yalayarak amına kadar geldim. Kulotunu çıkartıp ağzıma soktu, ağzımla külotu yan tarafa attım. Amına yumulup yalamaya başladım. Amı o kadar çok sulanmış ki, ağzımın kenarlarından suyu akıyordu. Kafamı bastırıyor, kısık sesle,

-Yala yengenin amcığını kuzeyim

Diyordu, iyice yaladım. Kapı çaldı. Yengem hemen pikeyi üstüne örttü elimle sus işareti yaptım.

-Kim o?
-Benim paşam hadi okula geç kalacaksın.
-Geliyorum baba.

Yengem boynuma sarılıyor, boynumu öpüyordu.

-Azgın bekleyemedin mi bir dakika
-Hayır yengeni sikmeden bir yere göndermem.

Bacaklarını ayırdı, kalkmış sikimi ağzına aldı tekrar, bir süre yaladıktan sonra domaldı, amını sikiyordum. 10 dakika sonra tekrar kapı çaldı.

-Oğlum hadi ben çıkıyorum geç kalma.

Yengemin amına pompalamayı kestim ama o durmuyor kendi götünü hareket ettirerek sikimi amına sokup çıkartıyordu.

-Tamam baba güle güle.

-Bir rahat bırakmadı ya yengemizi sikiyoruz şurada
-Yengen veriyor amını götünü sana.

Götüne hafifçe tokat attım.

-Başkasına mı verecektin ben dururken.
-Hayır, ben senin orospunum

Bu lafı duyunca şaşırmıştım,

-Benim orospum?
-Evet orospu gibi sik beni, dağıt amımı götümü.

Çok kısık seslerle konuşuyorduk

-Zevk mi alıyorsun kocanı benimle boynuzlamaktan?
-Evet, keşke baştan beri siktirseydim sana, bu kadar yanmazdım.

Yengem yastığa kafasını gömüp inlemeye başladı, sesini kesmeye çalışıyordu. Bacakları titriyordu. O orgazm olurken içine boşaldım.

Bana doğru döndü, dudaklarımı öptü.

-Bugün köye gidiyorum, yalnız bırakma orospu yengeni, başkaları orospusu yapmasın

Dudaklarını öyle bir somurdum ki canı acımış kendini geri çekmişti.

-O orospu başkasına verirse köyde amına sokarım onun
-Sırf amıma sok diye veririm.

Gülüyordu, kapıyı açtı sağına soluna bakıp çıktı odadan. Yan taraftaki odasına girdi. Bende üzerimi giyindim. Dışarıda araba korna çalıyordu. Bizim çocuklar gelmişti. Ferhat ile Mete; balkona çıktım

-Geliyorum bekleyin

Ferhat indi arabadan;

-Kanka okul yok gelme boşuna, sınıfın tekinde kablolar yanmış, Müdüre hanım ilan asmış kapıya bugün ve yarın tatil, sonra hafta sonu zaten.

-Hadi ya e ne yapıyoruz?

-Bilmem sana geldik.

-Oğlum girin içeriye o zaman. Kahvaltı yapalım kumsala gider takılırız, hava süper.

-Olur adamım.
Arkadaşlarıma kapıyı açtım aldım içeriye.

Annem;

-Oğlum yengen taburcu olacak bugün kahvaltını ette hastaneye gidelim.
-Anne sen git ben arkadaşlarla arkandan geleceğim.

Arkadaşlarımı mutfağa soktum, zaten kahvaltı hazırdı oturup bir şeyler yedik.

Mete;

-Geçmiş olsun kardo duyduk yengene olanları.

Ferhat;

-Aynen kanka geçmiş olsun

Ben;

-Oğlum yengeme geçmiş olsun dersiniz gidecez zaten amk.

Mete;

-Kanka senin yengenle aranda bir şey var mı?

Ekmek boğazımda kalmış öksürüyordum. Ferhat sırtıma vurarak;

-Anladık ki varmış

Gülüyorlardı,

-Hayır oğlum ne alaka yok öyle bir şey.

Mete;

-Yeme şimdi bizi amına koyayım

Ben;

-Susun lan annem içeride gitmedi daha, üst katta Aysel yengem var amına koyayım susun.

Annem kapıdan çıkıyordu;

-Geç kalma bak bir saate orada ol.
-Tamam anne görüşürüz.

Mete;

-Oğlum sen demiyor muydun “Berkant’ın annesi gibi annem olsa yan gözle bakardım”

Ben;

-Mete bak kalbini kırarım Özge yengem öyle birisi mi lan ne biçim konuşuyorsun?

Ferhat;

-Oğlum sakin ol öyle bir şey demedi. Allah var Özge yenge çok güzel kadın, hani güzel ya o yüzden

Mete;

-Aynen amk sakin ol beni mi sikecen.

Ben;

-Hayır oğlum yok öyle bir şey saçmalamayın.

Ferhat;

-İyi abi yok diyorsan.

Kahvaltımızı yaptık, yarım saat sonra Aysel yengem yanımıza geldi.

-Ooo afiyet olsun gençler
-Sağ ol yengem gel beraber olsun.
-Sağ ol kuzum çantamı hazırladım.
-Hastaneye gidiyoruz, Özge yengemi alıp gelecez buradasın demi daha yenge?
-Akşama kadar buradayım.
-Tamamdır.

Mete’nin arabasına binip hastaneye gittik içeriye girdiğimde annem yengemin kolundan tutmuş, bir tane de erkek hasta bakıcı koluna girmiş, göğüslerine temas ede ede yengeme dokunuyor, kolundan tutuyordu. Bir hışımla yanına gittim adamı tutup kenarıya çektim, yengemin koluna ben girdim. Adam ne olduğunu şaşırmış el kol hareketi yaptı arkasını döndü gitti. Mete ile Ferhat şuna bak birde aramızda bir şey yok diyor gibi bana bakıyorlardı.

Annem;

-Oğlum adam yardım ediyor, dövseydin birde teşekkürler diyerek?
-Yerim onun yardımını, kimse dokunamaz yengeme.

Yengem gülüyor, tatlı tatlı bana bakıyor göz kırpıyordu. Bir an duraksadı canı acımış adım atamıyordu. Oturamadığı için tekerlekli sandalye ye de bindirmemişler.

Panikledim kolunu sıkıca tuttum;

-Ne oldu?
-Of çok acıyor.

Annemin elinden aldım yengemi, sırtını sıkıca tutup kucakladım. Yengemin başta canı acısa da kucağımda daha rahattı

Annem;

-Oğlum dur ne yapıyorsun canını yakacaksın yengenin
-Asıl böyle yanacak, lafa tutma beni, Mete koş arabanın arka kapısını aç, arka koltukları yatır geliyorum.

Yengem kucağımda annem asansörün kapısını açtı, asansörde insanlar vardı. Dolu diye binemedik yengem gözlerini kısıyor canım acıyor diyordu. 3. Kattaydık. Merdivenlerden inmeye başladım. Hızlı bir şekilde iniyordum, en alt kata indiğimde yengem kucağımda koşarak arabanın yanına gittim. Yengemi yere indirip dinelttim, kadın kazık gibi kalmış bükülemiyordu bile.

-Yenge şimdi yüzün koyun yatıracam seni tamam mı? Mete tut yengemi.
İçeriye gittim yengemin koltuk altlarından ben tuttum, ayaklarından Mete, arabaya soktuk bir şekilde canını acıtmadan yüz üstü yatıyordu. Kapıyı kapattım.

-Mete ben eve gidiyorum, siz taksiyle gelirsiniz annemi de alın

Mete;

-Tamam kanka.

Arabaya bindim, sürmeye başladım yengem yavaş git midem bulanıyor diyordu

-Yenge un çuvalı gibi serilecek kadınmıydın kız sen?

Gülüyordum;

-Güldürme be uyuz canım acıyor.

Mete’nin JEEP sağlammış, sarsmıyor güzelce yengemi eve kadar canını acıtmadan getirmiştim. Kapıyı açtım, ayaklarından tutup çekiyordum yengemi

-Kuzey dur gıdık alıyorum ahaha, dur güldürme canım acıyor bak ahahaha

-Yav ne yaptım? Ayaklarını tutuyorum.

Bileğini tutunca gıdık alıyormuş yeni fark ettim. Bacaklarından tuttum sonra bıraktım?

-Yenge?
-He kuzum?
-Mete de ayaklarından tuttu gıdık almadın? Nerenden tuttu senin?
-Ay kuzey çocuk bacaklarımdan tuttu, sen gibi ayak bileklerimi tutmadı, odun mu taşıyon?
-Haa tamam
-Kıskanç odun, düzgün çek güldürme.

Bacaklarından tutup asıldım aşağıya. Belinden tutup çektim kendime, sikim götüne temas ediyordu.

-Kuzey?
-Efendim yenge?
-Bu haldeyken bile bana kaldırdın mı?
-Neyi? Haaa bak güldürme düşürürüm
-Aman bir daha gitmek istemiyorum hastaneye.

Yengemi kaldırmıştım ayağa, yüzünü bana döndü, tutunmak için boynuma sarılıyordu. Etrafıma baktım, kimse yoktu tam dudağından öptüm Aysel yenge balkondan bize bakıyordu. Seslendi;
-Kız geldin mi sen?

Yengemin dudaklarını bıraktım. Özge yengem kafasını çevirip Aysel yengeme bakıyordu.

-Geldim kuzum
-Bekleyin kapıyı açayım.

Özge Yengem;

-Aferin sana, öpmenin sırasımıydı gördü?

Tekrar dudaklarına yapıştım kendini geri çekti;

-Görsün amk banane
-Deli çocuk

Yüzüme bakıp gülüyordu. Aysel yenge yanımıza geldi. Yengemin kolundan tuttu.

-Yok yenge ben taktiği buldum yatağı hazır mı yengemin?
-Hazır canım.
-Tamam kaç kenarıya. Hop gel bakalım.

Tekrar kucakladım yengemi, üst kata benim odamın yanı, yani Aysel yengenin kaldığı odayı hazırlamışlar, orası daha ferah olduğu için birde ben yakınım. Seslenirse duyarım diye sanırım. Yengemi yere indirip ayağa dinelttim. Aysel yenge yanımızdaydı. Kolundan tutup yatağa yatırdık altına yumuşak ortası boş yastık koyarak.

Aysel yengem bana baktı;

-Yandın Kuzey efendi
-Ne için?
-Özge grip olduğunda bin bir naz yapıyor, şimdi sen düşün.

Özge Yengem;

-Yok be sende Aysel o kadar nazlımıyım ben?
-Valla en bileğini burkmuştun sabaha kadar uyutmadın

Özge yengem gülüyordu. Özge yengemin elini tuttum.

-Olsun ben çekerim onun nazını

Aysel yengem iç çekti

-Bilmez miyim çekersin tabi. Neyse ben gidiyorum taksi çağırdım. Köye gidecem

Özge Yengem;

-Kalsaydın biraz daha keşke.
-Çocuk köyde kuzum yoksa kalırdım. Heh geldi taksi.

Ben;
Yok onlar bizimkilerdir. Taksi ile geleceklerdi. Gidip kapıyı açtım. Annem ile arkadaşlarım gelmişlerdi. Daha sonra arkadan Aysel yengemin çağırdığı taksi geldi Aysel yengeme seslenmek için içeriye girdim:

-Aysel yenge taksin geldi.

Arkadaşlarım bahçeye çıkıp oturmuşlardı. Aysel yengem yanıma geldi;

-Özgenin dudaklarını yediğini görmedim sanma.

Dış kapıyı kapattım, mutfağa çektim yengemi. Dudaklarını emiyor, kalçalarını avuçluyordum.

-Kıskandın mı?
-Hayır, ama o yarrağı en çok ben yiyecem ona göre.

Eliyle sikimi sıktı, dudaklarımı öpüp çıktı kapıdan. Çantasını alıp götürdüm arkasından. Taksinin bagajına koydum geçirdim yengemi. Arkadaşlarımın yanına gittim.

-Hadi kumsala. Getirdiniz değil mi kıyafet.

Ferhat;

-Getirdik kanka.

-Hadi o zaman kalkalım.

Arabadan çantayı aldık, deniz şortlarını giyip tişörtlerini attılar arabaya. Kumsala indik şezlongda güneşleniyor, gelen geçeni izliyorduk.

Ferhat;

-Acaba parti nasıl olacak?

Mete;

-Ama doyacağımız kesin

Ben;

-Aynen öyle dostum.

Bugünde bitmiş, evlerimize dağılacaktık artık. Akşam olmuştu Özge yengem arıyordu;

-Kuzi eve gelsene çok canım sıkıldı…
-Hemen geliyorum canım…

– Beyler hadi acele biraz eve geç kalacam amk

Ferhat;

– Şuna bak amk, yengesi arayınca uçuyor.
Mete;

– Bir tanecik yengesi oğlum uçacak tabi.

Ben;

– Kesin gırgırı amına koyayım gidiyorum ben.

Evin kapısını açıp girdim içeriye, hemen su dökündüm, temiz kıyafetler giyip gittim yengemin odasına. Telefonuyla oynuyor, televizyon bakıyordu;

Beni görünce gözlerinin içi gülüyordu;

– Bir tanem!
– Kuzii hoş geldin gel yanıma çok sıkıldım neden akşama kadar yalnız bıraktın beni?
– Yerim seni, arkadaşlar salmadı
– Arkadaşlarını her gün görüyorsun zaten. Özlememişsin sen beni, sıkıldın mı yoksa?
– Ahaha Aysel yenge şaşırmadı.
– O nedenmiş?
– Naz, niyaz ahey ahey.
– Aşk olsun kuzi
– Olsun tabi, aşksız hayat mı olur

Kapıyı kapatıp kilitledim arkadan.

– Yok artık sakın bir şey yapıcaz deme bak zaten off çok acıyor canım.

Yanına gidip oturdum. Kollarını okşuyor, elini tutuyordum.

– Deliler gibi özledim ama ben seni.

Yüzüme bakıyor, hafif, hafif dudaklarımı öpüyordu.

– Bende çok özledim ama şimdi olmaz.
– Bir şey yapmayacağım ki, seninle uyusam yeter.
– O kadar mı özledin?
– Evet.
– Neremi özledin peki en çok?
– Hiçbir yerini
– Nasıl özlemekmiş peki o?
– Kokunu özledim çünkü

Koynuna soktum kafamı, boynunu öpüyor, kokusunu içime çekiyordum.

– Ohh, şu mis gibi kokuna cenneti serseler vazgeçerim.
– O kadar mı güzel kokuyorum?
– Evet, tarifsiz bir ten kokun var.

Sarılmıştı bana, gözleri doluyor, yutkunuyordu.
– Keşke kocam sen olsaydın kuzey, eminim çok güzel bir evliliğimiz olurdu
– Kısmet, belki bundan sonra.
– Kuzey?
– Efendim canım.
– Sen bana hastanede arayıp bir şey söylemiştin ciddi misin? Sinirle mi çıktı ağzından?
– Ciddiyim. Hani dayımı buradan alıp gittim ya.
– Evet?
– Her şeyi söyledim.
– Nasıl her şeyi söyledin? Ne dedin kuzey dayına?
– Her şeyi işte, seninle olduğumu, seni sevdiğimi her şeyi biliyor.

Panikle yerinden doğruldu, götü acımıştı;

– Of kuzey ne yaptın sen neden böyle bir şey yaptın?
– Hak etti. Ayrıca daha beterini yapacağım ona ve yardımın lazım.
– Hayır Kuzey olmaz yapamam onun gözünün önünde seninle seks yapmak ne kelime?
– Sadece seks yapsak yine iyi, içine boşalıp ona temizletecem o içindeki spermleri
– Kuzey sen delirmişsin olmayacak böyle bir şey.
– Olacak
– Olmayacak yapmam, hayatta yapmam hayır kuzey
– Olacak Özge, seni bu duruma soktu, oda yetmedi kendi karısına; “kime siktirdin amını? Götünü de sikti mi? Zıpladın mı kucağında?” bak deliriyorum hala aklıma geldikçe
– Sakin ol,
– Ona bunu yapacağım Özge, o bunu hak ediyor, lütfen hiç hayır deme
– Ya tamam çok kızgınım ona karşı, aşırı öfkeliyim asla affetmem ama bu çok iğrenç ve delice bir şey
– Onun gözlerinin içine baka baka seni sikeceğim yemin ettim. Sende kabul et bunun acısını seni döverken kendini erkek sandı ya, asıl erkeklik gururunu şimdi kıralım onun. Bakalım nasıl erkekmiş içindeki döllerimi yalayarak nasıl temizleyecek onu izleyip, onu bu kadar küçültmek bile yeter bana gitsin intihar etsin sonra zaten.
– Düşüneceğim.

Yengemin yanına sokuldum, yatağın üstünde sevişiyorduk, saat geç olmuştu, kucağıma alıp oturduğu yerden düzelttim, güzelce yatırdım. Yanına sokuldum, birbirimize yapışmış dudaklarımızı öpüyorduk.

Yengem gözlerini kapatmış uykuya dalmıştı, gözlerimi kırpmadan onu izliyor, nefes alış verişini dinliyordum. Saçlarına ellerimi attım, okşamaya kıyamıyordum. O kadar masum, o kadar güzeldi ki…

Onu izleyerek uykuya dalmıştım. Sabah gözlerimi açtığımda yengem koluma sarılmış, burnumu, dudaklarımı öpüyor, beni izliyordu. Gülümseyerek uyandım.

– Erken uyanmışsın.
– Evet kapının kilitini açta annen girsin içeriye saf aşık.

Saçlarımı okşuyordu. Annem kapıya vuruyordu.

– Özge kızım iyi misin? Alla alla kapı kilitlenmiş açamıyorum.

Yataktan fırladım. Açtım kapının kilidini, kapının arkasına saklandım annem görmesin diye dua ediyordum.

– Kızım neden kilitlendi bu kapı?

Yengem gülüyor, bilmem dercesine dudaklarını büzüyordu. Annem elinde çorba tepsisi ile ilerledi yengeme doğru, usulca sıvıştım kapının arkasından yengeme elimle öpücük gönderdim. Yattığı yerden bana bakıyor, gözlerinin içi dünyaya bunca zaman kör bakıp, yıllar sonra gözlerini açmış gibi bakıyordu bana. Tarif edilemez duygularla kaplı, çok mutluydum.

Babam geldi odama;

– Paşam, dayını hasteneden çıkartmışlar, biletini alıp almanyaya göndereceğim
– Hayır biletini dükkana gidip kazanacak, kendisi gidecek
– Ama paşam aylarca burada olmak zorunda, yengene zarar vermesin?
– Korkmayın bir şey yapamaz, para vermiyorsun bana, kendisi çalışıp biletini alacak, siktir olup gidecek isterse 1 yıl sürsün.

İşime gelirdi, yengem iyileşip, onun gözleri önünde sikmeden hiçbir yere gidemezdi. Üniformamı giydim;

– Hadi hoşçakalın gidiyorum okula.

İlayda arıyordu;

– Aşkım geliyorum çıktın mı evden?
– Kapının önüne iniyorum bir tanem
– Tamam 5 dakikaya oradayım.

Evin önüne çıktım, bir sigara yaktım. Yengem kol bastonuyla balkona çıkmış bana bakıyordu. Bende ona, İlayda geldi yengemin suratı düşmüştü. İlayda sarılıp öpmek istedi, sigara içtiğim için öpüşmedik, onu bahane etmiştim. İlayda direksiyona geçti, yengeme “bu kızdan bıktım” diye yakamı silkiyordum, gülüyordu. El salladım bindim arabaya.

Okula gittik, Melisa ile Zeki sevgili olmuş inanılır gibi değil,

– Ne o kız Melisa yokluktan sıkılıp Zeki ile mi çıkmaya başladın
– -Ay napayım şekerim, erkek yok piyasada olanı da kapıyorlar zaten

İlayda dik dik gözlerle Melisaya bakıyordu.

Zeki;

– Oooo kuzeyin oğlu gelmiş, duydunuz değil mi biz sevgili olduk her gün sevişiyoruz

Melisa;

– Of ya of yemin ederim gerizekalı abi bu çocuk.

Zeki Melisanın ona oral seks yapmasını taklit ediyordu. Ferhat, Mete, Ben kahkaha atıyorduk
Melisa;

– Of İlayda kalk gidelim sınıfa, rezil etti gerizekalı salak aptal ya

Çantasını Zeki’ye vuruyordu.

Zeki;

– Hacılar az orospu değil bu kızda, özellikle kuzeyin oğlunun yanında anlatma bunları diyor birde, yanık bu kız sana, sik bunu bence

Kafasına vurdum;

– Playboy’muyum lan ben? Hem benim sarışınım var.

Zeki;

– Sarışın veriyor mu bari?
– Zeki? Sus istersen
– Hayır vermiyorsa kötü, sen aylardır sevgili ol bir blowjobu esirgesin senden.

Zeki’yi sınıfa kadar koşturdum, hoca hemen arkamızdan geldi. Ama ne hoca, yeni gelmiş deneme sınavı için özel hoca, bize konu tekrarı yaptıracakmış. Hocayı görmeniz lazım, esmer güzeli, kapkara saçları, simsiyah gözleri, esmer yanıksı teni uzun boyu, fit vücudu bizi bizden aldı. Öyle ki sınıftaki diğer erkekler ıslık çalmıştı. Ben hocaya bakıp kaldım;

– Arkadaşım yerine geçebilirsin?
– Ta… tab… tabii hocam,
– Kekeme misin? Kıyamam.

Elini yüzüme getirdi okşuyordu Ferhat’a göz kırpıyordum. İlayda oradan atladı;

– Yok hocam pabuç gibi dili vardır aslında arkadaşımızın, sizi görünce kekeme oluverdi birden
– Hahaha.

Hoca gülüyordu elimi uzattım.

– Siz şimdi kendinizi tanıtacaksınız zaten sınıfa ama özel olarak tanışabiliriz hazır karşı karşıyayken. Ben Kuzey!

Elimi uzattım.

Hoca da elini uzatıp;

– Cennet memnun oldum

Elini tutup çevirdim, hafifçe öptüm. Kısık sesle;

– İsminizi taşıyorsunuz hocam, cennet kadar güzelsiniz…

Hoca artık daha fazla ileriye gitmemi istemeyecek olsa ki kendine çeki düzen verdi;

– Teşekkür ederim yerine geçebilirsin Kuzey

İlayda’nın yanına oturdum ama kalktı başka yere oturdu. Yanıma Zeki geldi oturdu;

Zeki;

– Hacıgülle, bir blowjob’u esirgeyen kızdan hayır gelmez sen Melisaya yürü, o verir hazır
– Zekicim biraz daha konuşmaya devam edersen senin ağzına vericem şimdi.
– Yokluk kötü aga, adam bana kaldırdı. Ben en iyisi götü koruyayım gideyim.

Kendi sırasına geçti.

Hoca Cennet;

– Evet gençler, benim ismim Cennet. Sizi özel olarak sınava hazırlamak için yeni Rehber öğretmeninizim. İzmirliyim, 24 yaşındayım, henüz 1 yıldır öğretmenim. Umarım birlikte bu kısa zamanımızı çok güzel değerlendireceğiz

Elini öperken parmağında yüzük görmüştüm;

– Hocam parmağınızda yüzük gördüm evlimisiniz? Yoksa teş taşı kendiniz mi aldınız?
– Evliyim Kuzey’ciğim

Ferhat’a kafamı dönüp “hayalllerim suya düştü amk” der gibi bakış atmıştım. Ferhat sana fark etmez diye el hareketi yaptı güldüm hocayı dinlemeye devam ediyordum.

– Biliyorsunuz 5 gün sonra deneme sınavınız var, önünde ki hafta sonunu iyi değerlendirin. Deneme sınavı kendinizi sınamak için çok önemli bir sınav. Şimdi test çözebilir, konu tekrarı yapabilirsiniz.

İlayda’ya gel yanıma diye işaret ediyordum gelmiyordu koskoca sırada tek başıma oturuyordum. Hoca sınıf aralarında geziyor, hangi konuya çalışıyoruz ona bakıyordu.

Ben arkama yaslandım, cep telefonumu çıkartıp Özge yengeme mesaj attım;

– Ne yapıyorsun? Ağrın sızın var mı?

Hoca yanıma geldi;

– Kuzey bey sizin çalışmanıza gerek yok sanırım?
– Anlamadım hocam?
– Konu tekrarı yapmak yerine telefon ile oynuyorsun da.
– Ha pardon hocam evde hasta olan birisi varda, nasıl oldu diye merak ettim.
– Hadi ya geçmiş olsun. Ama zaman çok önemli sizin için, lütfen derslerine konsantre ol, olur mu?

Elini omzuma koydu. İlayda sinirden köpürüyor, Mete göz kırpıyordu “hadi gene iyisin gibisinden” hocanın elini tutmak için omzuma elimi attım;

– Teşekkürler hocam, çok düşüncelisiniz.
Hoca elini çekti birden, ilerlemeye başladı Zeki yanıma geldi;

– Kuzeyin oğlu dünyaları siktin, yetmedi sıra hocaya mı geldi?
– Zeki siktir git,
– Adam koydu kafaya beni de sikecek.
– Zeki!

Hoca dönüp bize baktı, zeki yerine oturmuştu. Önüme bir kitap açıp soru çözmeye başlamıştım, ama aklım yengemdeydi. Mesaj da atmamıştı. Zaman geçmiş zil çalmıştı. İlayda’nın yanına gittim.

– Sarışınım
– Sen git esmer bombanın elini öp, sarışın çarpmadan sana.

Gitmişti yanımdan. Ferhat elini omzuma attı;

– Ne kadın ama be! At gibi yemin ederim
Mete;
– Sabah akşam demeden binecen buna
Zeki;
– Kuzeyin oğlu, sikcen mi hocayı?
Ben;
– Zeki. Seni siksem bir farklılık olur mu ki?
Zeki Ferhat’ın yanına yaklaştı;

– Taktı bana amına koyayım.
Ferhat;
– Zeki bir siktir git amına koyayım.

Sınıftan çıktık, kantine iniyorduk. Cennet hocayı kantin sırasında gördüm;

– Hocam?
– Ah buyur kuzey?
– Sizinle özel bir şey konuşmak istiyorum müsait misiniz?
– Tabi kuzey gel oturalım şurada.

İlayda sinirden köpürüyordu. Amacımda onu sinir etmekti zaten.

– Hocam ben şu şu derslerden zorlanıyorum ne yapabilirim? Uzun zamandır sağlıklı ders çalışamıyorum da acaba bildiğiniz özel hoca var mı? Özellikle bu derse yardım edebilecek?
– Özel hoca tanıdığım yok ama istersen ben sana yardımcı olabilirim.
– Çok isterim hocam.
– Tamam o zaman okul çıkışı öğretmenler odasına uğra.
– Çok teşekkür ederim hocam.

Amacım hocaya yürümek değil, gerçekten bu konulardan anlamadığım için yardım istedim. Bir de İlayda’yı kıskandırmak istemiştim. İlayda yanıma geldi suyu suratıma döktü;

– Ne konuştun hocayla fısır, fısır?
– Ya sarışınım bana küstü, ben bu dersleri çalışamıyorum yardım edin dedim.
– Ben sana ne zaman küstüm?
– Sınıftayken?
– Küsmek değildi o bir kere, ben çalıştırırım seni
– Aa olmaz hocaya söz verdim okul çıkışı yanına uğrayacam.
– O zaman bende geliyorum.
– Ama sadece sen gel dedi bana?
– Kuzey parçalarım seni bende gelicem dedim.
– Tamam sarışınım gel.

Okul bitmişti. Telefonuma baktığımda yengem mesaj atmış;

– “Kuzum iyiyim merak etme, ayağa kalkabiliyorum rahat, rahat. Sadece otururken sıkıntı oluyor”

Çok sevinmiştim. Sarışınımı koluma takıp hocanın yanına gittim. Sağ olsun beklemiş orada İlayda ile Bana konu tekrarı yaptı. Unuttuklarımı tekrar hatırlamıştım. Teşekkür edip çıktık okuldan. İlayda bize gidelim ders çalışalım dese de, yengeme koşacaktım ektim. Eve gittim hemen.

Kapıyı çaldım açan yoktu. Anahtarımla girdim içeriye. Annem bahçedeymiş. Mutfaktan gördüm. Yengemin yanına gittim hemen odasında yoktu? Yenge! Diye sesleniyor onu arıyordum ama yoktu. Bahçeye koştum;

– Anne yengemi gördün mü?
– Karşında kuzey.

Kafamı çevirdim yengem ayakta bastonuyla çiçekleri kokluyordu. Yanına gittim;

– Odan da göremeyince merak ettim seni.
– Çok sıkıldım hava almak istedim.
– Kumsala götüreyim mi seni? Deniz havası al.
– İyi de zor yürüyorum?
– Bir şey olmaz açılırsın hem, yürüyüşte yapman lazım.
– Peki hadi gidelim o zaman.

Anneme kumsala gideceğimizi söyledim. Dikkatli olun dedi. Yengemin koluna girdim. Bir kolunda bastonu yavaş, yavaş yürüyorduk. Yolu yarılamıştık ki çok yoruldu;

– Kuzey çok yoruldum
– Gel bakalım o zaman kucağıma.

Yenge mi kucağıma aldım, ilerliyorduk. Arkamdan dayımın sesini duydum;

-Kuzey! Diye bağırıyordu…

16. BÖLÜM SONU

DEVAM EDECEK…

Ben Esra telefonda seni boşaltmamı ister misin?
Telefon Numaram: 00237 8000 92 32